Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1037 E. 2022/839 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1037
KARAR NO: 2022/839
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/04/2022
NUMARASI: 2022/84 Esas – 2022/384 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/06/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin müvekkiline ait malzemeleri İngiltere deki fuara geç taşıyarak müvekkilininzararına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin bu geç taşıma nedeniyle uğramış olduğu zararlar için davalı aleyhine icra takibi başlattığını, davalı borçlunun icra takibine itiraz ettiğini, davalı borçlu tarağından yapılmış olan haksız hukuki dayanaktan yoksun ve kötüniyetli itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı borçlunun itirazında haksız ve kötüniyetli olmasından dolayı alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, davacı müvekkilinin toplam 131.018 TL lik alacağının temerrüt tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı müvekkiline verilmesine, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalıdan alınarak davacı müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle icra dairesi ile mahkemenin yetkisine yönelik itirazlarının olduğunu, müvekkili ile davacı arasında sözleşmesel ilişki bulunmadığını, müvekkilinin alt taşıyan olarak davacının nakliye işlerini yaptığını, dolayısıyla yetkili icra dairesinin İzmir İcra Dairesi ve yetkili mahkemelerin İzmir Mahkemeleri olduğunu, davanın esası hakkında ise müvekkil ile davacı arasında yazılı bir anlaşma olmayıp davacı dava dışı … firması ile taşıma sözleşmesi yaptığını, müvekkilinin de davacının malzemelerini İngiltere ye taşıdığını, davacının müvekkiline navlun bedeli dışında başka bir hizmet bedeli ödemediğini, davanın diğer alt taşıyan yani alt taşıyanları … Ltd Şti ne ihbarını talep ettiklerini, davalı müvekkili şirket aleyhine haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine, haksız ve kötü niyetli alacaklı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “davacı tarafça davacı ile dava dışı … Tic. Ltd. Şti. Arasında davalı şirketin muhabir olduğu fuar taşıma sözleşmesi imzalandığını, davalı tarafça sözleşme kapsamındaki edimlerin yerine getirilmediğini ve bu nedenle zarara uğradıkları ve bu zararın tahsili için başlatılan takibe davalı tarafça haksız itiraz edildiğini, haksız itirazın iptaline karar verilmesi talep edilmiştir. Tarafların resmi adreslerine bakıldığında davalının adresi Konak/İzmir, davacının adresi ise Bornova/İzmir’dir. Genel yetki kuralı gereği davalının adresi ve para borcunun ifa edileceği yer davacının adresi olarak Mahkememiz yetki sınırları içerisinde olmayıp İzmir Mahkemeleri yargı çevresi içerisindedir. İcra takibinin tarafı olup, iş bu dosyanın tarafı olmayan İnternational … Tic. Ltd. Şti.nin adresi Mahkememiz yargı sınırları içerisinde ise de iş bu dosyamızda taraf olmadığından Mahkememiz yetkisi bu borçlunun adresine göre belirlenemez. Davalı tarafça usulüne uygun ve süresinde yetki itirazında bulunulduğundan ve yukarıda açıklandığı üzere Mahkememiz iş bu yargılamada yetkili olmadığından Mahkememizin yetkisizliğine, İzmir Nöbetçi Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğuna,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflarınca taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla Bakırköy … İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası ile hem davalı borçlu … Tic. A.Ş. hem de dava dışı borçlu şirket … Limited Şirketi aleyhine icra takibi başlatıldığını, Yapılan icra takibine davalı borçlu şirket … A.Ş.’nin borç, yetki ve faiz yönünden itiraz etmesi sonucu söz konusu icra takibi davalı … Tic. A.