Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/80 E. 2021/562 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/80
KARAR NO: 2021/562
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/10/2020
NUMARASI: 2018/376 Esas – 2020/611 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/04/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün Davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı banka arasında 19.03,2014 larhli çek revdi bordrosu başlıklı bir anlaşma imzalandığını, bu anlaşmaya göre müvekkilin davalı bankadan açılmış açılacak krediler ile her ne sebeple olursa olsun davalı ile doğmuş veya doğacak borçlarına mahsup edilmek üzere aşağıdaki çeklerin verildiğini, … Güneşli şubesi 90.000,00 TL bedelli çek, … Ümraniye şubesi 50,000 TL bedelli çek. … sirkeçi şubesi 35,000 TL bedelli çek … çekmeköy şubesi 120.000 TL bedelli çek» … Ümraniye şubesi 50.000TL bedelli çek … Kozyatağı şubesi 50.000 TL bedelli çek, … K.Mustafapaşa şubesi 70.000 TL bedelli çek, … tsroç şubesi 60.000TL bedelli çek» … K.Mustafapaşa şubesi 60,000 TL bedelli çek, müvekkilim davalı ile yapmış olduğu teminat sözleşmesine binaen bankaya teslim edilen çeklerden aşağıda belirtilen 5 adet çekin bankaca tahsil edilmiş olduğunu, bu çekler … Güneşli şubesi 90.000 TL bedelli çek, … sirkeçî şubesi 35.000 TL bedelli çek, … K.Mustafapaşa şubesi 70.000 TL bedelli çek, … İstoç şubesi 60.000TL- bedelli çek, , … K.Mustafapaşa şubesi 60.000 TL bedelli çek olmak üzere toplamda 350.000 TL tutarındaki çekler davalı tarafından tahsil edildiğini* bahse konu bütün çeklerin davalı bankaya veriliş sebebi ilerde bankadan kullanacağı kredilerin karşılığı olması için teminat amaçlı olduğunu, ancak müvekkilinin davalı bankadan kredi çekmediğini, kredi borcu bulunmadığım dolayısıyla davalı bankanın vadesi gelmeyen çekleri ve tahsil ettiği çek bedelini iade etmesi gerektiğini, izah edilen nedenlerle 315.000 TL tahsili için davalı hakkında İstanbul … İcra müdürlüğünün … E sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, davalının takibe itiraz ederek durdurduğunu belirterek itirazın iptaline takibin devamına, alacaklarının % 20 ‘sinden az olmamak kaydıyla davalının tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan itirazın iptali davasına davalı Banka vekili tarafından verilen 28.03.2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle ; dava konusu çekler dava dışı … Ltd Şti nin kullanacağı kredilerin teminatı olarak alındığını, dava konusu çekler her ne kadar 19.03.2014 tarihli çek tevdi bordrosundan da anlaşılacağı üzere aşağıda dökümü yapılan çekler … Ltd Şti teminatına verildiğini, bu çekler incelendiğinde görülecektir kî … Ltd Şti den sonra … Ltd Şti’nç cirolanmış ve son ciranta … Ltd Şti dir. Müvekkil banka tarafından GKS istinaden dava dışı borçlu … Ltd Şti lehine kedi açılmış ve kullandırıldığını, kredî kullanan tarafından cirantası … Ltd Şti olaıı dava dayanağı takip müstenidi çekler ciro ve temlik edilmek sureti ile müvekkil bankaya ibra2 edildiğini, dava konusu … Ümraniye şubesi 50.000TL bedelli çek … Ümraniye şubesi 50.000TL bedelli çek, … Kozyatağı şubesi 50.000 TL bedelli çek hakkında İstanbul … Içra müdürlüğünün … E sayalı … E sayalı dosyaları ile yasal takip başlatıldığını, davalı borçlular İstanbul … İcra mahkemesinin … … E dosyaları ile borça itiraz edildiğini, yapılan yargılama neticesinde takibin iptaline karar verildiğini, istinaf başvurusu yapıldığı, … Ltd Şti İçin süre yönünden reddine, … yönünden esastan reddine olmak üzere yerel mahkeme kararırın kaldırılmasına karar verildiğin, konu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş Yargjtay 12 HD 2017/6392 E, 2017/7550 sayalı dosyası onanmasına hükmedildiğinİ, …. Çekmeköy şubesi 120,000 TL müvekkil banka takip konusu çeki ciro silsilesi ile temlik almıştırçekin incelenmesinde davacının keşide ettiği çek müvekkil bankaya