Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/85 E. 2022/68 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/85
KARAR NO: 2022/68
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/10/2017
NUMARASI: 2016/469 Esas – 2017/745 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/01/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün Davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı … Sigorta’ya sigortalı … San. A.Ş.’ye ait akü emtiası, 28/05/2007 tarihinde … Gebze Fabrika sahasında liman sahası içindeki operasyon sırasında davalı şirketin sorumluluğundaki ve davalı şirket çalışanı … tarafından sevk edilen forklift üzerinden konteynırın düşmesi neticesinde zarara uğradığını, … A.Ş.’nin müvekkili tarafından … nolu ve 09/06/2006-09/06/2007 vadeli poliçe ile sorumluluk sigortası ile temin edildiğini, 75.278,11 TL nin 01/02/2016 tarihinde temlikname ve ibraname ile ödendiğini, bu miktarın rucüen tahsili gerektiğinden belirtilen miktarın davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yerleşim yeri itibariyle İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle yetkisizlik kararı verilmesini, esas hakkında ise İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına 75.300,00 TL ödeme yapıldığını davanın haksız ve hukuka aykırı olduğundan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, ” davacı sigorta şirketi, sigortalısı … A.Ş. Ye dekont ve temlikname ile sabit olan ödediği bedeli haksız fiilden sorumlu olan davalıdan tahsilini talep etmektedir. Davalı, sigortalı ile imzalanmış olan sözleşme ve şartname nedeni ile sınırlı sorumlu olduğunu ve üzerine düşen bedelin fazlasını ödediğini iddia ederek davanın reddini talep etmektedir. Davacı belirtilen idari şartnamede taraf olmadıklarından maddede belirtilen sınırlı sorumluluk durumunun tarafına bu nedenle ileri sürülemeyeceğini belirmektedir. Sigortalı ile davalı taraf arasında imzalanan ”Müteahhit Anlaşması” başlıklı sözleşme okunduğunda sözleşmenin son paragrafında; ” Bu anlaşma 5 madde ve ekli idari şartname ve makine listesinden ibarettir.” yazmaktadır. İdari şartnamenin 4.4- maddesinde ise; ”Çalışma esnasında işçilerinin ve makinelerinin … ve/veya 3.şahısların mal ve teçhizatına verecekleri hasarlardan sınırlı olarak müteahhit sorumlu olacaktır. Sorumluluk üst sınırı hasar yapan makinanın veya işçinin o günkü çalışmasına tekabül eden alacağın en fazla 3 katı kadar olacaktır. ”yazmaktadır. Davacı TTK’ nın 1472. Maddesi ile belirtilen halefiyet ilkesi gereği sigorta tazminatını ödediğinden, hukuken sigortalının yerine geçecektir. Madde metninden de anlaşılacağı üzere davacı 3. Kişi konumunda olmayıp sigortalı … A.Ş.’ nin yerine geçecektir. Bu nedenle davalı; davacı sigorta şirketine, sigortalıya karşı sahip olduğu şahsi defileri ileri sürebilecektir. Tüm bu nedenler ile davacının sigortalı yerine geçeceği TTK’ nın 1472. Maddesi ile sabit olup, davalı ile sigortalı arasında imzalanan sözleşme maddelerini davalı şahsi defi olarak ileri sürebileceğinden, sözleşme ile davalı sınırlı sorumlu tutulduğundan ve sorumluluk bedeli mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile 7.965,00-TL olarak bulunduğundan, davalı tarafça İstanbul … İcra dairesine 75.300,00-TL ödenmiş olduğundan oluşan zarar nedeni ile başkaca bir sorumluluğu bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, kusur ve sorumluluk durumu nazara alındığında, sigortalısının hiçbir kusuru olmaksızın zararın yarısını ödediğini, davaya dayanak yapılan ve Yargıtay incelemesi sonucunda kesinleşen İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/24 E sayılı kararına dayanak teşkil eden bilirkişi raporunda davalı şirketin asli ve %85 oranında kusurlu, davalı şirket çalışanı…’in ise tali ve %15 kusurlu olduğu, BK 66.maddesi istihdam etmenin sorumluluğu gereğince operatör …’in kusurundan ve kusuru nedeni ile oluşan zarardan davalının müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun tespit edildiğini, hasarın meydana gelmesindeki iş davalı şirkete, sigortalısı tarafından taşere edildiğini, müvekkili şirketin sigortacısı ve temlik alacaklısı olduğu … Şirketinin ve şirket çalışanlarına hiçbir kusuru olmamasına rağmen BK 61. Maddesi gereğince dış ilişki sebebiyle ödeme yapmış olan müvekkili şirket tarafından sigortalısı adına, ödenen 75.278,11- TL’nin BK 62. Maddesi gereğince iç ilişkide kusurlu ve tüm