Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1088 E. 2022/906 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1088
KARAR NO: 2022/906
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/04/2022
NUMARASI: 2022/61 Esas – 2022/295 Karar
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/09/2022
Taraflar arasındaki Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin gümrük müşavirliği hizmeti vermekte olduğunu, müvekkili şirketin tüm dünya çapında etkinliğini sürdüren pandemi döneminde yasal ve idari kısıtlamalar çerçevesinde faaliyetlerine devam etmiş ise de, şirkette herhangi bir karar alma süreci gerçekleşmemiş olduğunu, bu hususun İTO ve TTSG kayıtlarından da görülebileceğini, 20 Ocak 2022 tarihine gelindiğinde, müvekkili şirketin birtakım kararlar almak üzere, karar defterine (Genel Kurul Toplantı ve Müzakere Defteri) ihtiyaç duymuş olduğunu, ancak yapılan tüm aramalara rağmen, karar defterinin bulunamamış olduğunu, ilgili defterin halen kayıp olduğunu ve zayi olmuş olduğunu, müvekkili şirketin mali müşaviri aynı tarihte bir noterliğe başvurarak durumu izah etmiş olduğunu ve yeni karar defteri onaylatılmasının mümkün olup olmadığını sormuş olduğunu, ilgili noterlikten alınan bilgiye göre, müvekkili şirketin karar defterine Bakırköy … Noterliği tarafından ek defter tasdiki yapıldığını ve uzatma şerhi verildiğinı, dolayısıyla da zayi belgesi olmadan yeni bir deftere onay verilemeyeceğinin bildirilmiş olduğunu, dolayısıyla müvekkili şirket tarafından karar alınmasının mümkün olamayacağından, zayi belgesi alınması için süresi içerisinde Mahkememize müracaat etmiş olduklarını, yukarıda açıklanan nedenlerle; müvekkili şirkete ait karar defterinin (Genel Kurul Toplantı ve Müzakere Defteri) tüm aramalara rağmen bulunamamış olduğu dikkate alınarak, kayıp/zayi nedeniyle iptalini ve taraflarına işbu karar defterine ilişkin zayi belgesi verilmesine dair karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Davacı vekili, şirkete ait Genel Kurul Toplantı ve Müzakere Defteri’nin tüm aramalara rağmen bulunamadığını ve kayıp olduğunu, 20/01/2022 tarihinde zayi olduğundan haberdar olduklarını beyan etmesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının, yasada sayılı mücbir sebeplere dayanmamış olması ve defterlerin kaybolduğunu iddia etmesine göre, tacirin TTK’nun 82/7. maddesindeki düzenlemeden faydalanabilmesi için öncelikle ticari defterlerin korunması amacıyla gerekli dikkat ve ihtimamı göstermiş olması gerekmektiğini, davacının defterlerini kaybetmesi olayının mücbir sebep olarak kabul edilemeyeceği, (Yargıtay 11. HD.19/06/2017 T., 2016/817 E.- 2017/3842 K.) davacı tacirin ticari defterlerini korumada gerekli dikkat ve özeni göstermediği gerekçesi ile zayii belgesi verilmesi koşulları mevcut olmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: 20 Ocak 2022 tarihine, müvekkili şirketin birtakım kararlar almak üzere, karar defterine (Genel Kurul Toplantı ve Müzakere Defteri) ihtiyaç duyduğunu, ancak yapılan tüm aramalara rağmen, karar defterinin bulunamadığnı, ilgili defterin kayıp ve zayi olunca derhal Mahkemeye başvurulduğunu, pandemi dönemi ya da pandeminin muhakkak, mücbir sebep kabul edilmesini ve sınırlı olarak sayılmayan mücbir sebepler grubunda görülmesi gerektiğini, istinaf incelemesi neticesinde kararın bozularak ortadan kaldırılmasına ve davanın kabulüne, müvekkili şirkete ait karar defterinin kayıp/zayi nedeniyle iptaline ve taraflarına işbu karar defterine ilişkin zayi belgesi verilmesine dair karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK’nun 82/7 maddesi uyarınca zayii belgesi verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçe ile davanın reddine karar vermiş, karara karşı davacı vekili istineaf yasa yoluna başvurmuştur. TTK’nun 82/7 maddesi “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir.” düzenlemesini içermektedir. Anılan yasa maddesinde zayi belgesi verilmesini gerektirens zayi olma durumları sınırlı şekilde sayılmamış ise de zayi belgesi verilebilmesi için maddede belirtilenler gibi hallerden birinin olayda mevcut olması ve defterlerin zayi olmasında kusur ve sorumluluğunun bulunmaması, tedbirli bir tacir gibi davranmasına rağmen zayi olayına engel olamamış durumda olması gerekir. Başka bir ifadeyle, tacirin yukarıda bahsedilen kanun maddesinden yararlanabilmesi için ticari defter ve belgelerinin korunabilmesi amacıyla gerekli dikkati ve ihtimamı göstermiş olması gerekmektedir. Ayrıca, ziya durumunun tacirin iradesi dışında meydana gelmesi zorunludur. Ancak somut olayda davacı şirket ; karar almak için karar defterine ihtiyaç duyulması üzerine yapılan aramalara rağmen karar defterini bulamadıkları ve karar defterinin (genel kurul toplantı ve müzakere defteri ) kaybolması nedeniyle zayi belgesi verilmesi talep edilmiş olup davacı ticari defterlerini korumada gerekli dikkat ve özengöstermediği gibi ileri sürülen bu hususular TTK 82/7 maddesi uyarınca zayi belgesi verilmesinin gerektirir halleredende değildir. Buna göre talebe konu defter yönünden zayi belgesi verilmesi koşulları oluşmadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)ç. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 08/09/2022