Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/753
KARAR NO: 2021/692
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/02/2021 (Ara karar)
NUMARASI: 2021/141 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/06/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden eden davacı vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkili …, toplam sermayesinin ¨1.000.000,00 olan … Ltd. Şti.’nin ¨ 500.000,00 tutarında hissedarı olduğunu, diğer bir deyişle müvekkili asilin, şirketin %50 nispetinde hissedarı olduğunu, şirketin diğer hissedarı ise, aynı sayıda pay sahibi olan … olduğunu, davalı …un, davanın ihbarı talep olunan şirketin 06.06.2013 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı’nda alınan karar gereğince şirket müdürü olarak atanan kişi olduğunu, aynı genel kurul kararı ile …’un şirketi münferit imzayla temsil ve ilzam etmesine karar verildiğini, şirketin 06.06.2013 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı’nda alınan karar ile, müvekkili …’ünde şirket müdürü olarak atandığını, müdürler kurulu başkanı olarak seçildiğini, davalı …’un, sadece şirket ortağına değil, aynı zamanda şirkete karşı da dava açtığını ve Türk Ticaret Kanunu’nun 626. maddesinde hüküm altına alınan şirkete karşı özen ve sadakat yükümlülüklerini de ihlal ettiğini, müdür sıfatı sebebiyle kendisine kanunen verilen görev ve yükümlülüklerini yerine getirmeyerek, hali hazırda müdürlük görevini icra etmeyerek müdürlükten azledilmesi hususunda haklı nedenlerin varlığına sebebiyet verdiğini, davalı …un, müdürlük görevini fiilen İcra etmediğini, davanın ihbarı talep olunan şirketin yüzde ellişer hisselerine sahip ortakları … ile …’nün aralarındaki uyuşmazlıklar, devam eden dava süreçleri nedeniyle bir araya gelip genel kurul kararı alamamaları nedeniyle, davalı …’un müdürlük sıfatı ile şirketi temsil ve ilzam hususundaki münferit imza yetkisinin halen devam ettiğini, ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü ile davalı …’un, … Ltd. Şti.’ndeki müdürlük görevlerinden kaynaklanan yönetim ve temsil yetkilerinin yargılama sonuna kadar durdurulması zımında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu ihtiyati tedbir talebi hakkında ilk derece Mahkemesi tarafından “somut olayda davacı vekili, açmış olduğu yönetici azli davasında davalının yönetim ve temsil yetkilerinin tedbiren kaldırılmasına ilişkin ihtiyati tedbir talep etmiş ise de; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerekli olup davalının yönetici olarak şirketi yönetmesinin davacı yönünden hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağı konusunda mahkememizde kanaat oluşmadığı, talep sahibi davacının, hakkını tehdit eden yakın bir tehlike nedeniyle ivedi bir koruma ihtiyacı içinde bulunmadığı,ticaret şirketleri kâr elde etme amacıyla bir araya gelmiş kişilerden oluşmuş tüzel varlıklar olup şirketin yönetim kurulunun oluşumu, işleyişi, görevden alınması öncelikle şirketin kendi iç yapısı içinde genel kurulda halledilmesi gereken konulardır. Yargı organları ancak yasanın öngördüğü hallerle sınırlı olarak (organ boşluğu gibi) şirket yönetimine kayyım atayabilecek olup davacının, davanın sonunda elde edilebileceği bir hakkı davanın başında ihtiyati tedbir yoluyla elde etmesinin mümkün olmaması, ayrıca ihtiyati tedbir kararı verebilmek için hâkimin somut sebep göstermesi ve ihtiyati tedbir kararının haklılığını ortaya koyacak delil değerlendirmesi yapması ve yaklaşık ispat ölçüsüne yaklaşması gerekli olup davacı vekili tarafından dosyaya sunulan delillerin somut delil kabul edilip haklılık konusunda yaklaşık ispat ölçüsü kriterine uymaması gözönüne alınarak davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak hüküm fıkrası oluşturulmuştur.” gerekçesi ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; şirketin diğer ortağı … ve davacı arasındaki dava süreçleri ve husumet nedeniyle genel kurul kararı alınamadığını, şirkete kayyım atanmasına ilişkin bir taleplerinin bulunmadığını, davalı …’un müdürlük görevini hiçbir surette yerine getirmediğini, talep edilen tedbirin davanın esasını çözer mahiyette olmadığını ve yaklaşık ispat ölçüsünün sağlandığını, ihtiyati tedbirin reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Talep, limited şirket müdürünün müdürlük görevini yerine getirmemesi nedeniyle TTK’nın 630/2. Maddesi uyarınca açılan müdürün azli davasında azli istenen müdürün yönetim ve temsil yetkisinin durdurulması suretiyle ihtiyati tedbir kararı verilmesi, istemidir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, ihtiyati tedbir şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 389/1. maddesine göre; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Bunun yanı sıra uyuşmazlık konusu hakkında tedbir kararı verilebilmesi için HMK’nın 390/3. Maddesi uyarınca tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Ayrıca, asıl uyuşmazlığı çözecek mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemez. 6102 sayılı TTK’nın 616/1-b maddesi uyarınca, müdürlerin atanmaları ve görevden alınmaları genel kurulun devredilemez yetkileri arasındadır. TTK’nın 630/1. maddesinde, genel kurulun, müdürü veya müdürleri görevden alabileceği, yönetim hakkını ve temsil yetkisini sınırlayabileceği; maddenin 2. fıkrasında ise, her ortağın, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebileceği düzenlenmiştir. Davacının dava dışı … ile birlikte eşit hisse ile pay sahibi olduğu … Ltd. Şti.’nin 06/06/2013 tarihli çağrısız olağanüstü genel kurul kararı ile davacı ile davalı münferit imza ile şirketi temsile ve ilzama yetkili kılınmışlardır. Yöneticinin mahkeme kararı ile müdürlük görevinden azli için aranan haklı sebep TTK’nın 630/3. Maddesinde, yöneticinin özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi olarak tanımlanmış olup, bu hususların ihtiyati tedbir talebi yönünden yaklaşık olarak ispatlanması gerekir. Ancak dosyaya sunulan deliller yargılamanın bulunduğu aşama itibariyle davacının iddialarını yaklaşık olarak ispata yeterli değildir. Bu nedenle Mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1- İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf karar harcı ihtiyati tedbir talep eden davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3- İhtiyati tedbir talep eden davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 07/06/2021