Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/953 E. 2021/825 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/953
KARAR NO : 2021/825
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/12/2020
NUMARASI: 2017/506 Esas – 2020/720 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/07/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün Davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı şirket arasında 14.09.2000 tarihinde bayilik anlaşması akdedildiğini, davacı şirketin ilgili sözleşmede satış yeri olarak gösterilen Mersin – Adana asfaltı 10. Km. … Mah. N: 46 Yenitaşkent/ Mersin adresinde davalı şirket bayii olarak akaryakıt +LPG satışına başladığını, davalı şirketin taraflar arasında akdedilen 14.09.2010 tarihli bayilik anlaşması uyarınca davacı şirketin kendisinden tedarik ettiği ve sözleşme süresince tedarik edeceği akaryakıt ürünlerinin ödenmesini ve bu ticari ilişkiden doğacak alacaklarının garanti altına alınması için davacı şirketten teminat mektubu talebinde bulunduğunu, davacı şirketin ise bu talep üzerine davalı şirkete … Mersin Liman şubesi tarafından keşide edilen 11.10.2010 tarihli … seri nolu, 1962 muhaberat nolu … nolu 200.000,00 TL bedelli dava konusu teminat mektubunu verdiğini, taraflar arasında akdedilen bayilik anlaşmasının ticari ilişkinin sona ermesinden sonra davacının teminat mektuplarının davalıya verilmesine sebep ticari ilişkiden kaynaklanan herhangi bir borcu olmadığından bahisle Mersin … Noterliği ihtarı ile davalıda bulunan … Mersin Liman Şubesinin 1962 muhaberet nolu … nolu 200.0000,00 TL bedelli dava konusu teminat metbununu ve yine aynı bankanın 21958 muhaberat nolu … nolu 100.000,00 TL bedelli teminat mektubununun iadesini talep ettiğini ancak davalı tarafın, davacıdan alacaklı olduğunu beyan ederek dava konusu teminat mektubunu ve daşı dışı 100.000,00 TL tutarındaki teminat mektubunu iade etmekten kaçındığını, bayilik sözleşmesinin sonlandırılmasından sonra davalı şirket tarafından davacı adına keşide edilen 19.436,00 TL bedelli faturanın ise Mersin …. Noterliğinin 21/10/2015 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davalı tarafa iade edildiğini ve söz konusu faturaya ilişkin davalının talep ettiği alacağa ve faturaya açıkça itiraz edildiğini, bu nedenlerle öncelikle … Mersin Liman şubesi tarafından keşide edilen 11.10.2010 tarihli … seri nolu, 1962 muhaberet nolu, … nolu, 200.000,00 TL bedelli teminat mektubunun dava sonuna kadar paraya çevrilmesinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yapılacak yargılama sonunda davanın kabulü ile taraflar arasındaki ticari faaliyetten kaynaklanan muarazanın önlenmesi ile davaya konu teminat mektubu yönünden davacı şirketin borçlu olmadığının, dava konusu teminat mektubunun hükümsüz kaldığının ve iadesi gerektiğinin tespitine ve dava konusu teminat mektubunun iptaline karar verilmesini yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 06.11.2017 tarihli dilekçesi ile, dava konusu banka teminat mektubunun dava açıldıktan sonra davalı tarafından 25.05.2016 tarihinde … Doğu Kurumsal Şubesine iade edildiğini, bu nedenle davanın konusuz kaldığını, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden yargılamaya devam edilmesini beyan ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 21.03.2016 havale tarihli davaya cevap süresinin uzatılmasına ilişkin dilekçesi ile; taraflar arasında yapılan bayiilik sözleşmesinin 25. Maddesi ve satış yeri ve çerçeve protokolünün 9. Maddesi uyarınca İstanbul Mahkemelerinin yetkili olarak kabul edildiğini, yetki itirazında bulunduklarını, bu davada yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, HMK ‘nun 17. Maddesi gereğince yetki sözleşmesinde belirtilen mahkeme ve icra dairesinin kesin yetkili olduğunu, davanın yetki yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili 27.10.2016 tarihli dilekçesi ile, dava konusu banka teminat mektubunun 25.05.2016 tarihinde … Doğu Kurumsal Şubesine iade edildiğini, bu nedenle davanın konusunun ortadan kalktığını, fazlaya dair her türlü hakları saklı kalmak kaydı ile konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu ilk derece Mahkemesince dava hakkında, “Teminat mektubunun iadesi talep edilmiş ise de, dava açıldıktan sonra dava konusu teminatın davalı tarafından … Doğu Kurumsal Şubesine İletildiği, davacı ve davalı tarafın kabulünde olup, buna dair belgelerde davalı tarafından dosyaya 27/10/2016 hakim havale tarihli belge ekinde sunulmuş olup, her iki tarafında kabul ve beyan ettiği şekilde davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş olup, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6. maddesinde “Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. …” hükmüne yer verilmiştir. Tüm dosya kapsamına davanın açılmasına davalının sebep olduğu ve dava tarihinden 7 ay sonra teminat mektubunun iade edildiği anlaşılmakla davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilerek hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın ön inceleme duruşmasından önce konusuz kalmasına karşın, vekalet ücretinin Tarife hükümlerine göre yarısı yerine tamamına hükmedilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığını, dosyanın Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden yetkisizlikle gelmesine karşın, yetkisizlik nedeniyle müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacıya iadesine karar verilen peşin harcın yargılama giderlerine dahil edilerek müvekkilinden tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesinin açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin kısmının kaldırılmasını, vekalet ücretinin tarifede belirlenen tutarının yarısı üzerinden takdir edilmesini, peşin harcın müvekkilinden tahsiline yönelik kısmın kaldırılmasını, yetkisizlik kararı nedeniyle kendileri yararına vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE :Dava, bayilik sözleşmesi kapsamında verilen teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespiti ve teminat mektubu nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti(menfi tespit) davasıdır.