Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/769 E. 2021/1661 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/769
KARAR NO: 2021/1661
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/02/2021
NUMARASI: 2020/130 Esas – 2021/153 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/12/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde, müvekkilinin …A.Ş’nin ortağı olduğunu, … İnşaat faaliyetlerine devam ederken 16/07/2014 tarihinde ticaret sicilden resen terkinine karar verildiğini, bu durumun Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, müvekkili şirketlerin ticaret sicilden terkinlerinde tasfiye işlemlerinin tamamlanmadığını, şirket adına kayıtlı Çanakkale İli, Ayvacık İlçesi, … Köyünde kain … Ada … Parselde kayıtlı taşınmazın tasfiyesinin unutulduğunu belirterek Çanakkale İli, Ayvacık İlçesi, … Köyünde kain … Ada … Parselde kayıtlı taşınmazın devir ve tasfiyesine esas olmak üzere şirketine ihyasına, ek tasfiye ve devir işlemlerini gerçekleştirmek adına müvekkili …’un tasfiye memuru olarak atanmasına ve keyfiyetin tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 22/10/2020 tarihli duruşmada taşınmazın yanlış bildirildiği ve şirket adına kayıtlı taşınmazın Çanakkale ili Ayvacık ilçesi … Mahallesi … ada … parsel sayılı taşınmaza olduğu ve davanında bu taşınmaza ilişkin olduğunu bildirmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkili Ticaret Sicil Müdürlüğünün TTK.m.32 ve Ticaret Sicil Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yapıldığını, müvekkili Ticaret Sicil Müdürlüğünün, mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi tekrar sicile tescil yükümlülüğünün bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 20/11/2017 tarih 2016/8629 Esas 2017/6341 Karar sayılı ilamında uyarınca resen terkin kararının geçerli olabilmesi için TTK’nın geçici 7. Maddesinin 4a ve b fıkralarına uygun şekilde ticaret sicil müdürlüğünce işlem yapılmış olması gerektiği ,sicil evraklarından şirket temsilicisine çıkarıldığı belirtilen tebligatın hangi adrese çıkarıldığını tespit edilemediği, davalı … müdürlüğünden yazı ile çıkartılan tebligat evraklarının gönderilmesi istenilmesine rağmen, gönderilmediği yine aynı evrakların gönderildiğinden terkin işleminin usulüne uygun şekilde yapılmadığı sonucuna varıldığı ve TTK geçici 7. Maddesine göre resen siciliden terkin edilmiş şirketler bakımından ihya kararı verilmesi halinde şirketlerin tasfiye haline gireceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığından,tasfiye memuru atanmasına atanması gerekli olmadığı gerekçesiyle İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünce 07/07/2014 tarihinde sicil kaydının resen terkin … sicil no ile kayıtlı … Anonim Şirketi’nin Çanakkale İli, Ayvacık İlçesi, … Köyünde kain … ada, … nolu parselde kayıtlı taşınmazın satılarak , şirket ana sözleşmesine uygun olarak tasfiyesi işlemleri ile sınırlı olmak kaydı ile ihyasına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesin özetle; davalı aleyhine “yargılama giderleri” ve “vekâlet ücreti”ne hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, dava konusu edilen şirketi sicilden terkin eden davalının davanın açılmasında, kanun gereği zorunlu işlem tesis eden taraf olmak (yasal hasım olmak) dışında, davanın açılmasına sebep olmadığını, davalı tarafından, dava konusu şirkete, belirtilen süre içerisinde münfesih olma sebeplerini ortadan kaldıran işlemlerin yerine getirildiğinin ispatlayıcı belgelerle birlikte bildirilmemesi ya da tasfiye memurunun bildirilmemesi halinde, (dava konusu)ilgili şirketin unvanının ticaret sicilinden silineceği, şirkete ait malvarlığının kaydın silinme tarihinden itibaren on yıl sonra Hazineye intikal edeceği ve bunun kesin olduğu ihtarında bulunulduğunu ancak, bu ihtara rağmen, dava konusu şirket, yukarıdaki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, mevzuat gereğince yapılması gereken tebligatların eksiksiz yapıldığını, sicil kayıtlarından re’sen terkin edilen dava konusu şirketin, sicil kayıtlarını bir kez silen müvekkilin, bu kayıtları, herhangi bir mahkeme kararı bulunmaksızın düzeltmesinin hukuken mümkün olmadığını; yani davalının sulh olma yetkisi bulunmadığını, davalının re’sen terkin ettiği şirketlerin yeniden sicil kaydının açma konusunda herhangi bir tasarruf yetkisi bulunmadığını, sonuç olarakta işbu dava konusu olaya ilişkin, müvekkilin sulh olmasının hukuken imkansı olduğunu, sınırlı olarak açılan şirketin işlemlerinin idaresi için tasfiye memuru atanması gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın açılmasına neden olmayan davalı aleyhine yüklenen yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE:Dava, TTK’nın geçici 7. maddesine göre terkin edilen şirketin taşınmazın tasfiyesi nedeniyle tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ,karara karşı davalı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca , 01.07.