Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/821 E. 2021/729 K. 14.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/821
KARAR NO : 2021/729
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 10/03/2021
NUMARASI : 2020/546 Esas (Derdest dosya)
DAVA: İtirazın İptali
TALEP : İhtiyati Hacze İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/06/2021
İhtiyati hacze itirazın kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin ilk derece mahkemesi ara kararına karşı süresi içinde ihtiyati haciz isteyen/davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre davalı tarafa avans ödemesi yapıldığı, sözleşme süresi olan 1 yılın sonunda tarafların birbirlerinden olan alacakları ve borçları konusunda yapılan görüşmeler neticesinde müvekkilinin davalı uhdesinde kalan avans ödemesinden kaynaklanan alacağına karşılık davalı tarafından 100.000 TL tutarlı çekin verildiği, davalının da müvekkilinden 11.971,12 TL alacaklı olduğu konusunda aralarında mutabakat yapıldığı ancak daha sonra çekin davalı tarafından rızası dışında müvekkilinin elinden alındığı, çekin zorla alınması ile ilgili olarak savcılık soruşturmasının devam ettiği, müvekkilinin davalıdan olan 100.000 TL alacağından davalının 11.91,12 TL alacağının mahsubuyla aradaki fark olan 88.028,88 TL alacağın faizi ile birlikte tahsili amacıyla davalıya karşı yapılan icra takibine haksız itiraz edildiğini belirterek anılan icra dosyasındaki itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatın davalıdan tahsiline ve takip ve dava konusu alacak tutarı üzerinden davalının menkul, gayrimenkulleri ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının İİK 257. maddesi gereğince ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ HACİZ KARARI:Mahkemece, sunulan delillere göre İİK257. maddesindeki koşulların oluştuğu gerekçesiyle 18/11/2020 tarihli ara kararı ile ihtiyati haciz isteminin kabulüne karar verilmiştir.Bu karara, davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir.
İTİRAZ: Davalı vekili itiraz dilekçesinde özetle: taraflar arasındaki sözleşme süresinin sona ermesi üzerine davacının müvekkilinden olan alacağına karşılık müvekkili tarafından davacıya 100.000 TL çekin verildiği ve müvekkilinin de davacıdan 11.971,12TL alacaklı olduğu konusunda mutabakata varıldığı, buna göre davacının, müvekkilinden 88.028,88 TL alacaklı olduğu, ancak daha sonra sözleşmenin uzatılması konusunda taraflar arasında 01/07/2020 tarihli ek protokolün imzalandığı ve müvekkilinin davacıya verdiği 100.000 TL bedelli çekin iade edilerek davacıya olan borcun konaklama ile ödeneceği konusunda anlaşmaya varıldığı, davacı tarafından bu protokolden hiç bahsedilmediğini belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, duruşma açılarak taraf vekillerinin beyanı alındıktan sonra verilen 10/03/2021 tarihli ara karar ile, davacının, davalıdan 88.028,88 TL alacaklı olduğu konusunda taraflar arasında mutabakat olması ihtiyati haciz verilmesi için yeterli olmakla birlikte davalı tarafından ibraz edilen 01/07/2020 tarihli ek protokolün varlığının yargılamayı gerektirdiği, bu belge kapsamında alacağın vadesinin gelip gelmediğinin mevcut durumda tespiti mümkün olmadığından itirazın kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiştir.Bu karara karşı, ihtiyati haciz isteminde bulunan davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının açık beyanı ile müvekkilinin takip tarihi itibarıyla 88.028,88 TL alacağının bulunduğunun sabit hale geldiği, taraflar arasında 01/07/2020 tarihinde imzalanmış ek protokol olmadığı gibi bu protokole göre istinaden hiç bir işlem yapılmadığı, her hangi bir fatura düzenlenmediği, el yazısı ile yazılan protokolde, sadece bir kısım fiyatların yazılı olduğu, bu fiyatların hangi dönemi kapsadığı, ödemenin ne şekilde yapılacağı ve sözleşme süresinin ne zaman kadar uzatıldığının belirtilmediği, çekin iade edildiği konusunda bir ibarenin de olmadığı ayrıca konaklama bedellerinin davalı uhdesinde kalan alacaktan mahsup edileceğine ilişkin bir hüküm de bulunmadığı, davalının dayandığı protokolde davalı şirketin eski kaşesinin bulunduğu, müvekkili şirketin adının yazılı olduğu yer üzerindeki imzanın da şirket yetkilisine ait olmadığı ve bir suretinin müvekkilinde