Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/973 E. 2021/918 K. 14.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/973
KARAR NO: 2021/918
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/10/2020
NUMARASI: 2020/238 Esas (DERDEST)
TALEP: İhtiyati Tedbir/Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/07/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün İhtiyati Tedbir İsteyen Davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden eden davacılar vekili talep dilekçesinde özetle; davacıların davalı … A.Ş.nin kurucu ortakları olduklarını, 23.03.2020 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında alınan kararların, mücbir sebep, usulsüz tebligat, Murahhas üye katılımının olmaması, yönetim kurulu kararlarının yoklukla malul ve hükümsüz olması nedeniyle ve TTK m. 447 gereği hükümsüzlüğünün tespitine, gündeme bağlılık ilkesine aykırı alınmış yönetim kurulu seçimine dair alınan kararın iptaline karar verilmesi talebiyle açılan davada 23.03.2020 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında alınan Yönetim Kurulu seçilmesine dair 3 numaralı kararın yürütülmesinin TTK m. 449 uyarınca durdurulmasına karar verilmek suretiyle ihtiyati tedbir verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu ihtiyati tedbir talebi hakkında ilk derece Mahkemesi tarafından ” davacının tedbir talebine konu ettiği hususların henüz yaklaşık olarak ispat edilemediği, tedbir kararının verilmemesi durumunda hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği veya ciddi bir zararın doğacağı noktasında kanaat hasıl olmadığından davacının tedbir talebinin reddine,” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden eden davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya kapsamındaki yürütmenin durdurulması talebinin sadece 3 numaralı genel kurul kararına ilişkin olduğunu, davacıların yönetim kurulu üyesi olmalarına rağmen toplantıda alınan 3 numaralı karar ile azil edilmeden yerlerine yenilerinin seçildiğini, davacılardan …’ın davalı şirketin dava konusu usulsüz genel kurul toplantısı öncesinde yönetim kurulu başkanı olduğunu ve yeni üyeler seçilene kadar görevinin devam ettiğini, yönetim kurulunu toplantıya çağırma yetkisinin yönetim kurulu başkanına ait olduğunu ancak olağanüstü genel kurulun toplantıya çağrılmasının kararlaştırıldığı yönetim kurulu toplantısına davetin yönetim kurulu üyelerinden … tarafından yapıldığını ve bu hususta davacılara elektronik posta marifetiyle bildirimde bulunulduğunu, yönetim kurulunu usulüne uygun bir şekilde toplanmadığını, davacılar ile … kardeşler arasında 2013 yılında imzalanan mutabakat tutanağına göre … kardeşler kendi hisselerine düşen taşınmazları üçüncü kişilere satmak suretiyle şirketteki hissedarlıkları ile ilgili tüm hak ve alacaklarını tahsil ettiklerini ve böylece davacılara kalan şirket varlıkları üzerinde herhangi bir hak ve alacakları kalmadığını, genel kurula çağrının da usulsüz olduğunu, gündeme bağlılık ilkesinden uzaklaşıldığını, COVİD-19 salgını nedeniyle sokağa çıkması yasak olan ve bu nedenle toplantıya katılamayan pay sahiplerinin bulunduğunu, genel kurulda alınana kararların TTK’nin 447/C maddesine aykırılık oluşturduğunu ve ayrıca davacıların şirketteki haklarına tecavüz niteliğinde olduğunu, davacıların 65 yaş üstü olduklarını ve toplantıya katılımlarının mümkün olmadığı dava konusu genel kurul toplantısının yapılmasına dayanak olan yönetim kurulu toplantısının kanunda ön görülen koşulları taşımadığınından usulüne aykırı bir şekilde gerçekleşmiş olduğunu, genel kurul toplantısında kanuni şartların sağlanmadığını, yargılama sonucu yoklukla malul olduğu tespit edilecek olan toplantıya ilişkin alınmış kararlardan 3 numaralı genel kurul kararının yürütmesinin durdurulmasının gerektiğini beyanla, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve 23.03.2020 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında alınan Yönetim Kurulu seçilmesine dair 3 numaralı kararın yürütülmesinin TTK m. 449 uyarınca durdurulması suretiyle ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Talep, mücbir sebep, usulsüz tebligat, Murahhas üye katılımının olmaması, yönetim kurulu kararlarının yoklukla malul olması ve gündeme bağlılık ilkesinin ihlal edilmiş olması iddiasıyla genel kurul kararlarının butlanı istemiyle açılmış davada yönetim kurulu seçimine ilişkin kararın yürütmesinin durdurulması suretiyle ihtiyati tedbir kararı verilmesi, istemidir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, ilgili genel kurul kararının yürütmesinin durdurulmasına ilişkin olarak ihtiyati tedbir şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. Davalı … A. Ş.’nin 21/02/2017 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında 3 yıl süre ile seçilen yönetim kurulunun temsil ve ilzama ilişkin olarak 22/06/2017 tarihinde aldığı karar ile … yönetim kurulu başkanı, … yönetim kurulu başkan yardımcısı ve …, … ve … yönetim kurulu üyesi olarak belirlenerek bu karar 30/06/2017 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlanmıştır. Dosyaya sunulan ve 26/02/2020 tarihinde davacılar, … tarafından gönderildiği anlaşılan mail ile, 27/02/2020 tarihinde davalı şirkete ilişkin olarak olağanüstü genel kurul toplantısı gündeminin belirlenmesi ve davetinin görüşülmesi gündemi ile yapılacak olan yönetim kurulu toplantısına davet edilmiştir. 