ciro edilmiştir,Müvekkii banka çekin yetkili hamili olduğunu, davacı tarafından müvekkil banka yetkilileri aleyhine yapılan suç duyurusunda kovuşturmaya gerek olmadığı kararı verildiğini, müvekkil banka çalışanların savcılık dosyasına vermiş oldukları ifadelerinde açık ve net bir şekilde ifade edildiğini, dava konusu çeklerin dava dışı … Ltd Şti adına müvekkili bankaya verildiğini» banka Genel müdürlüğü tarafından … Ltd Şti nin kredisinde sorun olduğunu, çekleri teminata alamayacakları ve nakit olarak kredinin kapatılmasının uygun olduğu yönünde ilgili şubemize bildirimde bulunulması üzerine dava dışı … Ltd Şt’fnin kardeş şirketi olan … Ltd Şti devreye girerek dava konusu çekleri biz garanti edelim dediklerini belirtmiştir. Bu şekilde söz konusu çeklerin arkasını davacı şirket ciro ederek çek tevdi bordrosu ile müvekkil bankaya ibraz etmiştir. Ancak müvekkil banka genel müdürlüğü bunu da kabul etmemiştir. Genel Müdürlük bu durum karşısında dava dışı … Ltd Şti’nİn kredileri yeniden yapılandırmayı kabul etmiş ibraz edilen dava konusu çekleri ciro ile teslim almıştır. Çeklerin arkaları incelendiğinde görüleceği Üzere bu durumun varlığı sabittir Davacıların mevcut durum karşısında dava dışı … Tİc Ltd Şti yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunmamalarının manidar olduğunu, her iki şirketinde ticaret sicil kayıtlarında ortaklık yapıları İncelendiğinde görüleceği üzere her iki şirket aile şirketidir. Aslında aynı kişilerin sahip oldukları farklı firmalar olduğunu, bu sebeplerle dava dışı şirket aleyhinde suç duyurusunda bulunmadıklarını düşünmekteyiz. Davacı kötü niyetli olup bu durumdan menfaat sağlama çabasında olduğunu, müvekkilinin iyi niyetli (ve yetkili hamil olduğunu belirterek açıklanan sebeplerle davanın reddini icra takibinin iptalini ve %20 din az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu ilk derece Mahkemesince dava hakkında, “Taraflar arasındaki uyuşmazlık 19/03/2014 tarihli çek tevdi bordrosu ile o tarihte son cirantaları davacı … Ltd. Şti olan çeklerin bankaya verilmesinden kaynaklanmaktadır.Benimsenen bilirkişi raporunda da açıklandığı gibi kambiyo senetleri temlik, rehin veya tahsil cirosu ile devredilebileceği davamızda yetkili hamil ve son ciranta olan davacının dava konusu çekleri bankaya teslim etmiş olduğu bankanın da çekleri tahsil amacıyla teslim aldığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu nedenle bankanın tahsil ettiği çek bedellerini davacı şirkete iade etmesi gerekir. Diğer bir deyişle TTK ‘nın 688/1. Maddesine göre tahsil cirosu ile çeki devralan banka artık temlik cirosu ile bu çekleri devredemeyeceğinden bu çekleri dava dışı … Ltd. Şti ‘ye devretmesi ve sonra ondan teminat amaçlı olarak alması davacıyı bağlamaz davacı …in onayı olmadan bu çekleri … Ltd. İçin kullanması mümkün değildir. Bu nedenlerle 19/03/2014 tarihli çek tevdi bordrosu ile teslim edilen çeklerden tahsil edilerek davalı banka uhdesinde kalan … Ltd. Şti hesabına geçtiği tespit edilen toplam 280.000 TL ‘nin davacı şirkete ödenmesi gerekmektedir. takibe konu olan diğer 35.000 TL bedelli çekin takas kaydı olmadığı ve keşideci tarafından şubeye iade edilmiş olduğu anlaşıldığından, bu çek yönünden davacı talebi yerinde görülmemiş açılan itirazın iptali davasının kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş % 20 icra inkar tazminatından alacak likit olduğu için davalı taraf sorumlu tutulmuştur.” gerekçesi ile davanın 280.000,00 TL üzerinden kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu çeklerin 19.03.2014 tarihli çek tevdi bordrosu ile davacının teminatına verildiği iddia edilse de 22.05.2014 tarihli çek tevdi bordrosu ile … Ltd. Şti.’nin teminatına verildiğini, bu çeklerin davacıdan sonra … Ltd. Şti.’nin ciroladığını ve son cirantanın bu şirket olduğunu, … Tic. Ltd. Şti.’den alınan çek tevdi bordrosunda bankanın imzasının bulunmasına