Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/833 E. 2021/760 K. 21.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/833
KARAR NO: 2021/760
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/01/2021
NUMARASI: 2020/88 Esas – 2021/85 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/06/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … ile müvekkili şirket arasında 01/08/2018 tarihli Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi akdedildiğini, davalı müvekkili şirket uhdesinde mimar sıfatıyla çalışmakta olduğunu, iş akdinin 19/11/2018 tarihinde istifası sebebiyle sona erdiğini, davalıya ait SGK işten çıkış bildirgesi ile bu hususun kolaylıkla tespit edildiğini, davalının istifasının son derece zamansız olduğunu, davalının dava dışı … A.Ş nezdinde çalışmaya başlaması neticesinde müvekkili şirketin vermiş olduğu hizmetin … tarafından sonlandırıldığını, davalının rekabet yasağını ihlal ederek müvekkili şirketin fatura kestiği bir başka şirkette çalışması sonucu müvekkilinin yaklaşık 50.000,00 TL aylık gelirini de kaybettiğini beyan ederek yetki itirazının reddini, ikame ettikleri davalarının kabulü ile şimdilik 40.000,00 TL’nin için itirazın iptali ile takibin devamını, davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, masraflar ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı şirketle 01/08/2018 tarihinde belirsiz süreli iş sözleşmesi yaptığını, ve bu kapsamda davacının iş ilişkisi içerisinde bulunduğu … A.Ş.’nin Düzce’deki şantiyesinde çalıştığını, müvekkilinin buradaki görevinin … A.Ş.’nin Düzce Fabrikasında yapılacak olan inşaat ve tadilat işleri kapsamında işveren temsilcisi olarak yapılan tüm işlerin işveren adına kontrol edilmesini, istenen kalitede ve hedeflenen sürede bitirilmesini ana yükleniciye sağlatmak üzere Batı Karadeniz Bölge Müdürü …’a bağlı olarak gerekli işleri yaptığını, müvekkilinin işten ayrıldıktan hemen sonra daha önce de çalıştığı PMO Proje Yönetim Firmasından Özbekistan’daki bir projeleri için iş teklifi aldığını ve kabul ederek buraya girdiğini, müvekkilinin davacı şirkette çalıştığı süre boyunca davacıdan yapılacak işe ilişkin hiçbir destek almadığını beyan ederek davacı tarafın haksız ve hukuka aykırı davasının reddini, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, 7036 sayılı yasanın, 6102 sayılı TTK’ dan sonra yürürlüğe girdiği ve TTK’nın 4/1-c maddesindeki düzenlemeyi değiştirdiği, özel nitelikte olan ve daha sonra yürürlüğe giren 7036 sayılı yasada, iş sözleşmesinin devamı veya sona ermesinden sonra açılan davalar ayırımı yapılmadığı, aksine iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden doğan her türlü uyuşmazlığın iş mahkemelerinde görüleceğinin belirtildiği, bu hali ile, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a maddesine göre, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlığın çözümünde iş mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden usulden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesiyle; Yerel Mahkeme tarafından iş mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiğini, ancak görevsizlik kararı ve gerekçesi TTK hükümlerine açıkça aykırı olduğunu, ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına da uygun düşmediğini, gerek mülga kanunlar gerek işbu kanunların gerekçeleri ile doktrin görüşleri incelendiğinde; İş Mahkemesinin genel gerekçesi ve 5. maddesinin gerekçesi göz önünde bulundurulduğunda, bu düzenleme ile kanun koyucunun TK 4/1-c ve dolayısıyla TK 5 düzenlemesinin uygulanmasını bertaraf etmek gibi bir arzu ve iradesinin bulunmadığının açık olduğunu, aksine TTK’nın anılan hükümlerinin 1956 tarihli mülga TTK’dan bu yana hiç değişmeden gelmesi, kanun koyucunun bu uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi yönündeki iradesinin ne derece güçlü olduğunu açıkça ortaya koymakta olduğunu, Yargıtay’ın tüm hukuk dairelerinde verilen kararlar neticesinde istikrar kazanmış olan TBK 444 ve devamı hükümlerinde düzenlenen rekabet yasağına ilişkin uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğunu, Yargıtay HGK’nın 29.02.2012 tarihli kararında asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğuna hükmetmesi ve akabinde konu ile ilgili Hukuk Dairelerinin de 2012’den günümüze kadar HGK ile hep aynı doğrultuda kararlar verdiğini, bu durumun Türk yargısı nezdinde hallolduğunu, konu hakkında herhangi bir uyuşmazlık, ihtilaf bulunmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu usul ve yasaya aykırı görevsizlik kararının kaldırılarak ticaret mahkemesinin görevli olarak belirlenmesine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, işçinin rekabet yasağına aykırı davrandığı iddiasına dayalı cezai şart alacağı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davaya bakmakla görevli mahkemelerin iş mahkemeleri olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. İstinaf incelemesi HMK 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf nedenleri ile bağlı kalınarak bunun dışında kamu düzenine aykırılık yönünden re’sen yapılmıştır. Davanın yasal dayanağı 6098 sayılı TBK’nın 444-447.maddeleri arasında yer almaktadır. 25/10/2017 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a maddesine göre: ” 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına iş mahkemelerinde bakılır. 7036 sayılı yasa, 6102 sayılı TTK’ dan sonra yürürlüğe girmiş ve TTK’nın 4/1-c maddesindeki düzenlemeyi değiştirmiştir. Özel nitelikte olan ve daha sonra yürürlüğe giren 7036 sayılı yasada, iş sözleşmesinin devamı veya sona ermesinden sonra açılan davalar ayırımı yapılmamış, aksine iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden doğan her türlü uyuşmazlığın iş mahkemelerinde görüleceği belirtilmiştir. Bu durumda, eldeki davanın 7036 sayılı yasanın yürürlüğe girmesinden sonra 14.05.2019 tarihinde açılmış olmasına ve 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a maddesine göre davaya bakma görevi İş Mahkemelerine ait bulunmasına göre, ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygundur. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesince kurulan hüküm ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2- Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve karar harcının Hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 21/06/2021