Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/721 E. 2021/628 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/721
KARAR NO : 2021/628
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/12/2020
NUMARASI: 2020/670 Esas – 2020/842 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/05/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalılar vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkilinin, davalı şirketteki hisselerinin tamamını diğer davalı …’na devri amacıyla 02/04/2019 tarihli Hisse Devir Sözleşmesi imzalandığı ve aynı tarihli ödeme planına göre, 01/11/2019 tarihli 45.000 USD bedelli teminat senedinin ödenmemesi nedeniyle alacağın tahsili amacıyla İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla yapılan takibe itirazın iptali için İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açıldığı, 01/02/2020 vadeli 45.000 USD miktarlı senedin de ödenmemesi üzerine bu kez İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasıyla takip yapıldığı, adı geçen davalı tarafından bu takibe de itiraz edildiğini belirterek, anılan icra dosyasında davalının haksız itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20 si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ve aynı ve benzer sebeplerden doğan davalar olması nedeniyle bu davanın İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/153 E .sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesiyle;HMK 6.maddesine göre, her iki müvekkilinin ikametgahı dikkate alındığında İstanbul Anadolu Asliye Ticaret mahkemelerinin yetkili olması nedeniyle davanın yetki yönünden reddine olmadığı takdirde taraflar arasında imzalanan hisse devir protokolüne göre, davacı tarafından senetler ibraz edilmediğinden borcun muaccel olmadığı, senetlerin ibraz edilmeye çalışıldığı ve ödeme yapılmadığı iddiasının doğru bulunmadığı, müvekkili tarafından borcun ifası için ihtarname gönderilmesine rağmen muaccel hale gelmeyen borç için yapılan takibin haksız olmasına göre davanın esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, iş bu davanın, şirket hisse devir sözleşmesinden kaynaklandığı, HMK 14 maddesi gereğince, şirket ortağının şirkete veya bir ortağın diğerine karşı açacakları davalarda şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu, kesin yetkinin bulunması halinde yetki sözleşmesinin geçerli olmadığı ve davalı şirket merkezinin Kadıköy’de bulunması nedeniyle davanın kesin yetki dava şartı yokluğundan reddi ile karar kesinleştiğinde dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. karar verilmiştir.Bu karara karşı, davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalılar vekili istinaf dilekçesiyle; müvekkili şirkete ait Polatlı tesislerinde davacının kusuru sebebiyle patlama meydana geldiği ve büyük zararın doğduğu, Sulh Hukuk Mahkemesinden tespit yaptırıldığı, bu kapsamda zararın oluştuğu Polatlı mahkemelerinin de yetkili olduğu, davanın, doğrudan ortaklık ve üyelik ilişkisinden doğmayan ve bu tür ilişkilerin kurulmasına yönelmiş olan sözleşmelerde alacak davalarının tüzel kişiliğin yönetimine dair bir karar olmayıp, taraflar arasında şahsi bir alacak davası olmasına göre kesin HMK14. maddesindeki kesin yetki kuralının uygulanamayacağını belirterek Polatlı mahkemelerinin yetkisinin incelenmesine ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, hisse devir sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, yukarıda yazılı gerekçe ile davanın kesin yetki/dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş, bu karara karşı, davalılar vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. HMK’nın 14/2. maddesinde, “Özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.” hükmü mevcuttur. Davacının, ortağı olduğu davalı şirketteki hisselerini şirket ortağı olan diğer davalıya devrederek hisse devir bedelinin tahsiline yönelik icra takibine itirazın iptalini istemiş olmasına (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2020/1738 E-2020/4413 K sayılı 26/10/2020 tarihli ilamı) ve tarafların ortağı olduğu davalı şirketin kurulu bulunduğu adresin Kadıköy’de bulunmasına, HMK 18. maddesine göre, kesin yetkinin bulunduğu hallerde yetki sözleşmesinin yapılamayacak olmasına göre, ilk derece mahkemesince HMK 114.maddesi gereğince davanın kesin yetki/dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından davalılar vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davalılar tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harcının hazineye irad kaydına,3-Davalılar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 27/05/2021