Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1186 E. 2023/1081 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1186
KARAR NO: 2023/1081
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/03/2022
NUMARASI: 2021/696 Esas – 2022/189 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/10/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil tarafından …San. ve Tic. LTD. ŞTİ. hakkında iş mahkemesinde işçi alacaklarından kaynaklı alacak davası açıldığını, davacının, davalıdan yasal hakları olan ihbar tazminatı, kıdem tazminatı, haksız fesih tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ve yıllık izin ücreti, dini ve resmi bayram tatili ücreti, asgari geçim indirimi alacağı, prim ikramiye alacağı, bakiye süre ücret alacağı, TBK.m 408 ve sair yasal düzenlemeler nedeniyle çalıştırılmayan döneme ilişkin ücret alacağına ilişkin davayı, dava dışı … San. ve Tic. LTD. ŞTİ’nin hasım göstererek İstanbul Anadolu 24. İş Mahkemesi nezdinde 2021/320 E. Sayılı dosya ile açıldığını, Ancak … San. ve Tic. LTD. ŞTİ’nin ticaret sicilinden terkin edildiğini, iş mahkemesinde açılan davada taraf teşkilinin sağlanması açısından 08.10.2021 tarihli duruşmada İstanbul Anadolu 24.İş Mahkemesince müvekkiline, işbu davayı açmak için süre verildiğini, bu nedenle huzurdaki davanın açıldığını belirterek İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil numarasında kayıtlı iken TTK.nun geçici 7.maddesi uyarınca sicilden terkin edilmiş olan … Ticaret Limited Şirketi’nin İstanbul Anadolu 24. İş Mahkemesi’nin 2021/320 Esas sayılı icra takip dosyası ile sınırlı olmak üzere ihyasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şirketin “6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi”, “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi”, 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi ve Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve Kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. maddesi kapsamında; “sermayesinin yasal tutarının altında olduğu” hususunun belirlenmesinin ardından, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7’nci maddesi ile “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ”in 5’inci maddesi gereğince re’sen terkin kapsamına alındığı, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 07.07.2014 tarihinde sicil kaydının re’sen terkin edildiğini, müvekkilinin mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi tekrar sicile tescil yükümlülüğünün bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, yasal hasım konumunda bulunan müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini belirterek haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda; “…Davalı … Müdürlüğüne mahkemece yazılan yazıya verilen cevap ve eklerinde TTK’nın geçici 7. maddesine göre Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayınlanan genel ilan dışında, şirket yöneticilerine ihtarat çıkarttığına ilişkin herhangi bir belge sunulmamıştır. Buna göre davalı tarafından, ihyası istenen şirket yöneticileri adına çıkartılan bir tebligatın bulunduğu kanıtlanmamış olmakla, davalının yukarıda bahsi geçen mevzuata ilişkin yasal yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmemiş olması sebebiyle, davacının davasının kabulüne karar verilmiştir. ” olduğuna dair karar verilmiştir.Karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu şirketi sicilden terkin eden müvekkilin davanın açılmasında, kanun gereği zorunlu işlem tesis eden taraf olmak (yasal hasım olmak) dışında, davanın açılmasına sebep verdiğinden hiçbir biçimde bahsinin mümkün olamayacağını, Kanun gereği işlem tesis etmesi zorunlu olan müvekkil aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkili müdürlüğün, re’sen işlem yapma yetkisinin çok sınırlı hâllerde mevzuatta öngörüldüğü ve bu hususun düzenlenmediği hiçbir hâlde, müvekkilin, re’sen tescil işlemi yapamayacağı gibi, sicil kayıtlarını re’sen düzeltemeyeceğini, sicil kayıtlarından re’sen terkin edilen dava konusu şirketin, sicil kayıtlarını bir kez silen müvekkilin, bu kayıtları, herhangi bir Mahkeme kararı bulunmaksızın düzeltmesinin hukuken mümkün olmadığını, müvekkilin sulh olma yetkisinin bulunmadığını, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK’nın geçici 7. maddesine göre terkin edilen şirketin derdest dava dosyası nedeniyle tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar karşı davalı … istinaf yoluna başvurmuştur.TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca , 01.07.