Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/822 E. 2021/714 K. 07.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/822
KARAR NO: 2021/714
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/04/2021
NUMARASI: 2020/335 Esas
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/06/2021
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında ihtiyati hacze vaki itirazın reddine yönelik olarak verilen ara kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, taraflar arasında süre gelen ticari ilişkide, davalı şirketin talep ettiği kumaşların kalite, miktar ve renk özelliklerini içeren bir e-posta yoluyla müvekkili firmaya bildirdiğini, siparişi alan müvekkili firmanın ilk olarak siparişi işleme aldığını ve talep edilen kumaşın USD üzerinden metre birim fiyatını e-posta ile bildirdiğini, ardından verilen sipariş bilgilerini ve teslim tarihini içerir Sipariş Teyit Formu düzenleyerek e-posta ile borçluya gönderdiğini, davalı tarafından cevap verilmediği taktirde, siparişin müvekkili firma tarafından hazırlandığını, siparişler hazırlandığında 90 günlük vadeli fatura düzenlenerek borçluya teslim edildiğini, açıklanan ticari ilişkinin teminatı olarak davalı firmanın müvekkili şirkete, … Bankası A.Ş. Rıhtım-Kadıköy Şubesi’ nin 08/03/2018 tarihli … no’lu 300.000,00 TL (ÜÇYÜZBİN Türk Lirası) tutarındaki teminat mektubunu verdiğini, davalıya en son 27/02/2020 tarih … sayılı 212.648,33-TL bedelli faturaya (Ek 2) konu kumaşlar teslim edildiğini, faturaya konu borcun vadesi de 27/05/2020 tarihinde dolduğunu, müvekkili firmanın 634.153,15-TL vadesi dolmuş faturalardan kaynaklanan cari hesap alacağının bulunduğunu, 300.000,00-TL bedelli teminat mektubu miktarı düşüldüğünde müvekkili firmanın, borçludan 334.153,15-TL vadesi dolmuş teminat dışı kalan alacağının bulunduğunu, davalıya keşide edilen ihtarnamede, dava konusu borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, ancak borcun ödenmediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili tarafından, davaya konu cari hesap bakiye alacağı hakkında davalı borçlu hakkındaki ihtiyati haciz talebi hakkında, İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/120 D.İş sayılı, 19.06.2020 tarihli kararı ile ihtiyati haciz kararı verildiği, ihtiyati haciz kararının eldeki itirazın iptali davasına konu İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı icra takip dosyasından infaz edildiği, aynı zamanda ihtiyati haczin kesin hacze dönüştürülmesi için aynı icra dosyasından borçluya ödeme emri gönderildiği, süresi içerisinde davalı borçlunun takibe itiraz etmesi sonucunda, eldeki davanın açıldığı, ihtiyati hacze itiraz edilmesi üzerine, dosyanın esas mahkemesine gönderildiği anlaşılmıştır.