hasardan sorumlu olan davalıdan tahsiline karar verilmesinin gerektiğini, müteahhitlik sözleşmesinin eki idari şartnamenin 4.4. maddesine dayandırılan savunma bilirkişi raporuna esas alınarak davalının sorumluluğunun 3 günlük makine kiralama bedeli olan 6.000,00 USD bedelin olay tarihindeki kur üzerinden hesap edilen 7.965,00 TL miktarla sınırlı olduğunun mütalaa edildiğini, müvekkili sigorta şirketinin işbu müteahhitlik sözleşmesine ve eki olan idari şartnameye taraf olmadığını, müvekkilinin sigorta poliçesi gereğince sigortalısı olan … Şirketine kanuni halef olarak halefiyet sıfatı olması yanında, dosyaya ibraz edilen 01.02.2016 tarihli Mutabakatname Temlikname Taahütname gereğince temlik alacaklısı sıfatına da haiz olduğunu, bu itibar ile davalı tarafın sözleşmeye dayanarak sınırlı sorumlu olduğu gerekçesine dayalı savunmasını müvekkili şirkete karşı ileri sürülemeyeceğinden Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, rücuya konu İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/24 E sayılı dosyasındaki kararın icra takibi olan İstanbul … İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyasına müvekkili sigorta şirketi ile aynı miktarda, icra dosyasındaki toplam borcun yarısı oranında ödeme yapmış olan davalının, bu hususu cevap dilekçesinde ikrar etmiş olduğunu, davalı tarafın işbu ödemeyi yapmak ile sorumluluğunun sınırının olmadığını kabul ederek borcu üstlenmiş olduğunu, davalının savunmasını dayandırdığı ilgili 4.4. maddesinin geçerli olmayıp, davalı taraf işbu dava konusu taleplerin tamamından sorumlu olduğundan davanın kabulünün gerektiğini, aynı zamanda ilgili maddenin sınırının belirli olmadığını, aksinin bir an için düşünüldüğünde dahi ilgili maddenin BK’da düzenlenen genel işlem koşulları niteliğinde olup uygulanmasının ve müvekkili şirkete karşı ileri sürülmesinin imkanı bulunmadığını, Mahkeme tarafından aldırılan bilirkişi raporuna yapılan itiraz ile İTÜ’den seçilecek yeni bir bilirkişi heyetinden yeniden rapor aldırılmasına yönelik talebin de Mahkeme tarafından reddedilerek eksik inceleme ile usul ve yasaya aykırı olark hüküm verildiğini beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, limanda hasarlanan emtia nedeniyle sigortalısına ödediği hasar bedelinin rücuen tahsili davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davalının hasardan sorumlu olup olmadığı, sınırlı sorumluluğa ilişkin sözleşme hükmünün geçerli olup olmadığı ve davacıya karşı ileri sürülüp sürülemeyeceği, davalının icra dosyasına ödeme yaparak sorumluluğu kabul edip etmediği noktasındadır. Dava dışı … San. A.Ş.’ye ait muhtelif akü emtiası, 28/05/2007 tarihinde Tepeören fabrika sahasından İstanbul … limanına sevkiyatı sonrası gemiye yükleme öncesi liman sahası içinde gerçekleştirilen operasyon sırasında konteynerin forklift üzerinden düşmesi neticesinde hasarlanmıştır. Bu hasarla ilgili olarak … Sigorta A.Ş. … nolu nakliyat emtia poliçesi kapsamında nakliyat muhataralarına karşı sigorta kuvertürü altına alındığını ve bu nedenle sigortalısına 51.034,73 TL’nin 10/09/2007 tarihinde ödendiğini belirterek sigortalısına ödediği bu bedelin … A.Ş. Ve … Tic. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen rücuen tazmini istemiyle dava açılmıştır. İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/05/2014 Tarih ve 2013/24 E. – 2014/192 K. Sayılı kararı ile, “davacının dava dışı sigortalısına ödediği hasar bedelini her iki davalıdan rücuen talep edebileceği, davalı … A.Ş ‘nin BK 55 maddesi kapsamında başkalarını istihdam eden kişi sıfatı ile istihdam ettiği kimselerin hizmetini ifa ettiği esnada meydana getirdiği zararlardan sorumlu olacağı diğer davalının da işin ifası sırasında liman işletmecisi adına taşeron olarak forkliftle tahliye hizmeti verdiği sırada hasara neden olmasından ötürü meydana gelen zarardan birlikte sorumlu oldukları” kabul edilerek davanın kabulü ile 51.034,73 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Bu karar Yargıtay 3. Hukuk Dairesi tarafından 03.12.2015 tarihinde onanarak kesinleşmiştir. Dava dışı … Sigorta A.Ş. Tarafından anılan mahkeme kararına dayanılarak … A.Ş. Ve …Tic. Ltd. Şti. hakkında İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında 123.652,93 TL(takip Çıkışı)’nin 29.09.2014 tarihli ilamların yerine getirilmesine dair icra takibi başlatmış, … Şirketi tarafından 02.02.2016 tarihinde … Bankasına ait dekont ile 75.278,11 TL, … Tic. Ltd.