Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1128 E. 2022/846 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1128
KARAR NO: 2022/846
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAH.
TARİHİ: 13/05/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/798 Esas
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/06/2022
İlk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbire itirazın reddine yönelik ara kararın ihtiyati tedbire itiraz eden davalılar vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkil …, T.C. Üsküdar … Noterliği tarafından onaylanmış olan 12.03.2021 tarihli … yevmiye numaralı Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi ile davalı … Ticaret Limited Şirketi’nin 10 adet payını 10.000-TL bedel karşılığında davalı …’tan devraldığını, pay devrinin onayına ve tesciline ilişkin davalılar tarafından herhangi bir adım atılmadığını, taraflar arasında hukuka uygun bir sözleşme imzalanmış olduğu ve bu kapsamda pay devrinin gerçekleşmiş olduğunun açık olduğunu, davalı … kötü niyetli olarak pay devrinin tesciline ilişkin hiçbir işlem yapmadığını, davalı …’ın davalı şirket nezdinde bulunan 10 hissesi üzerine üçüncü kişilere devredilmemesi amacıyla ihtiyati tedbir konulmasına, davalı …’ın, davalı şirketteki 10 hissesini müvekkile devrettiğinin tespit edilmesini müvekkilin paylarının davalı şirket pay defterine kaydedilmesini, müvekkili davalı …’tan devralmış olduğu payların ticaret siciline tesciline karar verilmesini talep etmiştir
İHTİYATİ TEDBİR KARARI: Mahkemece; davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebine konu, davalı … adına kayıtlı olan 10 adet payın, davacının dava dilekçesindeki taleplerinden konusunu oluşturduğundan ve davaya konu talep uyuşmazlık konusunu oluşturduğu ayrıca noterlikçe düzenlenen pay devri sözleşmesi dikkate alınmakla yaklaşık ispatında oluştuğu gözetilerek, ileride telafisi imkansız zararların doğmasını engellemek adına takdiren dava değerinin %15’i oranında teminat yatırılması karşılığında ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir.
İTİRAZ: Davalı vekili ihtiyati tedbire itiraz dilekçesinde; müvekkilinin kötü niyetli olarak pay devri gerçekleştirmemekle itham edilmekte ise de; tescili talep edilen payların davalıya devredilmemesinin haklı nedenlere dayanmadığını, müvekkillerden … tarafından davacı yan defaatle sulhe davet edilmişse de hiçbir sonuç alınamadığını, her ne kadar ara kararda; noterlikçe düzenlenen pay devri sözleşmesi dikkate alınarak yaklaşık ispatın varlığı kabul edilmişse de davacı bahsi geçen sözleşmede yazılı 10.000-TL tutarındaki bedeli ödemediğini, davada ihtiyati tedbir kararı tesis edilmesini gerektiren haklı bir sebep bulunmadığını, ihtiyati tedbir kararının dava sonucunu etkileyecek şekilde tesis edilmesi hukuka aykırı olduğunu, ihtiyati tedbire konu teminat yetersiz olduğunu, tedbir ile birlikte müvekkilin ticari itibarı önemli ölçüde zedeleneceğini, ülkemizdeki enflasyon ve paranın satın alma gücü düşünüldüğünde müvekkilin uğrayabileceği zarar 1.500-TL gibi küçük bir rakamla teminat altına alınamayacağını, tüm bu nedenlerle usul ve yasağa aykırı ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, bu mümkün değil ise teminatının meydana gelebilecek zararları karşılamayacak olmasından dolayı en azından dava değerine kadar artırılmasına, davacı yanın haksız ve hukuka aykırı davasının reddine karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; dosyanın geldiği aşama itibariyle, davacı tarafın yaklaşık olarak ispat koşulunu sağlandığı, ihtiyati tedbir kararı verilmemesi halinde davacının hakkını elde etmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden söz edilebileceği, taraf menfaatleri de gözetildiğinde ayrıca ticaret sicil müdürlüğü kayıtları uyarınca dava konu şirket sermayesi de dikkate alındığında alınan teminatın yeterli olduğu kanaatine varıldığı ve ihtiyati tedbir koşullarının oluştuğu, yargılamanın ilerleyen aşamalarında değişen ihtiyati tedbir koşullarının yeniden değerlendirilebileceği gerekçeleriyle davalı vekilinin tedbir kararına itirazının reddine karar verilmiştir.
GEREKÇE: Talep; davalı ortağın Limited Şirketteki hissesinin davacıya devrettiğinin tespiti ile devredilen hisselerin davacı adına şirket pay defterine kaydına ilişkin derdest davada davaya konu hisselerin üçüncü kişilere devrinin önlenmesine yönelik verilen ihtiyati tedbirin itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince dava değerinin %15 oranında teminat yatırılması karşılığında davaya konu davalı ortak adına kayıtlı 10 adet hissenin üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi yönelik verilen ihtiyati tedbire yapılan itirazın reddine karar verilmiş bu karara karşı ihtiyati tedbire itiraz eden davalılar vekili istinaf yoluna başvurmuştur. Limited şirketlerde esas sermaye payının geçişi halleri devir başlıklı TTK.’nın 595. maddesi uyarınca esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemler yazılı şekilde yapılması ve tarafların imzaları noterce onanmalıdır.Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayı şarttır. Devir bu onayla geçerli olur.Başvurudan itibaren üç ay içinde genel kurul reddetmediği takdirde onayı vermiş sayılacağı düzenlenmiştir. 6100 Sayılı HMK 389/(2) maddesi uyarınca Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Aynı yasanını 390. maddesi tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Geçiçi hukuki koruma yargılamasını, asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. Geçiçi hukuki koruma yargılamasında yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Yaklaşık ispat durumunda ise; hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte; zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Bu sebepledir ki; genelde geçici hukuki korumalara, karar verilirken haksız olma ihtimalide dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür. Somut olayda dosyaya sunulan davalı …’ın davalı … Limited Şirketi’ndeki 10 payını 10.000-TL devir bedeli karşılığında devrine ilişkin Üsküdar … Noterliği’nin 12/03/2021 tarih ve … YNo’lu Limited Pay Devir sözleşmesi ve davacının davalı şirkete Ankara … Noterliği’nin 09/07/2021 tarih ve … YNo’lu ihtarname ile anılan pay devir sözleşmesine TTK.’nın 595. maddesi uyarınca genel kurul tarafından onaylanması için keşide edilen ihtara ilişkin delliler gözetildiğinde mahkemece dosya kapsamına göre yaklaşık ispat olgusunun gerkçekleştiği gerekçesiyle uyuşmazlık konusu olan şirket payına teminat karşılığında devrinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalılar teminatın miktarına itiraz ederek teminatın artırılmasını itirazen ileri sürmüşler ve kararı da bu yönden de istinaf etmişler ise de HMK.’nın 87. maddesine göre teminat hakim tarafından serbestce tayin edilececek olup, ilk derece mahkemesinin teminatın miktarına yönelik itirazının reddine ilişkin bu kararı, HMK 341 maddesi uyarınca istinafa tabii olmayan ara karar niteliğinde olduğundan bu yöndeki istinaf sebebi de yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle ihtiyati tedbire itiraz eden davalılar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf yoluna başvuran davalılar tarafından istinaf karar harcı yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 30/06/2022