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen şirketlerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır.559 sayılı KHK gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01.07.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoları genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilirler. TTK’nın geçici 7. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde ticaret sicil memurluğu tarafından şirketin sicil kaydı terkin edilir. Terkin edilmeden önce, TTK’nın geçici 7/4-a maddesi uyarınca, kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. TTK’nın geçici 7/2. maddesine göre, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz. 559 sayılı TTK’nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair KHK ile eklenen geçici 10. maddesi gözetildiğinde, asgari sermaye şartını süresinde arttırmadığından münfesihlik durumu ortadan kalkmadığından tasfiye ile sınırlı olmak üzere ihyasına karar verilebilir. TTK’nın geçici 7. maddesine uyarınca yapılan terkin işlemine karşı açılan davalarda husumetin yasal hasım olmayan sicil müdürlüğü yöneltilmesi yeterli olup, ayrıca tasfiye memuruna yöneltilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır.Somut olayda davalı … tarafından dava dışı şirketin TTK geçici 7. Madde kapsamında 07/07/2014 tarihinde 559 sayılı KHK gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, nedeniyle ticaret sicil gazetesinde gerekli ilan yapılarak süresi içerisinde bir başvuru yapılmadığından sicil kaydı resen terkin edilmiştir. Sicilden terkin edilen şirket hakkında davacı tarafından işçilik alacakları için İstanbul Anadolu 24. İş Mahkemesi’nin 2021/320 Esas sayılı dosyası ile açılan davanın derdest olduğu ve taraf teşkilinin sağlanması yönünden için eldeki davanın 08/10/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davalı … tarafından dosyaya sunulan; yasanın amir hükmü uyarınca terkin edilen şirketin kayıtlı son adresine ve şirketi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere yapılan ihtarın tebliğine ilişkin tebligatların iade edildiğine ilişkin sicil müdürlüğü tarafından düzenlenen belgeyi destekleyecek mahiyette herhangi bir mazbata/ belge sunulmadığı gibi sicil dosyasında da rastlanılmamıştır. Buna göre yasa hükmünde öngörülen ihtar koşulunun yerine getirildiği hususu, davalı tarafça ispat edilememiştir. TTK geçici 7/ 15. Maddesinde düzenlenen Hak düşürücü ancak yasa da düzenlenen geçerli bir terkin işlemine yönelik açılacak davalarda öngörülmüş olup somut olayda olduğu gibi geçerli bir terkin işlemi bulunmayan haller TTK’nın geçici 7 maddesinde öngörülen hak düşürücü süreye tabii olmadığı gibi henüz yeni bir yasal düzenleme yapılmasa da AYM’nin 22/06/2023 tarih ve 2023/33 Esas ve 2022/117 K sayılı kararı ile de TTK geçici 7/15. Maddesinde “silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde” ibaresi iptal edilmiştir.Davacının devam eden dava dosyası nedeniyle şirketin ihyasını istemekte haklı ve hukuki yararı mevcut olup, terkin edilen şirket yönünden ihya koşulları oluştuğunun kabulü gerekmiştir.Davada …’nün 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. madde çerçevesinde yapılan terkin işleminin hatalı olup,davalı tarafından davaya karşı konularak müdürlük işleminin yerinde olduğundan bahisle davanın reddinin istendiği de nazara alındığında; somut olayda HMK’nın 312/2. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmayıp, HMK’nın 326. maddesi uyarınca davalı … yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olacaktır.(Y.11 H.D 31/05/2021tarih ve E: 2021/3311-K: 2021/4580 Bu durumda mahkemece davanın kabulüne ve davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davalı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 19/10/2023