CEVAP /İ.HACZE İTİRAZ: Davalı vekili, taraflar arasında cari hesap sözleşmesi olduğu belirtilse de buna ilişkin yazılı sözleşmenin sunulmadığını, taraflar arasında hesap mutabakatının bulunmadığını, davacı tarafından sözde hesaplaşma yapılması için taraflarına gönderildiği iddia olunan noter ihtarnamesinin müvekkiline tebliğ edilmediğini, müvekkili tarafından kesilen iade kur farkı faturalarından taraflar arasında kur-vade farkı alınmayacağına ilişkin bir teamül oluştuğunu, bu nedenle davacının takip talebinde belirttiği miktarda alacağının olmadığını, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi incelenmediğini, yaklaşık ispatın gerçekleşmediğinden ihtiyati hacze karar verilmesinin doğru olmadığını, kaldı ki dava ve takibe konu borcun 3. Kişilere gönderilen haciz ihbarnamelerinin sonucunda yapılan tahsilatla kapatıldığını belirterek davanın reddine, kötü niyet tazminatına ve ihtiyati haczin kaldırılmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan duruşma sonucunda, ihtiyati hacze konu borcun sebebi bir fatura olmakla, mahkememizce geçici hukuki korunma olan ihtiyati haciz taleplerinde yaklaşık isbatın arandığı, davalı borçlu olduğu iddia edilen şirketin resmiyette kullandığı şirketin muamele merkezi adresinin dosya arasında bulunan haciz tutanaklarına göre tahliye edilmiş olduğu, icra dosyasında üç tane haciz tutanağı bulunduğu ilkinin 06/07/2020 tarihinde borçlu muamele merkezinde icra edilmeye çalışıldığı ancak tahliye edilmiş olmakla haczin icra edilemediği, ikincisinin 07/07/2020 tarihinde Burhaniye/Üsküdar adresinde icra edilmek istendiği, ancak kolluk görevlisi temin edilemediğinden haczin yapılamadığı son olarak 14/07/2020 tarihinde Burhaniye/Üsküdar adresinde haczin infaz edildiği, haciz mahallerinde davalının tabelalarının sökülmüş olduğu, ancak elektrik faturasından haciz adresinin davalının adresi olduğu anlaşılmakla, borçlunun muayyen yerleşim yerinin bulunmadığı bu durumda borcun vadesinin gelip gelmediği hususunun tartışılmasına gerek dahi olmadan 2004 sayılı yasanın 257/2-1 maddesi gereğince ihtiyati haciz şartlarının oluştuğu anlaşılmakla itirazın reddine karar verilmiştir. Bu ara karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında hesap mutabakatının bulunmadığını, hesap katı içerdiği belirtilen bu ihtarnamenin kesinlikle müvekkili şirket tarafından tebliğ alınmadığını, müvekkilinin mallarını gizlemediğini, kaçmadığını, bilakis kısa sürede hem araç hacizleri yapılarak hem de üçüncü kişilerdeki alacaklarının icraya depo edildiğini, ihtiyati hacizde aranan yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediğini belirterek ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Talep, faturalara dayalı bakiye cari hesap alacağı için verilen ihtiyati hacze itiraz istemine ilişkin olup, davacı alacaklının ihtiyati haciz istemi hakkında, İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/120 D.İş sayılı, 19.06.2020 tarihli kararı ile ihtiyati haciz kararı verildiği, ihtiyati hacze itiraz edilmesi üzerine, ihtiyati hacze itiraz hakkında karar verilmek üzere, dosyanın itirazın iptali davasının görüldüğü mahkemeye gönderildiği ve yapılan duruşmada, itirazın reddine karar verildiği görülmüştür. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı alacaklı, taraflar arasında süre gelen ticari ilişkide davalıya kumaş emtiası satılıp teslim edildiğini, ödenmeyen faturalardan dolayı davalıdan alacaklı olduğunu, buna rağmen borcun ödenmediğini iddia edererek ihtiyati haciz isteminde bulunmuş, ilk derece mahkemesince, talep kabul edilerek ihtiyati hacze karar verilmiştir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257.maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İİK’nın 258/1.maddesinin 2.cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek ölçüde ispat etmek durumundadır. Dosyanın Uyap incelemesinde, ilk derece mahkemesince, dosyada bilirkişi raporunun alınmış olduğu, bilirkişi raporunda, tarafların ticari defterlerinin birbiri ile örtüştüğü ve her iki tarafın ticari defterlerinde, takip talebi tutarı kadar, davacının davalıdan alacaklı olduğu belirtilmiştir. Hal böyle olunca, somut olayda, iddia, savunma ve özellikle dosyada tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsamı gözetildiğinde, muaccel olan alacak yönünden yaklaşık ispat olgusu gerçekleştiğinden ihtiyati haciz kararı verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından bu gerekçeyle davalı borçlu vekilinin ihtiyati hacze itirazlarının tümünün reddi gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle istinaf nedenleri yerinde görülmeyen ihtiyati hacze itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1- İhtiyati hacze itiraz eden/davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf karar harcı başlangıçta peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İhtiyati hacze itiraz eden davalı vekili tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.