Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/914 E. 2021/838 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/914
KARAR NO : 2021/838
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 23/03/2021
NUMARASI : 2021/173 Esas (Derdest dosya)
DAVA: Tazminat- Alacak
TALEP : İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/07/2021
Taraflar arasında görülen davada, ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati haciz isteminin reddine yönelik ara kararının ihtiyati haciz isteyen davacı vekili vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: İhtiyati haciz isteyen davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, müvekkili şirketin ortağı olup, 2017-2020 tarihleri arasında yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığı, anılan dönemde şirkete ait aracı akrabasına devrettiği ve devirden, şirketin sigorta şirketinin bildirilimi ile şirketin tesadüfen haberdar olduğu, davalının devir bedelini şirkete vermediği gibi şirkete borçlu olduğunu da belirterek şimdilik 10.000 TL, 1.000 USD ve 1000 Euro’nun faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ve bu alacağın tahsilini teminen davalının menkul gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, 23/03/2021 tarihli ara kararla; İİK 257 ve 258 maddesindeki koşulların oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı, ihtiyati haciz isteyen davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; satışa konu aracın müvekkili şirkete ait olduğu, şirketten habersiz üçüncü kişiye satıldığı, mahkemenin gerekçesinin aksine İİK 257 ve 258. maddesindeki koşulların oluştuğu, davalının sattığı araç bedelini şirkete vermediğinin tartışmasız olduğu, yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığı dönemde şirkete borçlandığı ve borcunu ödemediğini belirterek ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına ve talep gibi ihtiyati haciz isteminin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, şirket yönetim kurulu üyesinin sorumluluğu nedeniyle tazminat ve alacağın tahsili davasıdır.Talep, ihtiyati haciz istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiş, bu karara karşı, ihtiyati haciz isteyen davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.İİK 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İİK 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca ihtiyati haciz talep eden, İ.İ.K’nın 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek ölçüde ispat etmek durumundadır. Varlığı ihtilaflı ve tespite muhtaç olan bir zarar iddiası yönünden ortada muaccel bir para alacağının bulunduğu söylenemeyecektir. Somut olayda, davacı taraf, davalı şirket yönetim kurulu üyesinin sorumluluğu iddiasına dayalı olarak şirket zararın tazmini ile şirketin davalıdan olan alacağının tahsilini istemektedir. Sorumluluk davasının temeli haksız fiile dayanmakta olup, zararlandırıcı işlemin varlığı başka bir anlatımla davalının hukuka aykırı eylemi ya da işlemi sonucu ortada bir zarar olduğu kanıtladığında eylemin veya işlemin gerçekleştirildiği andan itibaren alacağın muaccel olacağı açıksa da, ihtiyati haciz verilebilmesi için öncelikle İİK 258. maddesi gereği, alacağın ve zararın varlığının yaklaşık olarak ispatı zorunludur. Aksi halde ihtiyati haciz verilemez. Dava dilekçesi ekinde ibraz edilenlere göre, İİK 258. maddesinde ifadesini bulan yaklaşık ispatın gerçekleştiğinden söz edilemez. Bu nedenle ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilince yerinde olmayan nedenlere göre yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR : Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1- İhtiyati haciz isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf karar harcı ihtiyati haciz isteyen davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3- İhtiyati haciz isteyen davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f. ve İİK258/3 maddeleri uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 01/07/2021