Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1047 E. 2022/920 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1047
KARAR NO: 2022/920
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/01/2022
NUMARASI: 2021/865 Esas – 2022/7 Karar
DAVA: Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/09/2022
Taraflar arasındaki Tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ve davalı banka arasında yapılan kredi sözleşmeleri karşılığında; Kırklareli İli Lüleburgaz İlçesi … Köyü … pafta … parsel, İstanbul ili Beşiktaş İlçesi, … Mah. … pafta … ada … parsel … nolu bağımsız bölüm, İstanbul İli, Beşiktaş İlçesi, … Mah. … pafta … ada … parsel bahçeli kargir ev, İstanbul İli, Beşiktaş İlçesi, … Mah. … pafta … ada … parsel … nolu bağımsız bölüm, İstanbul ili Beşiktaş İlçesi, … Mah. … pafta … ada … parsel … nolu bağımsız bölüm olmak üzere 5 adet taşınmaz kredilerin teminatı olarak ipotek verildiğini, ancak değişen ekonomik şartlar gereği söz konusu teminatların değiştirilmesi için Beşiktaş 29. Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarı ile talepte bulunulmuşsa da talebinin davalı bankanın Beyoğlu … Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtar cevabı ile reddedildiğini, yaşanan pandemi süreci de düşünüldüğünde sözleşme şartlarında esaslı değişikler olduğunu, bu sebeple İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/121 Talimat sayılı dosyası bilirkişi raporunda şirket değeri 3.081.066.092 TL olan … A.Ş.’nin hisselerinin rehin olarak alınması ve akabinde ilgili taşınmazlardaki ipoteklerin kaldırılması müvekkili şirketin ticari hayatının devamı için elzem olduğunu, söz konusu şirketin hisselerinin değerinin mevcut teminatların değerini fazlasıyla karşıladığını, bu nedenle kredi sözleşmelerindeki teminatların değiştirilmesinde banka açısından risk bulunmadığı gibi iki tarafın lehine bir değişiklik söz konusu olacağını, söz konusu talebin davalı banka tarafından reddedildiğini, … A.Ş. hisselerinin teminat verilmesi durumunda ipoteklerle teminat altına alınan menfaati sağladığının tespitini isteme zorunluluğunun doğduğunu, bu tespit doğrultusunda müvekkili ipotek teminatlarının … A.Ş. hisseleriyle değiştirilmesi yönünde eda davası açacağını, müvekkilinin mahkemece yapılacak tespite ihtiyacı bulunduğunu, müvekkilinin bu davayı açmakta değişen ekonomik şartlar nedeniyle hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunduğunu belirterek … A.Ş. hisselerin davalı bankaya teminat verilmesi durumunda ipoteklerle teminat altına alınan menfaati sağladığının tespitini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince tespit hükmü davacının içinde bulunduğu hukukî belirsizliği gidermek için bir fayda sağlamadığında ve istenen hukukî koruma için diğer dava türlerinden birinin açılması gerekli olduğunda, hukukî yarar şartının yerine getirildiği söyleneyeceği , eda davası sonucunda verilecek hükmün aynı zamanda bir tespit de içermesi nedeniyle aynı hak/hukukî ilişki için ayrı bir tespit davası açılmasının usul ekonomisine aykırı düştüğü ve somut talep bakımından da tespit davası ile istenen, eda davası ile tamamen elde edilebildiğinden davacının tespit davası açmakta hukukî yararının bulunmadığı gerekçesiyle davacının davasının hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/121 Talimat sayılı dosyası bilirkişi raporunda şirket değeri 3.081.066.092 TL olan … A.Ş.’nin hisselerinin rehin olarak alınması ve akabinde ilgili taşınmazlardaki ipoteklerin kaldırılması müvekkili şirketin ticari hayatının devamı için elzem olduğunu, söz konusu şirketin hisselerinin değerinin mevcut teminatların değerini fazlasıyla karşıladığını, bu nedenle kredi sözleşmelerindeki teminatların değiştirilmesinde banka açısından risk bulunmadığı gibi iki tarafın lehine bir değişiklik söz konusu olacağını, söz konusu taleplerinin davalı banka tarafından reddedildiğini, açıklanan nedenlerle İstinaf taleplerinin kabulü ile, … A.Ş. hisselerinin davalı bankaya teminat verilmesi durumunda ipoteklerle teminat altına alınan menfaati sağladığının tespitine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, TESPİT davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davacının aleyhine tespit istenene karşı ilerde açacağı teminatın değiştirilmesi istemli dava öncüsü olarak teminat vermeyi düşündüğü şirket hisselerinin ipotekle teminat altına alınan menfaati sağladığının tesipiti istemidir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 106/1. Maddesine göre, tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir. Ancak maddenin ikinci fıkrasına göre, tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır. Bunun yanı sıra maddi vakıalar, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz.Tespit davasının konusunu ancak hak veya hukuki ilişkiler oluşturur. Bu kapsamda her çeşit hukuki ilişki tespit davasının konusu olabilir. Buna karşılık, somut bir olaydan doğmayan, soyut hukuki ilişkilerin tespiti istenemez. Ayrıca davacının tespit davasına konu edilen hukuki ilişkisinin hemen tespit edilmesinde hukuki yararının bulunması şarttır. Bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığı yahut yokluğu, tespit davası açılabilmesi için yalnız başına yeterli değildir. Bundan başka, o hukuki ilişkinin var olup olmadığının mahkemece hemen tespit edilmesinde, davacının korunmaya değer, meşru bir hukuki yararının bulunması şarttır. Bu şartın gerçekleşmesi ise, davacının bir hakkı veya hukuki durumu güncel (halihazır) bir tehlike ile tehdit edilmiş olmasına; bu tehdit nedeniyle, davacının hukuki durumu tereddüt içinde olması ve bu hususun davacıya zarar verebilecek nitelikte bulunmasına; yalnız kesin hüküm etkisine sahip olup, icraya konulamayan tespit hükmünün, bu tehlikeyi ortadan kaldırmaya elverişli olmasına bağlıdır. Davacının tespit davası ile istediği hukuki koruma diğer dava çeşitlerinden biri ile sağlanabiliyorsa, o zaman da davacının tespit davası açmakta hukuki yararı yoktur. Somut olayda davacı, davalı banka ile yapılan kredi sözleşmeleri gereği bankaya verilen gayrimenkul ipoteği teminatlarını … A.Ş hisseleri ile değiştirmek istediklerini, bankanın taleplerini kabul etmediğini, teminat olarak vermek istedikleri hisselerin davalının ipotekle teminat alınan menfaatini sağladığın tespitini talep etmiştir. Bahsi geçen hisselerin değenin teminat altına alınan menfaati sağladığının mahkemece hemen tespit edilmesinin gerekip gerekmediği hususu yukarıda açıklandığı üzere hukuki yararın tespitinde önemlidir. Davacının davalıya vermeyi düşündüğü hisse değerinin hemen tespit edilmemesinde güncel bir tehlike söz konusu olmadığı gibi mahkemece hemen tespiti gereken korunmaya değer hukuki yararının bulunmamaktadır. Davacının davaya konu talebi nedeniyle sağlamak istediği hukuki koruma açacağı eda davası ile sağlanabilecek nitelikte olup, eldeki tespit isteminde davacının hukuki yararı bulunmadığının kabulü gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle mahkemece davanın Hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 08/09/2022