Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1154 E. 2022/919 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1154
KARAR NO: 2022/919
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/01/2022
NUMARASI: 2021/776 Esas – 2022/66 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/09/2022
Taraflar arasındaki İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … ile davacı …’ın şirketleri bünyesinde birlikte yürütmüş oldukları ticari faaliyetlerini 2020 yılında sonlandırmaya karar verdiklerini ve buna göre dilekçe ekinde sunulan 20/08/2020 tarihli Protokolü imzaladıklarını, akabinde aynı protokolün devamı niteliğinde … Ltd. Şti. Şirketinin tasfiyesine ilişkin düzenlemeleri de içeren 14/10/2020 tarihli Ek Protokolü ortak iradeleri ile imza altına aldıklarını, 20/08/2020 tarihli protokolün 44. ve 14/10/2020 tarihli ek protokolün 12. ve 17. hükümleri gereği; … Motel’in 2021 yılında davacı …’ın kurucu hissedarı olduğu …San. Ve Tic. Ltd.Şti tarafından işletilmesi konusunda taraflarca anlaşmaya varıldığını, müvekkili … tarafından … Motel ve … Pansiyon’un işbu protokol hükümlerine uygun olarak davalılara teslim edilmek istendiğini fakat davalıların haksız ve mesnetsiz iddialara dayanarak teslimden kaçındıklarını, bunun üzerine müvekkili tarafından protokol hükümlerinin ihlal edilmesine dayalı olarak 500.000-TL cezai şartın Bakırköy … İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, davalı … tarafından takibe itiraz edilmiş olmakla takibin durduğunu, bu nedenlerle; dosya ile tarafları ve nitelikleri bakımından aralarında sıkı bağlantı bulunan Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/283 E. sayılı dosyası ile Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/350 E.sayılı dosyaların birleştirilmesine, davalı borçlu tarafından yapılan haksız ve mesnetsiz itiraz nedeniyle ilamsız takip durmuş olduğundan, davalı borçlunun, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … e. dosyasına vaki haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun haksız itirazları nedeniyle % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkum edilmesine ve yargılama masrafları ve ücreti vekaletin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, davaya temel teşkil eden 20.08.2020 tarihli protokol ile 14.10.2020 tarihli ek protokolün hukuki zorla yapıldığını, her iki protokole zorlayıcı sebebin davacı …’ın taraflar arasındaki adi ortaklık hukukuna riayet etmemesi ve müvekkilinin ortak olduğu … Ltd. Şirketinin malvarlığını kötüniyetle kendi adına ve oğlu adına kaçırmaya çalışması üzerine açılan iki ayrı ticari davada alınan tedbir kararları olduğunu, … Motel İşletmesinin …’a ticari gereğe uygun teslimi adına demirbaş sayımı ile motele ait makine ve ekipmanlarının çalışır olup olmadığı kontrolü yapılmadığını, bu işlemler için protokolde ifa sorumlusu …’ın ilgili tarihte hiç hazır bulunmadığını, davacının kusurlu olduğunu, müvekkilim … motelin teslim alınmasından kaçınmadığını, sadece, usulsüz teslimi kabul etmemiş olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Dava konusu uyuşmazlıkta mahkememizce yapılan araştırma neticesinde taraflar arasındaki uyuşmazlığın da ticari nitelikte olmadığı, bu durumda ticaret mahkemelerinin görevli olduğundan bahsedilemeyeceği, bu durumda HMK’nın 2. maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümünde genel görevli mahkemeler olan asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu” gerekçesiyle davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile HMK 114/1-c ve 115 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine, HMK 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 14.10.2020 tarihli protokolde “Sözleşmenin Konusu” başlığı altında açıkça protokolün, … LTD Şti.’nin tasfiyesi ve mallarının paylaşımına yönelik olarak düzenlendiğinin yer aldığını, dava konusu çekişmenin de açıkça ticari işten kaynaklandığını, Türk Ticaret Kanunu’nun 3. maddesine göre ticari iş, “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir”. şeklinde tanımlandığını, dolayısıyla şirketin tasfiyesini amaçlayan protokol üzerinden doğan uyuşmazlığın da ticari iş olduğunu, her iki tarafı tacir olan, tasfiye maksadını güden bir protokolün, her iki tarafın ticari işletmesi ile alakalı olacağının açık olduğunu, davalı … tarafından müvekkili aleyhine Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesindeki 2021/283 E. Sayılı dosyası ile aynı protokol kaynaklı çekişme nedeni ile açılan davada mahkemenin görevsizlik kararı verdiğini, her iki tarafı tacir olan kimselerce, Ticari bir şirketin tasfiyesi maksadıyla imzalanan protokolün ihlalinden kaynaklanan talep ve uyuşmazlıkların ticari iş olduğu ve ticari dava niteliğini haiz olduğu dolayısıyla Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmakta görevli olduğunu, yerel mahkemenin görevsizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava; limited şirketi ortakları olan tarafların düzenlediği porotokollere aykırılık nedeniyle cezai şart alacağının tahsili istemiyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme noktasındadır. 6100 sayılı HMK. 114-(1)-c) maddesi uyarınca; görev mahkemeye ilişkin olumlu dava şartıdır. HMK. 1 maddesi uyarınca; mahkemelerin görevi ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir.Mahkeme tarafından dava şartlarının bulunup bulunmadığı, davanın her aşamasında re’sen araştırılır. Dava şartının bulunmaması halinde, HMK.’nın 115/2. maddesi uyarınca; davanın usulden reddine, karar verilir. Ticari davalar TTK. 4. maddesinde; mutlak ve nispi ticari dava olarak düzenlenmiştir. Uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın ticaret mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde mutlak ticari dava, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan uyuşmazlıklarda ise; nispi ticari dava sözkoınusu olup, ticaret mahkemesi görev alanı içinde kalacaktır. TTK.’nın 5. maddesine göre; Asliye Ticaret Mahkemeleri, tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ile özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere bakmakla görevlidir. Somut olayda taraflar arasında iki ayrı protokol düzenlendiği, 20.8.2020 tarihli protokolde açıkça yazmasa da 20.10.2020 tarihli ek protokolde sözleşmenin konusu ” … Ltd. Şti.nin tasfiyesi ve mallarının paylaşımı hakkında hukuki, idari ve mali düzenlemelere ilişkindir.” denilmiştir. Protokoller ile taraflarca pek çok gayrımenkul mal paylaşımı ve iki ayrı turizm işletmesinin ortaklar arasında paylaşımı yapıldığı,şirketin tasfiyesinin sonlandırılarak ticaret sicilinden terkin edilmiş olup,protokolde ortaklara devir edilecek taşınmazların tapu devir masrafının paylaştırılacağına ilişkin hükümler mevcuttur. Davacı eldeki dava ve takipte; davalının protokol nedeniyle davalı tarafından otelin teslim alınmaması nedeniyle cezai şart alacağının tahsilini talep etmektedir. Buna göre; dayanak protokoller kardeş bulunan davalıların şirketteki ortaklıklarını sonlandırmak üzere akdettikleri şirket ortaklığı ilişkisinden kaynaklanan bir uyuşmazlık olup, davaya bakmaya asliye ticaret mahkemesi görevlidir. Bu nedenle mahkemece işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesi yerinde olmamıştır. HMK’nın 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda, mahkemece hatalı değerlendirme ve eksik inceleme ile davanın sonuçlandırılması isabetli görülmemiş ve bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın esasının incelenerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, 2-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, 3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)g maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 08/09/2022