Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1122 E. 2022/913 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1122
KARAR NO: 2022/913
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/02/2022
NUMARASI: 2021/752 Esas – 2022/143 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/09/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkilinin toptan ayakkabı satışı işi ile ticari alanda faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, davalı …’in ise ayakkabı imalatı ile ticari alanda faaliyet gösteren bir tacir olduğunu, davalının; bir kısım malların teslim edileceğinden bahisle müvekkili şirket muhasebecisini ve personelini yanıltarak teminat adı altında almış olduğu yazısız ve imzasız boş çek yapraklarını daha sonra doldurup imzaladığını, bu sebeple dava konusu çekler üzerindeki yazılara ve imzalara itiraz ettiklerini, dava konusu çeklerin ise; … A.Ş. Beyazıt Şubesi’ne ait, … seri no.lu, 31.10.2018 tarih ve 55.000,00 TL bedelli ve … A.Ş. Beyazıt Şubesi’ne ait … seri no.lu, 22,09.2018 tarih ve 50.000,00 TL bedelli çeklerin olduğunu, dava konusu edilen bu çeklere ilişkin davalıdan herhangi bir mal alınmadığını, davalının mal satışına ilişkin bir fatura düzenlemesi ve teslimi de olmadığını beyanla fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000,00 TL üzerinden açılmış olan işbu davanın kabulüne, davacı şirketin borçlu bulunmadığının tespitine ve hüküm altına alınmasına, dava konusu olan çeklerin iptaline, davalının % 20′ den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu davada davacı tarafın arabuluculuk yoluna başvurmadığını, müvekkilinin adresinin “… Mah. … Sokak No:… Sultangazi/istanbul” olup yetklili mahkemelerde istanbul ticaret mahkemeleri olduğunu, davacının işbu davayı karşılıksız çek keşide etme suçundan hakkında açılmış davayı uzatmak amacıyla ikame ettiğini, davacı, çeklerin mal karşılığı verildiği iddiasını yazılı belge ile ispat etmesinin gerektiğini, çeklerin mal karşılığı verildiği varsayılsa bile; (bu iddiayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla) TBK’nın 207.maddesi uyarınca çekin verildiği tarihte malın teslim edilmiş olduğunun kabul edilmesinin gerektiğini, arabuluculuk yoluna başvurulmaksızın açılan davanın usulden reddine; nihayetinde haksız ve kötü niyetli olarak açılmış davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; Davacının ve davalının adreslerinin İstanbul Adliyesi yargı sınırları içerisinde olması, dava konusu çeklerin İstanbul Adliyesi yargı sınırları içerisinde olan Beyazıt Şubesi’ne ait olması, adliyede başlatılan bir takip olmaması, davalının yetki itirazında bulunması birlikte değerlendirildiğinde mahkemenin yetkisizliğine, İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğuna karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı taraf cevap dilekçesinde müvekkil aleyhine başlatılan icra takip dosyasının varlığına ilişkin beyanda bulunmuş olmakla icra takip dosyasına ilişkin hiçbir bilginin dosya içerisinde sunulmadığını zira bu hususun müvekkilinin bilgisi dışında olduğunu, yerel mahkemece icra dosyası hakkında hakimin davayı aydınlatma yetkisi kapsamında araştırma yapılmadan karar verildiğini, oysaki Bakırköy Adliyesinde başlatılan bir icra takibinin bulunması durumunda yerel mahkemenin yetkili olacağını beyanla ilk derece mahkemesi kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, çekten dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda yetkisizlik sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK 355 maddesi gereğince, istinaf edenin istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili nedenlerle sınırlı olmak üzere istinaf incelemesi yapılmıştır. Davalı vekilinin süresinde verdiği cevap dilekçesinde; borçlu davacının ödeme emri niteliğinden sonra icra mahkemesinde imzaya itirazda bulunmadığı yönünde beyanıyla birlikte müvekkilinin adresi itibariyle Çağlayan Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu öne sürerek yetki itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı ,dava dilekçesine konu 2 adet çekteki imzanın kendisine ait olmadığını çeklerin sahte olarak düzenlendiğini iddia ederek menfi tespit isteminde bulunmuştur. Yetki itirazı, HMK hükümleri çerçevesinde hadise şeklinde incelenip değerlendirilmelidir. Ancak eğer dava icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkin ise; İİK 72/son maddesi uyarınca icra takibinin yapıldığı yer ya da davalının ikametgah adresi mahkemesi yetkilidir. (Yargıtay 19. HD 09/05/2006 T, 2005/2796 E.-2006/5155 K. Sayıl ilamı) HMK.m.31’de düzenlenen hakimin davayı aydınlatması ilkesi uyarınca, hakimin bu hususu davacıya kesin şekilde açıklattırması gerekirken bu yükümlülüğün yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Zira yerel mahkemece davalı vekilinin icra takibinden önce davacı borçlu aleyhine başlatılan bir icra takibi bulunup bulunmadığı sorularak eğer var ise bahsi geçen icra dosyası getirtilip incelenmek suretiyle yetki itirazı değerlendirilmelidir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davalarında ise yetkili mahkeme genel yetki kurallarına göre belirlenmektedir.Dosya içerisinde sipariş formu , tahsilat makbuzu, sözleşme gibi bir belge olmadığından sevk adresi olarak belirlenen bir yer yoktur. Dosya içerisinde dava konusu çeklerin aslı ya da onaylı sureti bulunmadığından çeklerin keşide yerleri ile düzenleyenin adı ve ünvanı yanında yazılı başkaca yer bulunup bulunmadığı ve çeklerin ödeme yerleri denetlenememektedir. İlk derece mahkemesince talep konusu çek asılları dosyaya kazandırılmak suretiyle davalı vekilinin yetki itirazı gerekçeli şekilde karşılanmalıdır. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK.’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılması ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-3-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, 2-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, 3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)g maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.08/09/2022