Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1094 E. 2022/817 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1094
KARAR NO: 2022/817
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/01/2022
NUMARASI: 2022/50 Esas – 2022/74 Karar
TALEP: İhtiyati Haciz (Finans)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/06/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün İhtiyati haciz isteyen davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati haciz talep eden eden vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkili banka tarafından … Ltd. Şti.’ne kullandırılan krediye …’ın ve …’in müteselsil kefil olduğunu, ödemelerin aksaması nedeniyle hesabın kat edildiğini, kredi sorumluları hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince ihtiyati haciz talebi hakkında yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, “… yönünden ihtiyati haciz isteminin, borçlu … hakkında mahkememizce verilen ihtiyati haciz talebinden önce açılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına … tarafından 12/01/2021 tarihinde itiraz edilmiş ve borçlu hakkında icra takibi durdurulmuş ve bu haliyle de borçlu yönünden alacağın çekişmeli hale geldiği ve alacağın yargılamayı gerektirdiği ve bu haliyle de ihtiyati hacze ilişkin koşulların oluşmadığı anlaşıldığından reddine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; İİK.’nun 264. maddesi hükmünden de anlaşılacağı üzere, ihtiyati haciz ile icra takibi ayrı ayrı düzenlemeler olup, ayrı ayrı hukuki sonuçlar doğurduğunu, bu nedenle ihtiyati haciz kararının, icra takip işlemi olmayıp, yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce ya da sonra uygulanan ve HMK.’nun 389. ve izleyen maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir benzeri bir işlem olduğunu, dolayısıyla, ihtiyati haciz kararına istinaden ihtiyati haciz uygulanması, genel anlamda bir takip işlemi olmayıp, niteliği itibariyle tedbir vasfında bulunduğundan, icra takibinin durdurulması ihtiyati haczin infazına mani teşkil etmeyeceğini beyanla, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve … yönünden de ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Talep, genel kredi sözleşmesine istinaden kullandırılan kredinin ödenmemesi nedeniyle kefil hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesi, istemidir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, hakkında icra takibi yapılan kefilin takibe itiraz etmesi nedeniyle talep konusuna ilişkin olarak ihtiyati haciz şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. İhtiyati haciz isteyen Banka ile … Ltd. Şti. Arasında 16/04/2013 tarihinde 200.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalanmış ve …’ın ve … bu krediye 200.000,00 TL limitle müteselsil kefil olmuştur. Banka tarafından hesap katedilmiş ve kredi sorumlularına kat ihtarı çekilmiştir. Hesap kat ihtarı kredi borçlusu şirkete 29/09/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Ticaret sicil kayıtlarına göre … kefalet tarihi itibariyle kredi borçlusu şirketin ortağıdır. İhtiyati haciz isteyen taraf, kredinin ödenmediğinden bahisle incelemeye konu ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkin istemde bulunmuştur. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 257/1. Maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır (Yargıtay 19. HD’nin 12/12/2019 Tarih, 2019/2300 E-2019/5531 K). Genel kredi sözleşmesi ve hesap kat ihtarı nazara alındığında ihtiyati haciz talebi tarihi itibariyle muaccel bir para alacağının kabulü gerekir. Her ne kadar mahkemece , … hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibine … tarafından itiraz edilmesi ve bu borçlu hakkında icra takibi durmuş olması sebebiyle alacağın çekişmeli hale geldiği kabul edilerek ihtiyati hacze ilişkin koşulların oluşmadığından talebin reddine karar verilmiş ise de, kredi borçluları hakkında ödenmeyen kredi borcuna ilişkin olarak hiç icra takibinin yapılmamış olmasıyla, yapılan icra takibine itiraz nedeniyle takibin durmuş olması arasında ihtiyati haczin şartları bakımından kredi sorumlularının hukuki durumu itibariyle bir fark yoktur. Zire icra takibi takip hukukuna ilişkin olup, ihtiyati haciz iddiasına esas alacağı doğuran işlem maddi hukuka, onun yaklaşık ispatı ise usul hukukuna ilişkindir. Buna göre, kesinleşmemiş icra takibi ihtiyati hacze engel değildir. Hal böyle iken mahkemece … yönünden de ihtiyati haciz talebinin kabulü gerekirken reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır. Ancak hesap kat ihtarına göre,23.130,00 TL alacağın gayrinakdi kredi alacağından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Genel kredi sözleşmesinde açık bir düzenleme olmadığı takdirde kefiller henüz nakdi alacağa dönüşmemiş gayrinakdi alacaktan sorumlu değildir. Bu halde ihtiyati haciz isteyen Bankanın talebinin 59.758,00 TL üzerinden kabulüne karar verilmesi gerekir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; Mahkemece hatalı değerlendirme ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi isabetli görülmemiş ve bu nedenle ihtiyati haciz isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından Dairemizce esas hakkında yeniden karar verilmek suretiyle ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir.
KARAR: İhtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 1-İhtiyati haciz talebinin KABULÜ ile; borçlu …’ın yedinde veya üçüncü şahıslarda bulunan taşınır ve taşınmaz malları ile diğer hak ve alacaklarının borca(59.758,00 TL) yeter miktarı üzerine İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA, 2-17/01/2022 tarih ve 2022/50 D.iş-2022/74 karar sayılı ihtiyati haciz kararında belirtilen teminatın borçlu … yönünden de geçerli olmasına, ayrıca yeniden teminat alınmasına yer olmadığına, 3-İhtiyati haciz kararının uygulanması, verildiği tarihten itibaren on gün içinde talep edilmediği takdirde, tedbir kararının kendiliğinden kalkacağının İHTARINA, 4-Kanuni süresi içerisinde kararın uygulanmasının talep edilmesi halinde kararın İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden infaz edilmesine, 5-17/01/2022 tarih ve 2022/50 D.iş-2022/74 karar sayılı ihtiyati haciz kararında alacaklı banka lehine vekalet ücreti takdir edildiğinden yeniden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 6-İstinaf yargılamasına ilişkin olarak; a-İstinaf kanun yoluna başvuran ihtiyati haciz isteyen davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde yatırana iadesine, b-İhtiyati haciz isteyen davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan istinaf başvuru harcı 220,70 TL ile posta ve tebligat gideri 274,5 TL olmak üzere toplam 495,2 TL masrafın aleyhine ihtiyati haciz istenen davalıdan alınarak ihtiyati haciz isteyene verilmesine, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362(1)-f maddesi ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/06/2022