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, konusuz kalan dava sonunda yargılama masrafları ve vekalet ücretinden sorumluluk ve yetkisizlik kararı üzerine davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekip gerekmediği noktasındadır.Bayilik sözleşmesi kapsamında verilen teminat mektubunun 25/05/2016 tarihinde … Doğu Kurumsal Şubesine iade edildiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır.Yetkisizlik kararından önce Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/93 Esas sayılı dosyasında yapılan 27/10/2016 tarihli 1. celsede davacı vekili, “( … )teminat mektubunun iade edildiği tarafıma sözlü olarak müvekkilim tarafından bildirilmiştir.” şeklinde beyanda bulunulmuştur.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 326/1. Maddesinde, Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, düzenlenmiştir. HMK’nın 323/1-ğ maddesinde ise, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti, yargılama giderlerinden sayılmıştır. HMK’nın 331/1. maddesinde de, davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde ise hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği hüküm altına alınmıştır.Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6. maddesi, anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur, şeklindedir.Somut olayda dava henüz ön inceleme duruşması ve ilk celse yapılmadan teminat mektubu 25/05/2016 tarihinde … Doğu Kurumsal Şubesine iade edilmesi suretiyle konusuz kalmıştır. Bu halde Tarife hükümleriyle belirlenen vekalet ücretinin yarısına hükmolunması gerekir. Tarifenin 13/1. Maddesine göre konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla nispi olarak belirlenir. Ayrıca 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 169. Maddesine göre; yargı mercilerince karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, avukatlık ücret tarifesinde yazılı miktardan az ve üç katından fazla olamaz. Davanın ön inceleme duruşmasından önce konusuz kaldığı anlaşıldığına göre, Mahkemece davacı lehine, Tarife hükümlerine göre belirlenecek nispi vekalet ücretinin yarısı olan 11.225,00 TL tutarında vekalet ücreti takdiri gerekirken, nispi vekalet ücretinin tamamına(22.450,00 TL) hükmolunması yerinde görülmemiştir.6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 331/2. Maddesinde, görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemece dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edileceği düzenlenmiştir. HMK’nın 323/1/ğ maddesine göre vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti de yargılama giderlerinden sayılmıştır.Mahkemece yetkisizlik kararı üzerine davaya yetkili mahkemede devam edilmiştir. Yargılama giderlerinden olan vekalet ücretine yargılamaya devam eden mahkemece hükmedilmesi gerektiğinden, ayrıca yetkisizlik kararı nedeniyle davalı yararına ayrıca vekalet ücretine hükmedilmesi mümkün değildir. Görevsizlik veya yetkisizlik kararı halinde hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin A.A.Ü.T.’nin 7/1. maddesi görevsizlik veya yetkisizlik kararı üzerine davaya bir başka mahkemede devam edilmemesi haline ilişkin olup, yargılamaya görevli veya yetkili mahkemede devam edilmesi halinde bu maddenin uygulanma olanağı yoktur. Bu nedenle yetkisiz mahkemede açılan ancak yargılamaya yetkili mahkemede devam edilen dava nedeniyle yetkisizlik kararına göre davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesinde her hangi bir isabetsizlik görülmemiştir.Davanın konusuz kalması halinde karar ve ilam harcı maktu tarife üzerinden alınır. Mahkemece bu kapsamda başlangıçta peşin olarak alınan harcın alınması gerekli olan 54,40 TL harçtan fazla olduğu tespit edilerek 3.360,60 TL harcın davacıya iade edilmesine karar verilmiş olmasına rağmen, iadesine karar verilen harç tutarı düşülmeden peşin tahsil edilen harcın tamamının davalıya yargılama gideri olarak yüklenmesi doğru olmamıştır. Davacıdan alınması gerekli olan karar ve ilam harcı 54,40 TL olduğuna göre, davalının sorumlu olduğu yargılama masrafına yansıtılacak karar ve ilam harcı 54,40 TL ile sınırlıdır. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; mahkemece ön inceleme duruşması yapılmadan önce davanın konusuz kalmasına karşın vekalet ücretinin tamamına hükmedilmesi ve davacı tarafa iadesine karar verilen harç düşülmeden davalı aleyhine hüküm tesis edilmesi isabetli görülmemiş ve bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından Dairemizce esas hakkında yeniden karar verilmek suretiyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,1-Davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına,2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereği alınması gereken 54,40-TL harçtan peşin alınan 3.415,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.360,60-TL karar ve ilam harcının talep halinde davacıya iadesine,3-Davacı yargılama gideri 54,40-TL peşin harç ve 212,05-TL posta ile tebligat masrafı olmak üzere toplam 266,45-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. Maddesi uyarınca takdir ve tayin olunan 11.225,00-TL Nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-İstinaf Yargılamasına İlişkin Olarak;a-Davalı vekilince yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine,b-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan istinaf başvuru harcı 162,10 TL, posta ve tebligat gideri 32,00 TL olmak üzere toplam 194,10 TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,4-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 01/07/2021