gerek olmadığını, dava konusu çeklerin davacının kayıtlarında yer almadığını, bankanın iyi niyetli yetkili hamil olduğunu, davacı tarafından banka çalışanları hakkında yapılan suç duyurusu sonunda takipsizlik kararı verildiğini, dava konusu çeklerin … Ltd. Şti.’nin borçları için bankaya ibraz edildiğini, genel müdürlüğün çekleri kabul etmeyerek ödemenin nakden yapılmasını istemesi üzerine dava dışı … şirketinin kardeş şirketi olan davacı … şirketinin devreye girerek çekleri garanti etmek istediklerini ve bu çeklerin arkasını ciro ederek çek tevdi bordrosu ile birlikte bankaya ibraz ettiklerini, ancak banka genel müdürlüğünün bunu da kabul etmediğini, bunun karşısında genel müdürlüğün dava dışı … şirketine verilen kredilerin yeniden yapılandırmasını kabul ettiği ve dava konusu çeklerin ciro yoluyla teslim alındığını, her iki şirketin aile şirketi olduğunu, çeklerin davacının kullanacağı krediler için değil dava dışı …’ın kullandığı krediler için alındığını beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, kredi borcunun teminatı olarak verildiği iddia olunan çeklerin, kredi kullanılmaması ve başka bir şirketin kredi borcundan mahsup edilmesi nedeniyle çek bedellerinin davalıdan tahsili nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, çeklerin dava dışı şirketin kredi borçları için verilip verilmediği, davalının yetkili iyiniyetli hamil olup olmadığı noktasındadır. Davacı dava konusu çeklerin ileride bankadan kullanılacak kredilerin karşılığı olması için teminat amaçlı verildiğini iddia etmiş, davalı taraf ise çeklerin dava dışı … Ltd. Şti.’nin kredi borcuna karşılık verildiğini savunmuştur. 12.09.2012 tarihinde davacı ile davalı banka arasında 1 Milyon TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalanmış ve bu kredi sözleşmesine …, … ve … müteselsil kefil olmuşlardır. 23.01.2013 tarihinde ise kredi limiti 2 Milyon TL’ye artırılmış ve buna göre kefaletler yenilenmiştir. Bununla birlikte davacı davalı bankadan kredi kullanmadığını beyan ettiği gibi davalı bankanın bu yönde bir iddiası söz konusu değildir. Buna karşın 19.03.2014 tarihli çek tevdi bordrosu ile aralarında dava konusu çeklerinde bulunduğu bir kısım çekler kredi lehtarına açılmış ve açılacak krediler ile her ne sebeple olursa olsun doğmuş doğacak borçlarına mahsup edilmek üzere bankaya temlik ve teslim edildiği düzenlenmiş ve kredi lehtarı davacı … San. Ltd. Şti. tarafından imzalanmıştır. Dava dışı … Ltd. Şti., ile davalı banka arasında ise, 07.12.2011 tarihinde 1 Milyon TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalanmıştır. Sonrasında ise 23.05.2014 tarihinde bu kez 1 Milyon 500 Bin TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalanmış ve bu kredi sözleşmesine …, … ve … müteselsil kefil olmuşlardır. Devamında ise Bakırköy … Noterliği’nin 28.05.2014 tarih ve … YN’lu éDüzenleme Şeklinde Kayıtsız Şartsız Para Kredi Borcu İkrarına Havi Senet Ve Kredi Alacağının Tasfiyesi Sözleşmesi” imzalanmıştır. En nihayetinde Banka tarafından kredi hesabı kat edilerek, kredi borçlusu … Ltd. Şti. ve kefillere Kadıköy … Noterliği’nin 31.07.2015 tarihli hesap kat ihtarnamesi keşide edilmiştir. 22.05.2014 tarihli çek tevdi bordrosu ile de, …’a ait çek hariç aralarında dava konusu çeklerinde bulunduğu bir kısım çekler kredi lehtarına açılmış ve açılacak krediler ile her ne sebeple olursa olsun doğmuş doğacak borçlarına mahsup edilmek üzere bankaya temlik ve teslim edildiği düzenlenmiş ve kredi lehtarı dava dışı … Tic. Ltd. Şti. tarafından imzalanmıştır. Bu halde aynı çeklere ilişkin iki farklı şirketin çek tevdi bordrosu bulunmaktadır. Çek tevdi bordrolarında bulunan ve davaya konu … Bankası İstoç Şubesinin … nolu çek … tarafından 29.08.2014 tarihinde 60.000,00 TL bedelli olarak; … Bankası Kocamustafapaşa Şubesi … ve … nolu çekleri … tarafından 12.08.2014 Tarihinde 60.000,00 TL, 19.08.2014 