Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/991 E. 2021/843 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/991
KARAR NO: 2021/843
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/01/2021
NUMARASI: 2021/39 D. İş Esas – 2021/39 D. İş Karar
TALEP: İhtiyati Hacze İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/07/2021
İlk derece mahkemesince ihtiyati hacze itirazın reddine dair verilen 11/03/2021 tarihli ek kararın ihtiyati hacze itiraz eden borçlular vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati haciz isteyen banka vekili dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile asıl borçlu … A.Ş arasında imzalanan 21/04/2015 tarihli genel kredi sözleşmesine diğer borçluların müteselsil kefil olduğu, hesabın kat edildiği ve bankanın toplam nakit alacağının 442.399,34 TL’ye ulaştığını belirterek asıl borçlu … A.Ş’nin bu miktarın 209.046,34 TL’sinden, diğer borçluların ise tamamından sorumlu olmaları kaydıyla İİK 257. maddesi uyarınca, borçluların menkul gayrimenkul ve üçüncü kişilerdeki hak alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ HACİZ KARARI: Mahkemece 20/02/2021 tarihli karar ile, asıl borçlu ve müteselsil kefil olan borçlular yönünden 442.399,34 TL üzerinden İİK 257. maddesi uyarınca borçluların malvarlığının ihtiyati haczine karar verilmiştir.
İTİRAZ: İtiraz eden borçlular … ve … Ltd.Şti. vekili itiraz dilekçesinde özetle; talebe konu alacağın 233.353,00 TL’lik kısmının rehinle teminat altına alınmasına rağmen tüm alacak üzerinden ihtiyati haciz verildiği, İİK 257. maddesi gereğince rehinle temin edilmeyen alacak için ihtiyati haciz verilebileceği, hesap kat ihtarına cevap verilerek borcun dayanağı ile bilgi istenildiği ancak banka tarafından cevap verilmediği, 2015 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesinin mümkün olmadığı, müvekkillerinin başkaca genel kredi sözleşmesine kefil olmadığı, kefalet limitinin sonradan doldurulduğunu belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ EK KARARI: Mahkemece itiraz üzerine açılan duruşmada taraf vekillerinin beyanları alınarak; itiraz eden borçluların borcun dayanağı olan 2014 ve 2015 tarihli genel kredi sözleşmelerine müteselsil kefil olduğu, kullandırılan kredinin ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiği ve alacağın muaccel hale geldiği, asıl borçlu ve müteselsil kefil olan …’e ait üç ayrı aracın banka yararına rehnedildiği, itiraz eden borçluların borcunu teminat altına alan rehnin bulunmadığı zaten böyle bir iddianın da ileri sürülmediği, TBK 586. maddesi gereğince asıl borçlu takip edilmeden müteselsil kefili müracaat edilebileceği gerekçesiyle 11/03/2021 tarihli ek karar ile ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı itiraz edenler vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz eden borçlular vekili istinaf dilekçesinde özetle; geçerli bir kefalet sözleşmesinin olmadığı, kefaletin başlangıç ve bitiş tarihlerinin el yazısı ile yazılmış olması kuralının ihlal edildiği, asıl borçluya tahsis edilen edilen kredinin ödeme tablosuna uygun olarak ödenerek kapatıldığı, kefaletin sınırlarının kefil tarafından bilinmesi gerektiği, doğmuş ve doğacak borçlara kefil olunmasının geçerli olmadığı, banka tarafından genel kredi sözleşmesinin suretinin verilmediği, gönderilen ihtarla istenmesine rağmen bu gereğin yerine getirilmediği, ihtiyati hacze dayanak genel kredi sözleşmesinin dosyada mevcut bulunmadığı, ödeme tablosu ve hesap hareketleri ile ödeme makbuzlarının sunulmadığı, istinaf incelemesinde bu belgelerin tamamının celbedilmesi gerektiği, hesap kat ihtarı dışında hiç bir belgenin ibraz edilmediğini belirterek ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin 11/03/2021 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, ihtiyati hacze itiraza ilişkindir. İlk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiş, bu ek karara karşı itiraz eden borçlular vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi HMK 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Alacaklı banka ile asıl borçlu … A.Ş arasında aktedilen 21/04/2015 tarihli 2.000.000,00 TL ve 09/07/2014 tarihli 1.000.000,00 TL genel kredi sözleşmelerini itiraz eden borçluların aynı limitle müteselsil kefil olarak imzaladıkları görülmektedir. Her iki sözleşmedeki kefalet imzaları ve el yazıları borçlular tarafından inkar edilmediği gibi kefaletlerin 6098 sayılı TBK 589. maddesinde belirtilen geçerlilik koşularını taşıdığı tespit edilmiştir. TBK 586/1. maddesinde, borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması hallerinde alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden müteselsil kefaleti bulunan kefili takip edebileceği düzenlenmiştir. TBK 586/2. maddesinde, ise alacak, teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmışsa, rehnin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamayacağı ancak alacağın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla tamamen karşılanamayacağının önceden belirlenmesi veya borçlunun iflas etmesi ya da konkordato mehli verilmesi hâllerinde, rehnin paraya çevrilmesinden önce de kefile başvurulabileceği açıklanmıştır. Somut olayda, hesabın kat edilmesiyle birlikte banka alacağı muaccel hale gelmiş, ihtarın sonuçsuz kalmasıyla da müteselsil kefile müracaat koşulu gerçekleşmiştir. Rehin konusu araçların itiraz eden müteselsil kefillerin kefaletten kaynaklanan borçlarının teminatı için verilmediği de nazara alındığında, borçlu kefil yönünden ihtiyati haciz şartları oluşmuştur. İİK 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebepleri sınırlı şekilde sayılmış olup, bu sayılanlar dışında başka bir sebebe dayanılarak ihtiyati hacze itiraz edilemez. İhtiyati hacze konu alacağın dayanağı, dosyaya ibraz edilen ve itiraz edenler tarafından müteselsil kefil olarak imzalanan 2014 ve 2015 tarihli genel kredi sözleşmeleridir. Bu nedenle 2019 tarihli genel kredi sözleşmesinde kefalet imzalarının bulunmamasının neticeye etkili olduğundan sözedilemez. Banka tarafından hesabın kat edilip alacağın muaccel hale gelmesine ve ileri sürülen diğer itirazların açılacak bir davada iddia veya açılan bir davada savunma olarak ileri sürülebilecek nedenlerden olmasına ve buna bağlı olarak İİK 265. maddesinde sınırlı olarak sayılan itiraz nedenlerinden bulunmamasına göre; ilk derece mahkemesince ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığından itiraz eden borçlular vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İhtiyati hacze itiraz eden borçlular vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf karar harcı itiraz eden borçlular tarafından başlangıçta peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf yoluna başvuranlar tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerlerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362(1)-f maddesi ve İİK’nın 265/ son maddeleri uyarınca oy birliği kesin olarak ile karar verildi.01/07/2021