Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/79 E. 2021/169 K. 24.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/79
KARAR NO : 2021/169
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/05/2018
NUMARASI : 2015/459 Esas – 2018/549 Karar
DAVA: Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24.02.202
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün Davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’ndan almış olduğu M2 yetki belgesine istinaden kargo taşımacılığı sektöründe faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketin Karayolları Taşıma Kanunu gereği kargolarının taşınması için başka taşıcılarla alt taşıyıcı olarak anlaşma yapabildiğini, davalı taraf ile de Manisa Ticaret Odası nezdinde … ünvanı ile kayıtlı olarak taşıma işleriyle iştigal eden bir tacir olduğunu, bu kapsamda müvekkili şirket kargolarının belirlenen noktalara taşınması için davalıya ait bir takım araçlar için taşıma sözleşmesinin akdedildiğini, sözleşme gereği taşıtlara kısa unvan yazdırma zorunluluğu bulunduğunu, bu nedenle araçların üzerine “Yurtiçi Kargo” ünvanlı logoların yapıştırıldığını, müvekkili şirket ile davalı arasında akdedilen sözleşmenin karşılıklı olarak feshedildiğini, ancak davalı tarafın sözleşmenin feshine rağmen araçlar üzerinde logoları kaldırmadığını, müvekkili şirketçe yapılan uyarılar ve ihtarnameye rağmen davalı tarafın logoları sökmeye yanaşmadığını, davalıya ait … plakalı aracın logolu halde bazı kaçakçılık faaliyetlerinde kullanıldığı yönünde Marmaris Savcılığının 2015/1655 Sor. Nolu dosyası ile soruşturma başlatıldığını, bu durumun müvekkili şirket açısından ciddi zararların ortaya çıkması tehlikesi taşıdığından, müvekkili şirkete ait “… Kargo” unvan/logolarının … plakalı araçlar üzerinden silinmesi ve araçlar üzerinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir
CEVAP: Davalı cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu ilk derece Mahkemesince dava hakkında, “dosyaya getirtilen trafik tescil kayıt bilgilerine göre davalının araçlarında 12/07/2016 tarihi itibarıyla davacının kaldırılmasını istediği … reklam logosunun bulunduğu, 27/09/2017 tarihli tescil kayıt bilgilerine göre ise bu kayıt logosunun araçlardan çıkarılmış olduğu görülmüştür. Davacı davasında, davalı araçlarında bulunan yurtiçi reklam logosunun kaldırılmasına karar verilmesini istemektedir. Dosyaya getirtilen tescil kayıt bilgilerine göre dava konusu araçlarda bulunan ve kaldırılması istenen logolar kaldırılmış olduğundan davacının davası, dava konusuz kalmış olduğundan hüküm oluşturulmasına yer olmadığına,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece davaya konu edilen tüm araçlar yönünden güncel tescil kayıtları sorulmadan karar verildiğini, ayrıca “… Kargo” logosunun davalının Emniyet Müdürlüğüne hiç bildirmemiş olabileceğini veya fiili durum ile kaydi durumun farklı olabileceğini, mevzuat gereği araçların kısa ünvanları görünür bir yerde kullanmalarının zorunlu olduğunu, mevzuat ve sözleşme gereği araçların logolu olarak kullanıldığının açık olup ispata muhtaç olmadığını, tanık dinletme taleplerinin hukuka aykırı olarak reddedildiğini, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE :Dava, davacıya ait unvan/logoların davalı araçlarından kaldırılması davasıdır.Taraflar arsındaki sözleşmede taşıyıcının … Kargonun belirlediği logo, kısa ünvan, amblem ve benzeri işaretin kullanılması ve sözleşmenin feshi halinde bu işaretin kaldırılacağı düzenlenmiştir. Davacının sunduğu belgelere göre, davalı adına olan 6 adet araca ilişkin taşıt sözleşmesi ise 10/12/2014 tarihinde feshedilmiştir. Yine davacı tarafından sunulan Ulaştırma Bakanlığı tarafından verilen yetki belgesinde davacının kısa ünvanı “…” şeklinde belirtilmiştir. Ticaret sicil kaydına göre ise davacının ticari ünvanı …A.Ş.’dir. Davacının, davalı araçlarından kaldırılmasını istediği “… Kargo” ibaresi ise davacının markasıdır.Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 61/1-b maddesinde, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmenin marka hakkına tecavüz sayılacağı düzenlenmiştir. Anılah KHK’nın 71/1. Maddesine göre, bu KHK’da öngörülen davalarda, görevli mahkeme ihtisas mahkemeleridir. Bu konudaki ihtisas mahkemeleri ise fikri ve sınai haklar mahkemesidir.Davacının talebi esasen marka hakkına tecavüzün önlenmesine ilişkindir. Zira davacının Ulaştırma Bakanlığı tarafından verilen yetki belgesinde davacının kısa ünvanı “…” olup. Türk Ticaret Kanununda kısa ünvana ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. Talebe konu “… Kargo” ise davacının markasıdır ve markanın korunmasına ilşikin davalarda fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi görevlidir. Bu nedenle mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenmesi suretiyle karar verilmesi doğru olmamıştır.6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun HMK’nın 114/1-c bendinde mahkemenin görevli olması ve HMK’nın 115/2. Maddesinde de, mahkemece giderilmesi mümkün olmayan bir dava şartı noksanlığı tespit edilirse davanın usulden reddine karar verileceği düzenlenmiştir. HMK’nın 115/1. Maddesine göre ise, mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Buna göre HMK’nın 355. Maddesi uyarınca yalnızca kamu düzenine aykırılık sebebi ile sınırlı olarak ve bu aşamada davacı vekilinin istinaf sebepleri incelenmeksizin yapılan istinaf incelemesi sonunda, istinaf başvurusunun kabulü ile görevsiz mahkemece verilen kararının kaldırılmasına ve dairemizce görevsizlik kararı verilerek dava dosyasının görevli İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE, İstinaf incelemesine konu ilk derece mahkemesi kararının, HMK.’nın 353(1)a-3 uyarınca usulden KALDIRILMASINA,1- Kararı veren mahkemenin görevsiz olması nedeniyle HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE, 2- HMK’nın 20. Maddesi uyarınca, taraflardan birinin, görevsizlik kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde istinaf incelemesine konu kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin kararın tebliği ile İHTARINA,
3-HMK.’nın 331/2 maddesi uyarınca harç ve istinaf aşaması dahil yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya bir başka mahkemede devam edilmemesi ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde ise yargılama harç ve giderlerinin davanın açıldığı mahkemece karara bağlanmasına,4-Kararın, HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca istinaf incelemesine konu kararı veren İlk Derece Mahkemesince taraflara resen tebliğine, 5-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istem halinde davacıya iadesine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nın 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 24.02.2021