tarihinde 70.000,00 TL bedelli olarak dava dışı … Ltd. Şti. lehine keşide edilmiş ve sırasıyla … Ltd. Şti., …, davacı … San. Ltd. Şti. ve tekrar … Ltd. Şti. tarafından ciro edilmiştir. … Bankası Güneşli Şubesinin … nolu çek ise … tarafından 29.08.2014 tarihinde 90.000,00 TL bedelli olarak dava dışı … Ltd. Şti. lehine keşide edilmiştir. Ancak bu çekin arka yüzü dosyada mevcut olmadığından cirolar tespit edilememiştir. Bilirkişi raporunda her ne kadar davacı şirketin 19.03.2014 tarihli çek tevdi bordrosu ile o tarihte yetkili hamil ve son ciranta olduğu dava konusu çekleri bankaya teslim etmiş olup bankaya borçlu olmadığından davalı bankanın çekleri tahsil amacıyla teslim aldığı değerlendirilmiş ise de, tarafların böyle bir iddiası olmadığı gibi aksine davacı bu çeklerin ileride kullanılacak kredilerin teminatı için verildiğini iddia etmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 688/1. maddesi uyarınca, ciro, “bedeli tahsil içindir”, “vekâleten” veya bedelin başkası adına kabul edileceğini belirten bir şerhi ya da sadece vekil etmeyi ifade eden bir kaydı içerirse, hamil, poliçeden doğan bütün hakları kullanabilir; fakat o poliçeyi ancak tahsil cirosu ile tekrar ciro edebilir. Dava konusu çeklerde böyle bir kayıt bulunmadığı gibi bunun dışında taraflar arasında yazılı bir anlaşmada bulunmamaktadır. TTK’nın 790. Maddesine göre; cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır. Buna göre 19.03.2014 tarihli çek tevdi bordrosunun düzenlendiği tarihte davacının çeklerin hamili olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafından çek tevdi bordrosu uyarınca dava konusu çeklerin davalıya ciro ve tesliminden sonra son ciro beyaz ciro olduğundan araya başka ciro alınmasına bir engel bulunmamaktadır. Ancak önemli olan çeklerin tahsil edilmesi halinde kimin yararına kullanılacağıdır. Davaya konu çeklerin 19.03.2014 tarihli çek tevdi bordrosuna göre davacının kullandığı veya kullanacağı krediler için verilmiş olması nedeniyle çekler tahsil edildiğinde ancak davacı yararına işlem yapılmalıdır. Dolayısıyla bu çeklerin tahsil edildikten sonra dava dışı … Ltd. Şti.’nin borcuna mahsup edilmesi mümkün değildir. 22.05.2014 tarihli çek tevdi bordrosu ile, aynı çekler bu kez dava dışı … Ltd. Şti. tarafından bu şirketin kredi borçlar için bankaya temlik ve teslim edilmiştir. Bu şekilde davacının 19.03.2014 tarihli çek tevdi bordrosu ile davalı bankaya tevdi ettiği çeklerin dava dışı … Ltd. Şti.’nin kredi borcundan mahsup edileceğine ilişkin davacının onayına dair herhangi bir belge dosya içerisinde mevcut değildir. Buna karşılık bu çeklerin doğrudan dava dışı … Ltd. Şti.’nin bankaya verilmesinin banka genel müdürlüğünce kabul edilmemesi üzerine davacının cirosu alınarak yine dava dışı … Ltd. Şti.’nin borcuna karşı alındığı ve her iki şirketin aile şirketi olduğu savunulmuştur. Ticaret sicil kayıtlarına göre, davacı şirketin ortakları …, …, … ve …’dır. Davacı şirketin yetkilisi ise münferiden imza ile …’dır. Dava dışı … Ltd. Şti.’nin ortağı ise … olup, şirketin yetkilileri ise münferiden imza ile … ve …’dır. Anılan şirketlerin ortak ve yöneticileri farklı olduğu gibi Banka Genel Müdürlüğü’nün çeklerin doğrudan dava dışı … Ltd. Şti.’nin bankaya verilmesinin kabul edilmediği ve davacını bu aşamadan sonra çekleri dava dışı … Ltd. Şti.’nin borçlarına mahsup edilmek üzere ciroladığı iddiası da ispatlanabilmiş değildir. Bu nedenle mahkemece davanın 280.000,00 TL üzerinden kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı tarafından başlangıçta peşin olarak yatırılan istinaf karar harcı 4.781,70 TL’nin alınması gerekli olan 19.126,80 TL harçtan mahsubu ile bakiye 14.345,10 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-Karardan sonra davacı yan gider avansından karşılanan 23,50 TL posta ve tebligat masraflarının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 29/04/2021