bulunmadığı, davalı vekilince bildirilen kişilerin şirketin eski genel müdürü ve yardımcısı olup, protokol tarihi itibarıyla şirket çalışanı olmadıkları, çok önce şirketten ayrıldıkları dolayısıyla protokolün davalının sonradan oluşturduğu bir belge olduğu, davalı tarafından gönderilen ihtarnamelerde bu protokolden hiç bahsedilmediği, müvekkiline verilen çek ve senedin davalıya iade edilmediği aksine davalı tarafından müvekkili şirkete gelinerek çalışanın elinden zorla alınıp, yırtıldığı, bu olay nedeniyle savcılık soruşturmasının devam ettiği, soruşturma sırasında dinlenen tanıkların davalının çeki zorla alıp yırttığını beyan ettikleri, varlığı davalı tarafından kabul edilen alacak yönünden verilen ihtiyati haczin, sunulan ek protokole göre vadesinin gelip gelmediğinin tespitinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle kaldırılmasının hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ihtiyati haczin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince verilen ihtiyati hacze davalı vekilinin itirazı üzerine açılan duruşmada taraf vekillerinin beyanı alınarak 18/03/2021 tarihli ara kararla ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiştir.Bu ara karara karşı, davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi HMK 355. maddesine uyarınca, ileri sürülen istinaf nedenleri ile bağlı kalınarak ve kamu düzenine aykırılık yönünden re’sen yapılmıştır.İİK’nın 257/1. maddesi gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarının ihtiyaten haczini talep edebilir.İİK’nın 258/1.maddesinin ikinci cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebebi hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” şeklinde yapılan düzenleme ile alacaklının ihtiyati haciz talep edebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun tam ve kesin olarak ispat edilmesi gerekliliği aranmamış, bu konuda mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulması yeterli kabul edilmiştir.İİK 265. maddesinde ihtiyati hacze itiraz nedenleri sınırlı olarak sayılmış olup, ihtiyati haczin dayandığı nedenlere, teminata ve mahkemenin yetkisine itiraz edilebileceği belirtilmiştir.Somut olayda, mahkemece de kabul edildiği üzere; davacının, davalıdan 88.028,88 TL alacaklı olduğu konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın, davalı tarafından ibraz edilen ve davacı tarafından kabul edilmeyen 01/07/2020 tarihli protokol uyarınca, taraflar arasındaki sözleşme süresinin uzatılıp uzatılmadığı ve bu kapsamda davalının, davacıya olan borcunun konaklama ile ödenip ödenmeyeceği yönünde anlaşmaya varılıp varılmadığı konusundan kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Nitekim davalı vekili, sözleşme süresinin uzatıldığı ve davacıya olan borcun, konaklama ile ödeneceği konusunda 01/07/2020 tarihli protokolün imzalandığı iddiasıyla hacze itiraz etmiştir. Bu durumda, davacının alacağının varlığı hususunda İİK 258.maddesi anlamında yaklaşık ispat koşulunun oluştuğu, ihtiyati haciz verilmesiyle birlikte alacağın muaccel hale geldiği, davalı tarafından ileri sürülen itiraz nedeninin ve dayandığı belgenin borcun sona erdirici nitelikte olmadığı ve itirazın da İİK 265. maddesi kapsamında bulunmadığı gözetilerek ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde itirazın kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi isabetli olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin 10/03/2021 tarihli ara kararının kaldırılmasına ve ihtiyati hacze itirazın reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati haciz isteyen/davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; istinafa konu 10/03/2021 tarihli ihtiyati hacze itirazın kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin ek kararın HMK’nın 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; 1-Aleyhine ihtiyati haciz talep edilen davalı vekilinin ihtiyati hacze itirazının REDDİNE 2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan59,30 TL peşin istinaf karar harcının talep halinde yatırana iadesine,3-Davacı tarafça yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince esas hükümle birlikte, yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362(1)-f ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/06/2021