Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/798 E. 2021/733 K. 14.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/798
KARAR NO: 2021/733
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/02/2021
NUMARASI: 2019/847 Esas
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/06/2021
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında ihtiyati hacze itirazın incelenmesi hakkında kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın reddine yönelik olarak verilen ara kararına karşı süresi içinde ihtiyati hacze itiraz eden davalı-borçlu vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı (ihtiyati haciz isteyen) vekili, taraflar arasında uzun yıllardan beri süregelen ticari ilişkinin olduğunu, bu kapsamda, müvekkil şirketin, davalı borçluya ilaç sektöründe ve benzeri sektörlerde kullanılmak üzere çeşitli ürünler satıp teslim ettiğini, ancak davalının fatura bedellerini ödemediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu, davalının itirazında haksız olduğunu, icra takibine konu edilen faturalarda gösterilen ürünlerin davalıya satılarak teslim edildiğini, ayrıca, davaya konu alacağın taraflarca imzalı mutabakat formunda da teyit edildiğini, faturaların davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında da yer aldığını ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkili firmanın faaliyet konusu ilaç imalatı olup, bu kapsamda 2014 yılının başından itibaren davalı ile çalışmaya başladığını, müvekkilinin “pregabalin” hammaddesini temininde güçlük yaşadığını, bu nedenle bu ürünü davacıdan onun dayattığı fahiş bedellerle ve piyasa koşullarına uyarlanacağı taahhüdüne istinaden satın aldığını, müvekkilinin ödeme konusundaki yaşadığı ciddi sıkıntılar nedeniyle davacıdan sözleşme bedelini piyasa koşullarına uyarlayacağı konusundaki taahhütlerini yerine getirmesinin istendiğini, ancak davacının buna yanaşmadığını, müvekkilin ticari anlamda sömürüldüğünü ve gabin hükümleri gereği sözleşmenin bedelinin uyarlanması gerektiğini belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
TALEP: Davacı vekili, 20.10.2020 tarihli dilekçesinde, 790.732 USD alacağı için davalı borçlunun borca yeter miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyati haczine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasındaki alacak-borç ilişkisinin tespitinin yargılamayı gerektirdiğini, fatura konu ürünlerin fiyat araştırılmasının henüz yapılmadığını, müvekkilinin mal kaçırma ihtimalinin olmadığını, ayrıca ceza soruşturmasına esas olmak üzere, müvekkili şirket hakkında verilen tedbir kararının kaldırıldığını, ihtiyati haciz koşullarının bulunmadığını belirterek ihtiyati haciz talebinin reddini istemiştir. İlk derece mahkemesinin 25/11/2020 tarihli ara kararı ile; davacı alacaklı vekilinin talebinin kabulü ile İİK.’nun 257 ve müteakip maddeleri gereğince, 790.732-USD alacak üzerinden davalı boçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir.
İTİRAZ: Davalı (ihtiyati hacze itiraz eden) vekili, müvekkili şirket hakkında verilen el koyma kararının İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliği’nin 06/11/2020 tarih ve 2020/4833 D.iş sayılı kararı ile kaldırıldığını, ihtiyati haciz talebinin dayanağının ihtiyati haciz kararından önce 06/11/2020 tarihinde ortadan kalktığını, İİK. Madde 257/2 düzenlemesine dayalı olarak ihtiyati haciz talep edilebilmesi için dosyada herhangi bir delil bulunmadığını, duruşma dahi yapılmaksızın ihtiyati haciz şartları gerçekleşmeden ihtiyati haciz kararının verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, savunmaların dinlenmesi ve ispatlanması için bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan duruşma sonucunda, soruşturma kapsamında alınan bütün tedbirlerin kaldırıldığına ilişkin söz konusu İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliği’nin 2020/4833 D.iş sayılı ve 06/11/2020 tarihli kararının irdelemesi de yapılmak suretiyle ihtiyati haciz kararı verilmiş olması, bunun dışında ileri sürülen sebeplerin yasada belirtilen ihtiyati hacze itiraza ilişkin sınırlı itiraz sebepleri dışında genel mahiyette itirazlara yönelik olması, ihtiyati haciz kararından sonra ileri sürülüp ortaya konulan yeni bir verinin bulunmaması, ihtiyati haciz kararında da belirtilen şekilde celp edilip incelenen icra dosyası, faturalar, cevap dilekçesinin gabin savunmasına yönelik içeriği, mutabakat formu, iddia ve savunmanın mahiyetlerine göre menfaat dengeleri yönünden yakın ispat kuralları, ileri sürülen itiraz sebepleri, İİK. Madde 265/1 düzenlemesinde sınırlı olarak belirtilen itiraz sebepleri ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde itirazların yerinde olmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir. Bu ara karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilin taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlediğine, kaçırmaya çalıştığına veya kendisinin kaçmaya hazırlandığına, kendisinin kaçtığına ya da alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunduğuna ilişkin tek bir delil ya da tespit bulunmadığını, müvekkil firma hakkında verilen el koyma kararının kaldırıldığını, ihtiyati haciz şartlarının gerçekleşmediğini, taraflar arasındaki alacak- borç miktarının ve aynı zamanda faturaya konu edilen malların dünya genelindeki birim fiyatlarının araştırılması gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Talep, faturalardan kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasında, verilen ihtiyati hacze itiraz istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı, taraflar arasında süre gelen ticari ilişkide davalıya muhtelif ilaç hammadesi satılıp teslim edildiğini, ödenmeyen faturalardan dolayı davalıdan alacaklı olduğunu, aynı zamanda taraflar arasında hesap mutabakatının yapıldığını, buna rağmen borcun ödenmediğini iddia edererek ihtiyati haciz isteminde bulunmuş, ilk derece mahkemesince, talep kabul edilerek ihtiyati hacze karar verilmiştir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257.maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İİK’nın 258/1.maddesinin 2.cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek ölçüde ispat etmek durumundadır. Somut olayda, iddia, savunma, dava ve ihtiyati haciz talebine konu faturalar, hesap mutabakatı ve dosya kapsamı gözetildiğinde, muaccel olan alacak yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesinde ve İİK 265 maddesinde sınırlı olarak sayılan, borçlu vekilinin bu madde kapsamında kalmayan itirazlarının mahkemece reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle istinaf nedenleri yerinde görülmeyen ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati hacze itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf karar harcı başlangıçta peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İhtiyati hacze itiraz eden tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362(1)-f maddesi ve İİK’nın 265/ son maddeleri uyarınca oy birliği ile kesin olarak karar verildi.