Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1221 E. 2022/923 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1221
KARAR NO: 2022/923
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 29/04/2022 (Ara karar)
NUMARASI: 2022/410 Esas
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/09/2022
Taraflar arasındaki İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin davalı taraf ile ticari ilişki kapsamında; davalı tarafa 20.12.2021 tarihinde 24 adet mekanik direksiyon kutusu sattığını, irsaliye karşılığı teslim ettiğini ve 8.496,00 TL tutarında fatura kestiğini, 25.02.2021 tarihinde 420 adet direksiyon kutusu sattığını, irsaliye karşılığı teslim ettiğini, 245.938,67 TL tutarında fatura kestiğini, 25.02.2021 tarihinde 440 adet direksiyon kutusu sattığını, irsaliye karşılığı teslim ettiğini ve 258.836,78 TL tutarında fatura kestiğini, Davalı tarafın ise faturalar karşılığı teslim edilmiş ürünlerin bedelini ödemediğini, bu sebeple davalı aleyhine, faturaların tahsili amacıyla Gaziosmanpaşa …İcra Dairesinin … E.sayılı dosyası ile 12.01.2022 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, anılan takip kapsamında ödeme emrinin borçluya 18.01.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak davalı tarafın haksız ve kötü niyetli olarak 24.01.2022 tarihinde borca ve yetkiye itiraz ederek takibin durduğunu beyan ederek, ihtiyati haciz taleplerimizin kabulü ile davalının aktiflerini azaltması ve dava sonucu karar verilecek mahkememiz kararının semeresiz bırakacakları hususunda şüpheleri olduğunu, bu sebeple, dava sonuna kadar davalının tespit edilecek araç veya gayrimenkulleri üzerine ihtiyati haciz konulmasını, Davalının Gaziosmanpaşa … İcra Dairesinin … E.sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve yasal vekâlet ücretinin davalıya yüklenmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili ihtiyati haczin reddine ilişkin ara kardan sonra verdiği cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin yetkisine itiraz ederek tebligatların usulsüz yapıldığını, icra takibinin yetkisiz icra dairesinde yapıldığını, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, taraflar arasında ticari bir ilişki bulunduğunu,davacı şirketin Türkiye şubesinin düzenlediği faturaların davacı şirketin Almanya şubesine fatura edildiği ve Almanya şubesi tarafından gelen ödemenin davacı şirketin genel müdürünün bildirdiği hesaba ödendiğini, borçlu olmadıkları gibi bu işlem nedeniyle ödenmeyen komisyon alacağı bulunduğunu , davacı şirket içinde yolsuzluklar bulunduğunu, bildirerek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI:İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “talep eden vekili ihtiyati haciz istemini faturalara dayandırılmıştır. Taraflar arasındaki yazılı olmayan anlaşmaya göre ihtiyati haciz isteyen alacaklının, malı teslim etme borcunu yerine getirdiği ve dolayısıyla karşı tarafın para borcunun doğduğunu, talep edenin yaklaşık ispat ölçüsünde ispat etmesi gerekir. Talep eden vekilince sunulan belgelere göre talep eden malları teslim ettiğini ve karşı tarafın para borcunun doğduğunu yaklaşık ispat ölçüsünde dâhi kanıtlayamamıştır. Dilekçeye eklenen belgelerin alacağın ve ihtiyati haciz sebeplerinin varlığı hakkında mahkemede kanaat uyandırmaya yeterli görülmemiştir. Söz konusu ihtiyati haciz talebinin İİK’nın 257/I hükmündeki hukukî sebep açısından davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı ihtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazında ticari ilişkiyi inkar etmediğini, malları almadığına dair savunmada bulunmadığını, borcu kabul etmiş ancak ifa ettiğini bildirdiğini, bu durumda malları teslim ettikleri hususu da davalının kabulünde olduğunu, ihtiyati haciz taleplerinin uygun görülecek teminat mukabilinde kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalıların aktiflerini azaltması ve dava sonucu karar verilecek Mahkeme kararının semeresiz bırakacakları hususunda şüphelerinin bulunduğunu, bu sebeple, dava sonuna kadar davalıların tespit edilecek araç ve/veya gayrimenkulleri üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini, istinaf taleplerinin kabulüne, ara kararın kadırılmasına, İhtiyati Haciz Kararı verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep,derdest satım sözleşmesi uyarınca düzenlenen fatura alacağına dayalı olarak başlatılan icra takibine itirazın iptali davasında, İİK’nun 257 vd.devamı uyarınca ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile borçlunun mallarına geçici olarak el konulmasıdır. İhtiyati haciz talep edebilmek için, İİK’nın 257/1.maddesine göre alacağın para alacağı olması, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş olması , vadesi gelmemiş para alacağı yönünden ise İİK’nın 257/2.maddesindeki şartların bulunması gerekir. İİK’nın 258/1.maddesinin ikinci cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebebi hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” şeklinde yapılan düzenleme ile alacaklının ihtiyati haciz talep edebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun tam ve kesin olarak ispat edilmesi gerekliliği aranmamış olmakla birlikte bu konuda mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulması gerektiği kabul edilmiştir.İhtiyati haciz kararı, geçici hukuki koruma tedbirlerinden olduğu için durumun gerektirdiği hallerde karşı taraf dinlenmede ve tüm deliller toplanmadan yaklaşık ispat şartı yeterli görülerek de verilebilir. Mahkemece ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi şartı olmayıp, alacağın varlığı hakkında yeterli kanaate sahip olunması için mahkemeye bu konuda delillerin sunulması yeterli kabul edilmelidir. Buna göre İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257 .Maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek şekilde ispat etmek durumundadır. Salt fatura düzenlenmesi fatura içeriği malın teslim edildiğinin ispatı için yeterli olmayıp, bir alacağın varlığının başka delillerle alacaklı tarafından kanıtlanması gerekir. Somut olayda İhtiyati haciz isteyen, gerçekleştiğini iddia ettiği alım-satımdan dolayı takibe konu faturaların düzenlendiğini ve faturalara itiraz edilmediğini ileri sürmüş ise de, ihtiyati haciz isteyen şirket tarafından e- faturalara dayalı olarak ihtiyati haciz talep edilmekle birlikte, fatura tek taraflı olarak her zaman düzenlenmesi mümkün olan bir belge niteliğinde olup, tek başına muaccel bir alacağın varlığına delalet etmez. Davacı takip alacaklısı tarafından sunulan belgeler ara karar tarihinde dosyanın geldiği aşama itibarıyla davalı takip borçlusunun vadesi gelmiş bir para borcu bulunduğunu yaklaşık olarak ispatlamaya elverişli olmayıp ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için gerekli olan yaklaşık ispat şartı gerçekleşmediğinden mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle istinaf nedenleri yerinde görülmeyen ihtiyati haciz isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati haciz isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-İhtiyati haciz isteyen davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-İhtiyati haciz isteyen davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 08/09/2022