Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/74 E. 2021/96 K. 04.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/74
KARAR NO: 2021/96
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/10/2020
NUMARASI : 2020/556 Esas
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04.02.2021
Taraflar arasındaki Alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Ltd. Şti. ile vekiledeni şirket arasında imzalanan 17/04/2020 tarihli satış sözleşmesi uyarınca davalı tarafından sözleşmede yer alan malların zamanında teslim edilmediğini ve sözleşmede belirlenen kalite yükümlülüklerine uyulmaması sebeplerine dayalı, yapılan ön ödemenin vekileden şirkete iadesi ile uğranılan zararların tespiti ve tazmini sebebiyle işbu davayı açtıklarını, davalı şirketin vekilden şirketi doğrudan ve dolaylı olarak zarara uğrattığının açık olduğunu, davalı şirketin tutarsız ve güven uyandırmayan davranışları nedeniyle vekileden şirketin alacağına kavuşmasını engelleyen tasarruflarda bulunacağından şüphe edildiğini, bu nedenle görülecek olan işbu dava süresince vekileden şirketin alacağının tahsilinin telafisinin çok güç veya imkansız hale gelmemesi için davalı tarafın öncelikle vekiledence ödemenin yapılmış olduğu … Bankasının Bakırköy Çarşı şubesinde bulunan … nolu … iban nolu hesabıyla birlikte tespit edilecek diğer banka hesaplarına tedbir zımmında ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece Davacı vekili “tedbir zımmında ihtiyati haciz” kararı verilmesini istemiş ise de davanın alacak davası olduğu göz önüne alındığında bu şekilde geçici hukuki koruma tedbiri verilmesi mümkün olmadığı, davacının amacı para alacağını teminat altına olmak olduğuna göre HMK 389. Maddesi gereğince ihtiyati tedbirin sadece “uyuşmazlık konusu” hakkında verilmesi karşısında talebin ihtiyati haciz talebi olarak anlaşılması gerekmektedir. İİK’nun 258. Maddesinin 1. Fıkrasının 2. Cümlesi gereğince “alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur” hükmüne yer verildiği dava konusu uyuşmazlığın yargılamayı gerektirmesi ve mevcut delil durumu dikkate alındığında davanın yaklaşık olarak ispat edildiği yönünde yeterli kanaat oluşmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin tedbir zımmında ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :Müvekkili Şirket’in ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin verilen kararda; “alacaklının alacağına ve ihtiyati haciz nedenine ilişkin yaklaşık ispata varan delilleri sunulmadığı ve mevcut delil durumunun mahkemede yeterli kanaat oluşturmadığı” gerekçesi gösterilmiş olup Mahkeme tarafından dosyanın içeriği okunmadan, matbu ifadelerle karar verildiğini, sözleşmeye aykırılıktan doğan zararın, dava dilekçesiyle ve ekleriyle ispat edildiği üzere 310.000 Euro olmasının dahi Mahkemede ihtiyati haczin konulmasına ilişkin bir kanaat uyandırmaya yeter nitelikte bir alacak olduğunu ve bu konuda yargılamanın sonuçlanmasına kadar olan süreçte müvekkili şirket’in henüz tahsil edilemeyen alacağının güvenceye alınması gerektiğini, davada alacağın hukuki sebebininin yazılı olarak düzenlenmiş satış sözleşmesiknin oluşturduğunu, ayrıca tarafların, sözleşmenin içeriğine ilişkin Arabuluculuk Toplantısına da katılım sağladıklarını, davalının sözleşmeye aykırı davranarak, gereği gibi ifada bulunmamış ve ifada temerrüde düştüğünü, davalının borcu gereği gibi ifa etmemesi ve ifada temerrüde düşmesine dayanarak Mahkeme’den talep ettikleri ihtiyati haczin reddine karar verildiğini, işbu davanın konusunun sözleşmeye aykırılık olması ve ispat yükünün borçluda olması nedeniyle borçlu sözleşmeye uygun ifada bulunduğunu ispat etmesi gerektiğini, sözleşmeye uygun ifanın gerçekleşmediği iddiasının söz konusu olması halinde uygun ifada bulunulduğunu ispat yükünün borçluya geçtiğini, sözleşmeye aykırılığa ilişkin en az yaklaşık ispata varan derecede taraflar arasındaki görüşmeler ve satış sözleşmesinin de dosyaya sunulduğunu, taraflarınca sunulan Müvekkili ve Davalı arasındaki konuşmalar davalının sözleşmeye aykırı davrandığını temerrüde düştüğü hususunda yaklaşık ispatı sağladığını, davalı şirkete ait banka hesaplarına öncelikle teminatsız olarak, Mahkeme tarafından kabul görmezse teminat karşılığı Dava Değeri Kadar ihtiyati haciz kararı verilmesine, fazlaya dair tüm haklarının saklı kalmak kaydıyla, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davalı taraf üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Talep,satım sözleşmesine aykırılık nedeniyle uğranılan zararın ve ödenen avansın iadesi istemine ilişkin derdest alacak davasında ihtiyati haciz istemine ilişkindir.Mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş,davacı vekili ihtiyati haczin yasa koşulları oluştuğu gerekçesiyle bu karara karşı istinaf yasa yoluna başvurmuştur.İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257. maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir.İİK’nın 258/1. Maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. Maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. Somut olayda; davalının satım sözleşmesine aykırı davrandığı, gereği gibi ifa etmediği, teslim edilen ürünlerin anlaşmada belirlenen ürünlerin özeliğini taşımadığı ididasına dayalı alacak talep edilmekte olup; dosya mevcuduna göre muaccel alacağın varlığı, özellikle miktarı hususunda dosyanın geldiği aşama itibariyle davacı haklılığının yaklaşık olarak ispatı ölçüsünde delil bulunmadığı ,davalı savunmaları değerlendirildikten ve sözleşmeye konu ürünler ve tarafların ticari defter ve kayıtları incelendikten sonra alacak miktarının belirleneceği,talep olunan alacağın davacı tarafın iddiası aksine davalının kabulünde olmadığı ,alacağın yargılama neticesi belirleneceği sonuç ve kanaatine varılmış olup,ilk derece mahkemesinin istemi reddinde isabetsizlik görülmemiştir.İstinaf nedenleri yerinde görülmeyen davacı-ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Peşin harcın karar harcına mahsup edilmesine başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 04/02/2021