Şti. Tarafından 01.02.2016 tarihli … sıra nolu dekont ile 75.300,00 TL İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı icra dosyasına ödenmiştir. … A.Ş. ye ait … poliçe numaralı 09.06.2016 başlangıç ve 09.06.2007 bitiş tarihli Liman ve Terminal İşletenleri Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile dava dışı …A.Ş.’nin 3. Kişilere verilecek zararlardan doğan sorumluluğu sigorta teminatı altına alınmıştır. Davacı taraf, sigortalısına ödediği hasar bedelinden davalının sorumlu olduğundan bahisle halefiyet ilkesi ve temlik kapsamında davalıdan rücuen tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır. İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/05/2014 Tarih ve 2013/24 E. – 2014/192 K. Sayılı kararında, … A.Ş. Ve … Tic. Ltd. Şti.’nin zarar görene karşı müteselsil sorumlu olduklarına karar verilmiştir. Zarar görene karşı dış ilişkide müteselsil sorumlu olanların iç ilişkide TBK’nın 167/1. Maddesinde, aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumlu olacakları düzenlenmiştir. Davacının sigortalısı … A.Ş. İle davalı arasında 01.03.2007 – 31.12.2007 tarihleri arasında 8 ay geçerli olmak üzere … Limanı-Diliskelesi adresindeki konteyner sahasında konteyner doldurma boşaltma ve elleçleme işlerine ilişkin “Müteahhitlik Sözleşmesi” imzalanmıştır. Ayrıca sözleşmede “Ekli idari şartname hususlarına istisnasız uyulacağı” kararlaştırılmıştır. İdari şartnamenin 4.4 maddesi, “Çalışma esnasında, işçilerinin ve makinelerinin … ve/veya üçüncü şahısların mal ve teçhizatına verecekleri hasarlardan sınırlı olarak müteahhit sorumlu olacaktır. Sorumluluk üst sınırı hasar yapan makinenin veya işçinin o günkü çalışmasına tekabül eden alacağının en fazla 3 katına kadar olacaktır. Müteahhit’in sorumlu olacağı hasar ve tazminat tutarları, tarafların karşılıklı mutabakatından sonra müteahhit’in vadesi gelen gelmeyen alacaklarından kesilecektir.” şeklindedir. İç ilişkide tarafların birbirlerine karşı olan sorumluluğunun idari şartnamenin 4.4 maddesine göre belirlenmesi gerekir. Sorumluluk sigortalarına ilişkin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 1481/1 . maddesine göre, sigortacı, sigorta tazminatını ödedikten sonra hukuken sigortalı yerine geçer. Sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel tutarında sigortacıya ait olur. Dolayısıyla davacının halef sıfatıyla yerine geçtiği sigortalısı bakımından bağlayıcı olan sözleşme hükmü davacı sigortacıyı da bağlayıcı niteliktedir. Bunun gibi alacağın temlikinde dahi TBK’nın 188/1. Maddesindeki, borçlu, devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları, devralana karşı da ileri sürebilir, şeklindeki düzenleme uyarınca davalı, alacağı temlik eden dava dışı sigortalıya karşı ileri sürebileceği sınırlı sorumluluk savunmasını davacı temlik alana karşı da ileri sürebilecektir.Davaya konu zararın, “makineye ait spreader’in sol taraftaki kilitlerin açılarak düşmesi” sonucu oluştuğu sabittir. Bu halde idari şartname gereği davalının sorumluluğu hasara neden olan makinenin o günkü çalışmasına tekabül eden alacağının en fazla 3 katına kadar olacaktır.Görüldüğü üzere sorumluluğa ilişkin sözleşme maddesinde müphem bir durum söz konusu değildir. Dosyada alınan bilirkişi raporuna göre bu sınır 7.965,00 TL olarak tespit edilmiştir. Davalı tarafın iç ilişkide sorumluluğu 7.965,00 TL ile sınırlı olup, dış ilişkide zarar görene karşı mahkeme kararı uyarınca 75.300,00 TL ödeme yapılmıştır. Ancak dış ilişkide yapılan bu ödeme davalının iç ilişkide de sınırlı sorumluluk dışında davacıya karşı sorumluluğu kabul ettiği anlamına gelmez. Zira dış ilişkideki sorumluluk esasları ile iç ilişkideki sorumluluk esasları birbirinden farklı olup, Kanunda bu esaslar ayrıca düzenlenmiştir. Davalı iç ilişkide sorumlu olduğu miktardan daha fazlasını icra dosyasına ödemiş olduğundan davacının talep edebileceği bir alacağı bulunmamaktadır. Davacı her ne kadar idari şartnamenin 4.4 maddesinin genel işlem şartlerina aykırı olduğunu ileri sürmüş ise de, sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nda genel işlem şartları düzenlenmediğinden bu iddiaya itibar olunmamıştır. Hal böyle olunca Mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Karardan sonra davalı yan gider avansından karşılanan 27,30 TL posta masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 27/01/2022