Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1199 E. 2022/873 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1199
KARAR NO: 2022/873
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 30/03/2022
NUMARASI: 2022/227 Esas
TALEP TÜRÜ: İhtiyati Hacze İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/07/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün İhtiyati hacze itiraz eden davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati hacze itiraz eden davalı vekili itiraz dilekçesinde özetle; Taraflar arasında alacak ve zarara dair çekişme mevcutken, davanın esasına ilişkin hüküm anlamı taşıdığını, takdir olunacağı üzere davanın esasına ilişkin tedbir karar vermenin mevcut durumda mümkün olmadığını, ortada kambiyo senedi veya en azından Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarına göre keşide edilmiş bir fatura dahi mevcut değilken, yani alacağın muaccel olup olmadığı tartışmalı iken haksız ve gerçek dışı beyan üzerine tesis edilen ihtiyati haciz kararı verildiğinden ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İhtiyati haciz talep eden vekili tarafından, satış sözleşmesine konu ürünlerin teslim edilmediği gibi peşinat olarak ödenen bedelinde iade edilmediğinden bahisle, ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilmiş, Mahkemece talep kabul edilerek ihtiyati haciz kararı verilmesinin ardından aleyhine ihtiyati haciz talep edilen davalı vekilince karara itiraz edilmesi üzerine, istinaf incelemesine konu ara kararı veren ilk derece Mahkemesi tarafından ihtiyati hacze itiraz hakkında yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, “tüm dosya kapsamına ve talebe dayanak dava dilekçesi ve ekinde sunulan belgeler, ihtiyati hacze karşı sunulan dilekçe incelendiğinde; mahkememiz tarafından verilen ihtiyati hacze konu sebeplerin ihtiyati haciz kararında açıklandığı,bağlanma parası olarak verilen bedelin iadesine ilişkin yaklaşık ispat şartının yerine getirildiği,aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen tarafın uğradığını dile getirdiği zararların mahsubu talebinin yargılamaya muhtaç olduğu ve yargılama sırasında değerlendirileceği,ihtiyati haciz için tam ispat şartı aranmadığı, yaklaşık ispatın yeterli olduğu görülmekle ihtiyati hacze itirazın reddine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın dayandığı proforma fatura içeriğinden de anlaşılacağı üzere avans ödemesinin yapılmasından itibaren 7 haftalık teslim süresi mevcutken 03/12/2021 tarihinde avans ödemesi yapıldığını, teslim süresi olan 21/01/2022 tarihi beklenmeksizin 10/12/2022 tarihinde siparişin iptal edildiğinin bildirildiğini bu durumda alıcının temerrüdünün oluştuğunu, dava dilekçesi içeriğindeki davalı şirkete ulaşılamadığı hususunun gerçeği yansıtmadığını ve yalan beyan içerdiğini, mahkemece ödenen bedelin bağlanma parası olarak nitelendirilmesinin tek başına ilgili ara kararın kaldırılması gerektiğini, davacı-karşı davalı tarafından yapılan ödemenini kaparo değil, taraflar arasında kurulmuş tedarik sözleşmesine ilişkin avans, yani davacı-karşı davalının siparişleri için 3. Kişilere ödenecek bedel olduğunu, bu bedelin doğrudan 3. Kişilere iletildiğini, davalı şirketin adresinin belli olup mevcut adresinde hizmet vermeye devam ettiğini, davacının son gönderdiği e postada dahi şirket yetkilileri ile telefon görüşmesi gerçekleştirildiğini beyan ettiğini, davalı şirketin herhangi bir mal kaçırma eylemi olmadığı gibi davacının böyle bir iddiasının bulunmadığını, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Talep, peşinat olarak ödenen tutarın malın teslim edilmemesi nedeniyle iadesine dayalı olarak verilen ihtiyati haczin itirazen kaldırılması, istemidir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, ihtiyati haczin şartlarının bulunup bulunmadığı noktasındadır. Davalı tarafından, davacıya 20.12.2021 tarihinde 87.500,00 Euro + KDV üzerinden bazı malların satışına ilişkin proforma fatura düzenlenmiş ve satış bedelinin 17.500,00 Eurosu’nun peşinat olarak ödeneceği ve peşinat ödemesinden sonra teslimat süresinin başlayacağı belirtilmiştir. Bu proforma faturada davacının da imza ve kaşesi bulunmaktadır. Taraflar arasındaki mailler ile de sözleşmenin bazı kısımlarının revizyona uğradığı ise ihtilaf konusu değildir. İhtiyati haciz isteyen davacı tarafından malın teslim edilmediği ve peşinatın da iade edilmediğinden bahisle peşinat tutarınca ihtiyati haciz talep edilmiş, mahkemece talebin kabul edilmesi üzerine ihtiyati haczin şartlarının bulunmadığı iddiasıyla ihtiyati haczin kaldırılması istemiyle incelemeye konu itiraz yapılmıştır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 257/1. Maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır (Yargıtay 19.HD’nin 12/12/2019 Tarih, 2019/2300 E-2019/5531 K). Borçlu tarafından kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati hacze karşı İİK’nın 265/1. maddesine uyarınca, ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzurunda yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edilebilir. İİK’nın 265/3. Maddesinde ise, Mahkemenin, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddedeceği, düzenlenmiştir. Buna göre mahkemece ihtiyati hacze vaki itiraz, ancak kanunda gösterilen ve itiraz eden tarafından ileri sürülen itiraz sebepleriyle sınırlı olarak incelenebilir. Davalı taraf, taraflar arasında alacak ve zarara dair çekişmenin mevcut olduğunu, ihtiyati haczin davanın esasına ilişkin hüküm anlamı taşıdığını, davanın esasına ilişkin tedbir kararı vermenin mümkün olmadığını ve alacağın muaccel olup olmadığının tartışmalı olduğunu ileri sürmüştür.Dosya kapsamı itibariyle satış sözleşmesine göre tarafların yükümlülüklerini yerine getirip getirmedikleri ve davacının ifadan vazgeçip ödediği bedelin iadesini isteme şartlarının oluşup oluşmadığı, sözleşmenin haksız feshedildiğinin savunulması karşısında alacağın varlığı ve miktarı konusunda yaklaşık ispat olgusunun dosyanın geldiği aşama itibariyle gerçekleşmemesi karşısında somut olayda ihtiyati haczin şartları gerçekleşmemiştir. Buna karşın mahkemece ihtiyati hacze vaki itirazın reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; Mahkemece yaklaşık ispat şartlarının gerçekleştiğinden bahisle ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesi isabetli görülmemiş ve bu nedenle istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından dairemizce esas hakkında yeniden karar verilmek suretiyle ihtiyati hacze itirazın kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiştir
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; İhtiyati hacze itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 1-Davalı vekilinin ihtiyati hacze itirazının KABULÜ ile, İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/227 Esas sayılı dosyası üzerinden 30/03/2022 tarihli ara karar ile verilen ihtiyati haciz kararının tüm neticeleri ile birlikte KALDIRILMASINA, 2-İhtiyati hacze itiraz eden davalı vekilince yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, 3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama masraflarını yapılacak yargılama sonunda ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliği ile karar verildi.07/07/2022