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen şirketlerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. TTK’nın geçici 7. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde ticaret sicil memurluğu tarafından şirketin sicil kaydı terkin edilir. Terkin edilmeden önce, TTK’nın geçici 7/4-a maddesi uyarınca, kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. TTK’nın geçici 7/2. maddesine göre, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz. Somut olayda davalı … tarafından davaya konu şirketin sermayesini artırmaması nedeniyle TTK geçici 7. Madde kapsamında; 30/12/2012 gün ve 28513 sayılı resmi gazetede yayınlanan “Münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen tasfiye edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin” Tebliğ’in 5. maddesinin 4. bendi uyarınca 07/07/2014 tarihinde münfesih olmaların nedeniyle ticaret sicil gazetesinde gerekli ilan yapılarak süresi içerisinde bir başvuru yapılmadığından sicil kaydı resen terkin edilmiştir. Sicilden terkin edilen şirket adına Çanakkale ili Ayvacık ilçesi … mahallesi … ada … parsel sayılı taşınmazın kayıtlı olduğu ve anılan taşınmazın satışı için eldeki davanın 18/02/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Sicil dosyasında davaya konu … A.Ş ve şirket temsilcisine tebligat yapıldığına ilişkin herhangi bir mazbata / belge sunulmadığı gibi, yapılan tebligatın iade edildiğine ilişkin sicil müdürlüğü tarafından düzenlenen belgeyi destekleyecek mahiyette herhangi bir mazbata / belge de sunulmuş ve sicil dosyasında da rastlanılmamıştır.Buna göre yasa hükmünde öngörülen ihtar koşulunun yerine getirildiği hususu, davalı tarafça ispat edilememiş olup, usulüne uygun geçerli bir terkin işlemi bulunmadığından terkin edilen şirket yönünden davaya konu ihya talebi TTK’nın geçici 7. maddesinde öngörülen hak düşürücü süreye tabii değildir. Davacının ortağı olduğu davaya konu şirketin adına kayıtlı taşınmazın tasfiyesi için ihyasını istemekte haklı ve hukuki yararı mevcut olup, terkin edilen şirket yönünden ihya koşulları oluştuğunun kabulü gerekmiştir. Davada İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. madde çerçevesinde yapılan terkin işleminin hatalı olup,davalı tarafından davaya karşı konularak müdürlük işleminin yerinde olduğundan bahisle davanın reddinin istendiği de nazara alındığında; somut olayda HMK’nın 312/2. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmayıp, HMK’nın 326. maddesi uyarınca davalı … yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olacaktır.(Y.11 H.D 31/05/2021tarih ve E: 2021/3311-K: 2021/458) Buna göre davalı … müdürlüğünün terkin edilen şirketin ihyasını gerektiren koşulların oluşmadığı yönünde ileri sürülen istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Ancak mahkemece davacı vekilinin 22/10/2020 tarihli duruşmada davanın Çanakkale ili Ayvacık ilçesi … Mahallesi … ada … parsel sayılı taşınmaza ilişkin olduğunu bildirmesi ve mahkemece anılan taşınmazın tapu kaydı celb edilmesine rağmen dava açılırken hatalı bildirilen ve davacı şirket adına kayıtlı olmayan taşınmazın satışı işlemleri ile ilgili sınırlı olarak ihyasına karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından,kararın kaldırılmasına şirket adına kayıtlı Çanakkale ili Ayvacık ilçesi … Mahallesi … ada … parsel sayılı taşınmazın şirket ana sözleşmesine uygun olarak tasfiye işlemleri ile sınırlı olarak ihyası ile ticaret sicil müdürlüğüne tesciline karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜ İLE; İstinafa konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK 353(1)b-2 uyarınca KALDIRILMASINA; 2-İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı … Anonim Şirketi’nin adına kayıtlı Çanakkale İli, Ayvacık İlçesi … Mahalllesi … ada … parsel sayılı taşınmazın satılması,şirket ana sözleşmesine uygun olarak tasfiyesi işlemleri ile sınırlı olarak resen terkin kararının iptali ile tüzel kişiliğinin ihyasına, yeniden ticaret siciline kayıt ve tesciline, 3-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Davacı tarafından yapılan 62,60 TL ilk masraf, 106,00 TL tebligat ve tezkere gideri olmak üzere toplam 168,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının HMK 333 maddesi gereğince yatıran tarafa iadesine, 7-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları a-İstinaf kanun yoluna başvuran Davalı … tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının talep halinde kendisine iadesine b-Davalı vekili tarafından istinaf aşamasında sarfedilen, 162,10 TL istinaf başvuru harcı, 42,5 TL posta tebligat gideri olmak üzere; toplam 204,6‬0 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361/1. maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ YASA YOLU açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 30/12/2021