Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1012 E. 2022/737 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1012
KARAR NO: 2022/737
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/04/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/71 Esas
TALEP: Kayyım Atanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/06/2022
İlk derece mahkemesince verilen ihbar olunan vekili tarafından talep edilen kayyım atanması talebinin reddine yönelik 14/04/2022 tarihli ara kararın ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhbar olunan … vekili talep dilekçesinde; şirketin münferiden davacı … tarafından temsil edilmesi ve şirketin feshi davasını temsilcisi olduğu şirkete karşı açması nedeniyle söz konusu davalı şirketin davada temsil edilememe sorunu ortaya çıktığını, TTK’nun 636. maddesinin 4. fıkra hükmünde; “Fesih davası açıldığında mahkeme taraflardan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabilir” dendiğini, TMK’nın 427. maddesinin 4. fıkra hükmünde bir tüzel kişinin gerekli organlardan yoksun kalmas ve yönetimi başka yoldan sağlanamaması durumunda kayyum atanacağının belirtildiğini, davalı şirketin temsilcisiz olmasına rağmen davaya devam edilmiş olmasının hukuk devletine aykırı nitelikte bir durum oluşturmakla beraber en temel yargılama ilkelerinden biri olan hukuki dinlenilme hakkına da aykırılık teşkil ettiğini, müvekkili …’nun ortağı olduğu davalı şirkete karşı açılan davada, cevap dilekçesi dahi sunulmadığını ve davacı tarafın iddiaları çerçevesinde tahkikata geçildiğini, söz konusu durumun davalı şirketin temsilcisiz kalmasından ötürü ortaya çıktığını ve bu şartlarda davaya devam edilmesinin hukuka aykırı olacağının açık olduğunu belirterek davalı şirketin temsil kabiliyetinin olmaması nedeniyle davalı şirkette kayyum atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, yönetim kayyımı atanabilmesi için şirketin yönetim kurulunun bir şekilde oluşturulmasının mümkün olmaması ve bu boşluğun başkaca hukuki yollarla giderilmemiş olmasının şart olduğu, şirketin seçilmiş yönetim kurulu bulunduğu takdirde organ yokluğundan sözetmek mümkün olmadığı gibi, mevcut yönetim kurulunun, çalışamaz halde olmasının da TTK’nın sistematiği içinde giderilmesinin her zaman mümkün olan bir durum olduğu, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gelen yazı cevabının incelenmesinde şirketin iki ortaklı olduğu, ortakların münferiden temsile yetkili olduğu, fesih talepli davalarda şirkete yöneltilmesinin yeterli olduğu, ortakların münferiden temsile yetkili olduğu, fesih talepli davalarda şirkete yöneltilmesinin yeterli olduğu, tahkikat tebliğlerinin usulüne uygun olduğu gerekçeleriyle ihbar olunan vekilinin talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; feshi istenen …’nin iki ortaklı bir şirket olduğunu, müvekkili ile ihbar olunan …’nun ortak olduğunu, ticaret sicil gazetesinden de görülebileceği üzere ihbar olunan …’nun feshi istenen şirkette müdürler kurulu başkanı olduğunu, ticaret sicil gazetesindeki kayda göre müvekkili ile ihbar olunanın birlikte atacakları imza ile şirketi temsil edebileceğini, mahkeme ara kararının gerekçesinde de belirtildiği üzere ortakların münferiden şirketi temsile yetkili olduğu belirtilmişse de ihbar olunanın her ne kadar kendisinden bu bilgiye zaten sahip olması beklense de, istinaf ettiği kararı okumuş olsaydı feshi istenen şirkette temsile yetkili ortak olduğunu, iddiasının aksine şirketin tek temsilcisinin müvekkili olmadığını karardan da öğrenebileceğini, ayrıca ihbar olunan gerek şirkete kayyım atanması talebinden önce gerekse mahkeme ara kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurmadan önce mail adresi ve ilgisi tarafından oluşturulan şifre ile https://www…gov.tr/ adresli internet sitesi üzerinden kaydolunarak herkesçe görülebilen ticaret sicil kayıtlarını inceleseydi de şirkette müdürler kurulu başkanı olduğunu ve imza şirketi temsil yetkisinin olduğunu öğrenebileceğini, ticaret sicil gazetesi kayıtlarından anlaşıldığı üzere ihbar olunanın istinaf sebeplerinin gerçek durumu yansıtmadığını, ayrıca ihbar olunanın dava konusuna şirketin feshine ilişkin herhangi bir beyanda bulunmayıp sadece şirkete kayyım atanmasını sağlamaya çalışmasının da iyiniyetle açıklanabilecek bir durum olmadığını, ihbar olunanın kendi kusurundan kaynaklanan bilgi eksikliği sebebiyle dayanaktan yoksun şekilde yapmış olduğu istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep; şirketi münferiden temsile yetkili şirket ortağı davacının TTK.’nın 636/3 maddesi uyarınca haklı nedene dayalı olarak davalı Limited Şirketi’nin fesih ve tasfiye ilişkin derdest davada; davalı şirkete bu davada temsil edilmek üzere kayyım atanması istemine ilişkindir. Mahkemece kayyım atanması talebinin reddine karar verilmiş bu karara karşı şirket ortağı münferiden müdürler kurulu başkanı ihbar olunan istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava kendisine ihbar olunan gerçek ve tüzel kişi, davada taraf sıfatını kazanamaz. 6100 sayılı HMK’nın 64 maddesi yollamıs ile HMK 69 maddesi uyarınca bir davada hüküm, davanın tarafları arasında kurulur. Bu nedenle hükmü temyiz etme hakkı sadece davada taraf olan kişilere aittir.Kural olarak kendisine dava ihbar olunan davaya katılmadıkça (müdahil olmadıkça) mahkemece verilen kararı temyiz etme hakkı yoktur. Somut olayda; istinaf yasa yoluna başvuran davada ihbar olunan olarak yer almakta olup, davalı taraf karara karşı istinaf isteminde bulunmadığına göre, anılan karara karşı tek başına istinaf hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenlerle,ihbar olunan vekilinin istinaf isteminin sıfat yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş olup, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-İhbar olunan vekilinin istinaf başvurusunun sıfat yokluğu nedeniyle REDDİNE, 2-İstinaf yoluna başvuru sırasında alınan istinaf karar harcı ile istinaf başvuru harcının istemi halinde yatırana iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca KESİN olarak oy birliğiyle karar verildi. 09/06/2022