Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/793 E. 2021/699 K. 07.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/793
KARAR NO : 2021/699
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH : 16/03/2021(Ek Karar)
NUMARASI : 2021/25 D.İş – 2021/24 D.iş Karar
TALEp : İhtiyati Hacze İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 07/06/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ TALEP: İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili itiraz dilekçesinde özetle; müvekkili şirket aleyhine mahkememizin 2021/25 D.İş sayılı dosyası ile gerçeğe aykırı isnatlarla hukuka aykırı ve haksız ihtiyati haciz başvurusu yapıldığını, ihtiyati haciz talep eden ile müvekkili şirket arasında 20.07.2020 tarihinden beri devam eden ticari ilişki olduğunu, 22.12.2020 tarihinde müvekkiline gönderimi sağlanan ürünlerin ayıplı şekilde gönderildiğinin taraflarınca tespit edildiğini, işbu hususa ilişkin 23.12.2020 tarihinde Beşiktaş …. Noterliği’nin … yevmiye numarası ile ihtarname gönderildiğini ve müvekkilinin uğramış olduğu zararın karşılanmasının istendiğini, yine bu kapsamda, ihtiyati haciz talebinde bulunan şirket tarafından müvekkiline 24.12.2020 tarihinde tebliğ edilen e-faturalara da Beşiktaş …. Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile yasal süresi içerisinde itiraz edildiğini, ayrıca müvekkilinin uğramış olduğu zararın ve karşı tarafça gönderimi sağlanan ürünlerin ayıplı olduğunun tespit edilebilmesi amacıyla İstanbul 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/111 D. İş sayılı dosyası ile delil tespiti davası açıldığını, yani karşı tarafın gerçeğe aykırı ve kötü niyetli isnatlarının aksine, müvekkilinin işbu delil tespiti nedeniyle karşı taraftan almış olduğu ürünleri depo ettiğini ve aksine kullanılmayan ürünler açısından da zararının boyutu git gide arttığını, kaldı ki müvekkilinin mal kaçırma ihtimali olduğu ve restaurantlarını devretme hazırlığında olduğu iddiasının da tamamen gerçeğe aykırı olduğunu, karşı tarafın başvurusu sonucu mahkememiz tarafından verilen ihtiyati haciz kararının İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile işleme alındığını ve müvekkilinin banka hesaplarına bloke konulduğunu, müvekkilinin ticari işleyişinin zarar gördüğünü, sonuç olarak açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla; usul ve esasa ilişkin itirazları kabul edilerek kanuna aykırı olarak verilen ihtiyati haciz kararının iptalini, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili tarafından, taraflar arasında işleyen açık hesap ilişkisi kapsamında ödenmeyen bakiye borç bulunduğu iddiası ile ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilmiş, Mahkemece talep kabul edilerek ihtiyati haciz kararı verilmesinin ardından aleyhine ihtiyati haciz talep edilen vekilince karara itiraz edilmesi üzerine, ilk derece Mahkemesi tarafından istinaf incelemesine konu ihtiyati hacze itiraz hakkında ” itiraz dilekçesinin incelenmesinden borçlunun, taraflar arasındaki ticari ilişkiyi ve bu ilişkinin sonucu ihtiyati haciz talep edence uyuşmazlık konusu ürünlerin kendisine teslim edildiğini kabul ettiği görülmektedir. İcra takibine konu borcun mahkememizin ihtiyati haciz kararından sonra haricen ödendiği hususunda da bir ihtilaf bulunmamaktadır. İhtiyati hacze itiraz eden kendisine teslim edilen ürünlerin ayıplı olduğu iddiasında bulunmuştur ki bu da taraflar arasındaki uyuşmazlığın esasınına yönelik bir itiraz olup ancak esasa dair yürütülecek yargılamada mahkemesince dikkate alınabilecek ve araştırılabilecek nedenlerdendir. Sınırlı sayıda olan ihtiyati hacze itiraz nedenleri arasında yöneltilen itiraz nedeni bulunmamaktadır. ahkememizce itiraz eden kabulünde de olduğu gibi teslim alındığı hususunda karine teşkil eden imzalı faturalara dayalı olarak verilen ihtiyati haciz kararı yerindedir. Açıklanan nedenlerle itiraz eden tarafından, mahkememizce verildiği tarihte koşullarını taşıyan ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddine dair karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile ihtiyati hacze vaki itirazın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; karşı tarafın ihtiyati haciz talebinde bulunduğu faturalar, muhakemeyi gerektirecek nitelikte olup ihtiyati haciz talep edilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili şirketin eksik ürün tesliminden kaynaklı olarak faturaya itirazının mevcut olduğunu, ihtiyati haciz talep eden ile müvekkili şirket arasındaki ticari ilişki uyarınca; karşı tarafın müvekkili şirkete göndermiş olduğu karides oranlarının gerçeğe aykırı olduğunun beşiktaş …. noterliği’nin 23.12.2020 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnemesi ile; eksik gönderilen ürünler bakımından ise beşiktaş …. noterliği’nin 28.12.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkili şirketçe faturaya itiraz edildiğini, karşı tarafça ürünlerin eksik (ayıplı) şekilde gönderildiği sübuta ermişken ve müvekkili tarafından eksik ürünlere ilişkin faturaya itiraz mevcutken; müvekkilinden delil tespitine konu ettiği malların karşı tarafa iade edilmesinin düşünülemeyeceğini, müvekkilinin itiraz etmiş olduğu ve karşı tarafça gönderilmeyen eksik ürünün müvekkiline teslim edilmesi veya bu kapsamda itiraz edilen fatura tutarına itibar edilmemesinin gerektiğini, ihtiyati haciz talep eden ile müvekkili şirket arasında 20.07.2020 tarihinden beri devam eden ticari ilişki bulunduğunu, bu kapsamda, müvekkili şirket’e tahakkuk edilen bütün ödemelerin, zamanında ve eksiksiz yapıldığını, haciz baskısı altında kalan müvekkilinin, ticari itibarını zedelemeyi önlemek amacıyla alacaklı olduğunu iddia edene elden ödeme yapmak suretiyle dosya borcunu ödemek zorunda kaldığını, dosyanın infaz edilmesine yönelik icra dairesince karar oluşturulmuşsa da müvekkiline şimdiye kadar yapılan herhangi bir tebligat bulunmadığını, iş bu nedenle dosyanın “infaz” yazısından hemen sonra karşı tarafça 29.01.2021 tarihinde yeniden tebligat yapılması talep edilerek dosyanın kapatılmaya çalışıldığını, sunulan itiraz dilekçesi nedeniyle icra takibinin durdurulduğunu, bu aşamada karşı tarafça tahsil edilen bedelin, icra dairesinin kasasına yatırılmasının beklendiğini, objektiflikten uzak ve HMK’nın 297. Maddesi kapsamında “gerekçeli karar” olma niteliklerinden tamamen yoksun olan mezkûr hukuka aykırı kararın kaldırılması gerektiğini beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE :Talep, açık hesap ilişkisi kapsamında bakiye alacak iddiası ile yapılan talep sonucu verilen ihtiyati haczin itirazen kaldırılması, istemidir.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, ihtiyati haciz şartlarının bulunup bulunmadığı noktasındadır.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 257/1. Maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.Borçlu tarafından kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati hacze karşı İİK’nın 265/1. maddesine uyarınca, ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzurunda yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edilebilir. İİK’nın 265/3. Maddesinde ise, Mahkemenin, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddedeceği, düzenlenmiştir. Bu kapsamda Mahkemece, Kanunda sayılan ve bunlardan da itiraz dilekçesinde gösterilen sebepler inceleme konusu yapılacaktır. İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili tarafından “glaze oranlarına uyulmaması” suretiyle eksik ürün(ayıplı ifa) gönderildiği ve bir kısım faturalara itiraz edilerek kabul edilmediği savunulmuş ise de, bu husus İİK’nın 265. Maddesinde sayılan itiraz sebeplerinden değildir. Dolayısıyla ayıp iddiasının bu aşamada değerlendirilmesi mümkün değildir. Taraflar arasında teslime ilişkin bir ihtilafta bulunmadığına göre somut olayda ihtiyati haczin şartları gerçekleşmiş olup, Mahkemece ihtiyati hacze vaki itirazın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf karar harcı ihtiyati hacze itiraz eden borçlu tarafından peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-İhtiyati hacze itiraz eden borçlu tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 07/06/2021