Ş. yönünden durdurulduğunu, Akabinde ise taraflarınca Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/84 E. sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını ancak söz konusu davanın, usul ve yasalara aykırı bir şekilde usulden reddedildiğini, bir icra takibinde borçlu sayısı birden fazla ise, icra takibi bunlardan birinin yerleşim yerindeki icra dairesinde yapılabileceğini, huzurdaki davanın da kanuni olarak icra takibini Bakırköy’de açma imkanı sunduğunu, eksik inceleme, delillerin değerlendirilmesinde ve takdirinde hata ile hukuki nitelemede yanılgıya düşülerek usul ve yasalara aykırı olarak verilmiş olan yetkisizlik dolayısıyla davanın usulden reddine dair verilen kararın istinaf gerekçelerinin kabulüne, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, CMR Konvansiyonu’na tabi taşıma sözleşmesinden kaynaklanan geç teslim nedeniyle uğranılan zararın taşıyıcıdan tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, itirazın iptali davasının yetkili mahkemede açılıp açılmadığı noktasındadır. Davacı takip alacaklısı tarafından, davalının da aralarında bulunduğu takip borçluları hakkında, Bakırköy 6. İcra Müdürlüğü’nün 2018/14158 sayılı takip dosyasında, “İngiltere fuarında sergilenecek malzemenin fura hazır edilememesi nedeniyle uğranılan zararın tahsili” sebebine dayalı olarak 131.018,00 TL tutarındaki alacağın tahsili istemiyle 01/08/2018 tarihli takip talebi ile ilamsız icra takibi başlatılmış, davalı takip borçlusunun itirazı üzerine takip onun yönünden durmuştur. Davacı taraf, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptaline karar verilmesi istemiyle eldeki dava açılmıştır. Mahkemece, yetkiye itiraz yerinde görülerek mahkemenin yetkisizliğine reddine karar verilmiştir. Davaya konu taşıma, emtianın İzmir/Türkiye’den İngiltere’ye taşınmasına ilişkin olup yurtdışı taşıması niteliğindedir. Bu haliyle dava konusu taşımaya 1. Maddesindeki düzenlemeye uygun olarak CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerekir. CMR Konvansiyonu’nun 31. Maddesinde, CMR konvansiyonuna tabi taşımalardan kaynaklanan davalarda taraflar arasında anlaşma ile belirlenmiş, Akit Taraf mahkemelerinde dava açılabileceği gibi davalının mutaden ikamet ettiği veya taşıma mukavelesinin akdedildiği esas iş yerinin veya şubesinin veyahut da acentasının bulunduğu yerlerde, ya da taşımacının yükü aldığı veya teslim yeri olarak gösterilen yerlerde dava açılabileceği, bunlardan başka mahkemelerde dava açılamayacağı düzenlenmiştir. Dosya kapsamındaki belgeler göre, davacı ve davalı şirketlerin merkezi İzmir’dir. Yükün yükleme yeri İzmir, teslim yeri ise İngiltere’dir. Bu halde itirazın iptali davasının bu yerlerin hiçbirinde başlatılmadığı anlaşılmaktadır. İtirazın iptali davası için İİK’nda özel bir yetki kuralı öngörülmemiştir. Bu nedenle, yetkili mahkeme, genel yetki kurallarına göre belirlenecektir. Dolayısıyla, itirazın iptali davasının icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde bakılacağı gibi bir zorunluluk söz konusu değildir. Doğal olarak, icra takibinde icra dairesinin yetkisinini kesinleşmiş olması, yalnız takibin yapıldığı yer mahkemesinin yetkili olmasını gerektirmez. Eldeki davada birden fazla davalı da bulunmadığından HMK’nın 7. Maddesinin uygulanma imkanı yoktur. Ayrıca, davacının yerleşim yeri nazara alındığında TBK’nın 89 ve HMK’nın 10. Maddesine ilişkin davacı tarafın iddialarının dinlenmesi mümkün değildir. Sonuç olarak dava CMR Konvansiyonu’nun 31. Maddesinde gösterilen yerlerden birinde açılmamıştır. Davalı yetki itirazında ikamet yeri ve aynı zamanda yükleme yeri olan İzmir mahkemelerini yetkili mahkeme olarak bildirmiştir. Bu haliyle mahkemenin yetkisine yapılan itiraz usulüne uygun ve gösterilen mahkeme de CMR Konvansiyonunda sayılan yerlerden bulunmaktadır. Bu nedenle mahkemece davanın yetkili mahkemede açılmamış olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)g. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.30/06/2022