27/02/2020 tarihinde yapılan yönetim kurulu toplantısına ilişkin toplantı tutanağı dosyada bulunmamakla birlikte 05/03/2020 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlandığı kadarı ile şirketin olağanüstü genel kurulunun 23/03/2020 günü saat 11.00’da toplanmasına karar verilerek gündemin belirlendiği anlaşılmaktadır. Ayrıca bu kararın toplantıya katılanların oy birliği ile alındığı belirtilmiş olup yönetim kurulu başkanı … ve yönetim kurulu üyesi … ismi yanında diğer üyelerin aksine “imza” ibaresi bulunmamaktadır. Davalı şirketin 23/03/2020 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında 27/02/2020 tarihli yönetim kurulu toplantısında belirlenen gündem görüşülerek buna ilişkin kararlar alınmış ve ayrıca şirkete yeni yönetim kurulu üyeleri seçilmiştir. Davalı şirketin sermayesi 2.779.946,08 TL olup, şirkette … 463.361,42 TL pay tutarı itibariyle %16,67 pay oranı ile; … 463.305.81 TL pay tutarı itibariyle % 16,67 pay oranı; … 463.305.81 TL pay tutarı itibariyle %16,67 pay oranı; … 463.361,42 TL pay tutarı itibariyle %16,67 pay oranı; … 463.305.81 TL pay tutarı itibariyle %16,67 pay oranı ve … 463.305.81 TL pay tutarı itibariyle %16,67 pay oranına sahiptir. Hazirun cetveline göre … ve … dışındaki diğer hissedarların asaleten veya vekaleten genel kurul toplantısına katıldıkları anlaşılmaktadır. TTK’nin 410/1 maddesine göre, genel kurul, süresi dolmuş olsa bile, yönetim kurulu tarafından toplantıya çağrılabilir. Tasfiye memurları da, görevleri ile ilgili konular için, genel kurulu toplantıya çağırabilirler. Yönetim kurulunu toplantıya çağırma yetkisi ise yönetim kurulu başkanına ait olup TTK’nin 392/7 maddesi düzenlemesine göre her yönetim kurulu üyesinin yetkisi başkandan yönetim kurulunu toplantıya çağırmasını yazılı olarak istemekle sınırlı olduğundan yönetim kurulu üyesinin doğrudan yönetim kurulunu toplantıya çağırma yetkisi bulunmamaktadır. TTK’nin 449.maddesinde genel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı takdirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebileceği düzenlenmiştir. Davaya konu 23/03/2020 tarihli olağanüstü genel kurul kararının gündemi yönetim kurulu başkanı olan davacı … ile yönetim kurulu üyesi olan davacı …’ın katılmadığı ve yönetim kurulu üyesi …’in çağrısı üzerine toplanan 27/02/2020 tarihli yönetim kurulu kararı ile belirlenmiş olup gündemin belirlenmesine ve olağanüstü genel kurul için çağrı yapılmasına ilişkin yönetim kurulu kararının geçerli olmadığına ilişkin yaklaşık ispat şartının dosya kapsamı itibariyle gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Bu halde HMK’nın 389.maddesi gereğince mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi şeklindeki hususların somut olayda gerçekleşmiş olması karşısında, olağanüstü genel kurul toplantısı anılan yönetim kurulu kararına istinaden yapıldığından dava konusu olağanüstü genel kurul kararının yönetim kurulu üyelerinin seçilmesine ilişkin kısmının yürütmesinin durdurulmasına dair talebin kabulüne karar verilmesi gerekir. Bu nedenle mahkemece talebin reddine dair karar verilmesi isabetli görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; Mahkemece henüz yaklaşık ispat şartının gerçekleşmediğinden bahisle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi isabetli görülmemiş ve bu nedenle ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından Dairemizce esas hakkında yeniden karar verilmek suretiyle ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 1- İhtiyati tedbir talibinin KABULÜ ile; davalı şirketin 23.03.2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan, yönetim kurulu üyeliği seçimine ilişkin 3 no’lu kararın, TTK’nın 449. maddesi uyarınca YÜRÜTMESİNİN GERİ BIRAKILMASINA, 2-Kararın ticaret siciline tescil ve ilanına, Tescil ve ilan masraflarının davacı tarafından karşılanmasına, 3-Masrafı yatırıldığında tescil ve ilan için gerekli işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 4-Tedbirin mahiyeti ve gerekçede açıklanan nedenlerle HMK’nın 392. maddesi uyarınca, takdiren teminat alınmasına yer olmadığına, 5-İstinaf Yargılamasına İlişkin Olarak; a-İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekilince yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, b-İstinaf aşamasında yapılan masrafların, ilk derece mahkemesince esas hükümle birlikte, yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.14/07/2021