Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/696 E. 2021/861 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/696
KARAR NO : 2021/861
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/01/2020
NUMARASI : 2019/678 Esas – 2020/28 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/07/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün Davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin malik olduğu Eskişehir … Mah, … Mevkii … ada parseldeki gayrimenkule … A.Ş. tarafından ipotek koyulduğunu, … A.Ş.’nin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından kaydının kapatıldığını, ipotek fekki işlemlerinin yapılabilmesi için şirketin ipoteğin fekki için ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili müdürlüğün kayıtlarında işbu davada sicil numarası ya da adresi belirtilmeksizin ihyası istenen… Anonim Şirketi unvanlı bir firmaya rastlanmadığını, benzer unvanlı … Sanayi ve Ticaret A.Ş. isimli şirketin ihyasının talep edilmiş olabileceğini, bu şekilde varsayılacağı takdirde müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, tasfiye sürecinde eksik olarak yapıldığı iddia edilen işlemlerin muhatabı tasfiye memurları olduğunu, bu nedenle yasal hasım konumunda bulunan müvekkilinin yargılamadan sorumlu tutulamayacağını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu ilk derece Mahkemesince dava hakkında, “Davacı tarafından dava dilekçesinde ihyası talep edilen şirketin …A.Ş.’nin tasfiye memurunun isim ve soy isimleri, T.C. Kimlik numaraları ve adreslerinin bildirilmediği, mahkememizce Uyap sistemi ve Ticaret Sicil Müdürlüğü sitesinden yapılan araştırmada da … A.Ş. isimli şirket kaydının bulunmadığı, benzer unvanlı şirket kayıtlarının olduğu anlaşılmış olup, davacı vekiline meşruhatlı davetiye çıkartılarak HMK 119/2 maddesi gereğince tebliğden itibaren 1 haftalık kesin sürede davalı olarak gösterilen … A.Ş. Tasfiye kurulunun tam unvanı ve adresi ile tasfiye memurlarının isim-soyisim, T.C. Kimlik bilgilerini bildirmesi, bu süre içinde eksiklik tamamlanmaz ise davanın açılmamış sayılacağı hususu ihtarının yapıldığı, işbu tebligatın davalıya 08/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, ancak davacının mahkememizce verilen 1 haftalık kesin süreye rağmen beyanda bulunmamış olduğu görülmüştür.Tüm dosya kapsamı ve delillerin değerlendirilmesi neticesinde; mahkememizce davacıya HMK. 119/2 maddesi gereğince dava konusu eksikliklerin tamamlanması hususunda 1 haftalık kesin süre verildiği, ancak verilen kesin süre içerisinde eksikliklerin tamamlanmadığı ve dava konusu eksikliklerin giderilmesi hususunun kanunda açıkça belirtildiği anlaşıldığından, davacının davasının HMK 119/2. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve bu şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle davanın H.M.K.’nun 119/2. maddesi hükmü gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihyası istenen şirketin yıllar önce kapatıldığını, dava dilekçesinde İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları delil gösterilerek … AŞ’nin ihyasına karar verilmesinin istendiğini, İstanbul ilinde kaydı kapatılmış olan sadece bir adet … AŞ bulunduğunu, işbu davanın şirketin tasfiye kuruluna karşı açıldığını, delil olarak dayanılan ticaret sicil kayıtları esas alınmadan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ayrıca aleyhe vekalet ücreti takdir edilmesinin mağduriyete yol açtığını beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE : Dava, tasfiye sonucunda tasfiyenin sona erdiği tescil edilerek ticaret sicilinden terkin edilen anonim şirketin TTK’nın 547. Maddesi uyarınca ek tasfiyesi davasıdır.Mahkemece yapılan incelemede ihyası istenen … AŞ’nin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde kaydının olmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca mahkemece dosya arasına alınan İstanbul 8. Asliye Ticaret mahkemesinin 2018/687 esas sayılı dosyasında davacı … tarafından hisseli olarak malik olduğu Eskişehir … mahallesi, … parseldeki taşınmazda … AŞ’nin ipotek alacaklısı olduğunu beyanla ihya davası açılmış, bu dosyada mahkemece İstanbul Tİcaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabında … AŞ’nin kaydının bulunmadığı ancak … San. Tic. AŞ’nin kaydının bulunduğu bildirilmiş, bu dosyanın takipsiz bırakılması üzerine 23/10/2019 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Tasfiye halinde … San Tic AŞ’nin 14/04/1992 tarihinde tasfiyesine karar verilerek tasfiye memurları olarak … ve … seçilmelerine karar verilmiş, 29/12/1992 tarihinde ise tasfiyesinin sona erdiği tescil edilerek ticaret sicilindeki kaydı kapatılmıştır. Mahkemece … AŞ adına İstanbul Tİcaret Sicil Müdürülüğü nezdinde herhangi bir kayıt olmadığının tespit edilmesi ve davalı olarak … AŞ tasfiye kurulunun gösterilmesi ile yetinilmesi nedeniyle 13/12/2019 tarihili tensip zaptının 11 numaralı ara kararı ile davacı vekiline, davalı olarak gösterilen … AŞ’nin tam unvanı ve adresi ile tasfiye memurlarının isim, soy isim ve TC kimlik numaralarının bildirilmesi konusunda HMK’nın 119/2 maddesi uyarınca bir haftalık kesin süre verilmiş, verilen kesin süre içerisinde eksikliğin tamamlanmaması halinde davanın açılmamış sayılacağı ihtarının tebliğine karar verilmiştir. Buna ilişkin ihtar davacı vekiline 08/01/2020 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Daha sonra mahkemece ihtarın gereğinin yerine getirilmemiş olması nedeniyle 20/01/2020 tarihinde davanın HMK’nin 119/2 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. HMK’nin 124/3 maddesinde, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edileceği düzenlenmiştir. İstanbul Ticaret Müdürlüğü nezdinde … AŞ unvanlı bir şirket kaydı bulunmadığının anlaşılması üzerine davacı vekiline verilen süreye rağmen ihyası istenen şirketin tam unvanı dava dosyasına bildirilmemiştir. Mahkemece de resen şirketin unvanının düzeltilmesi mümkün değildir. TTK’nın 355/1 maddesine göre, anonim şirket ticaret siciline tescil ile tüzel kişilik kazanır. Davalı olarak gösterilen … AŞ’nin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde tescilli bir şirket olmaması nedeniyle TMK’nın 48.maddesinde düzenlenen hak ehliyeti ve HMK’nın 51.maddesinde düzenlenen dava ehliyeti bulunmamaktadır. Ayrıca HMK’nın 119/1-b maddesinde davalı tarafın adı, soyadı ve adreslerinin dava dilekçesine bulunması gereken zorunlu unsurlar arasında sayılmış olup, ikinci fıkrada ise bunların dava dilekçesinde gösterilmemesi halinde, hâkimin davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre vereceği ve bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması hâlinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği düzenlenmiştir. 6102 sayılı TTK’nın 547. maddesine göre; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescili istenebilir. TTK’nın 547.maddesine göre açılan ek tasfiye davasında husumet Ticaret Sicil Müdürlüğü ile son tasfiye memurlarına birlikte yöneltilmelidir. Eldeki davada ise ticaret sicilinde kaydı olmayan … AŞ tasfiye kurulu hasım gösterilmiş ancak tasfiye kurulu üyelerinin isim ve adresleri belirtilmemiştir. Dava dilekçesindeki bu eksiklik mahkemece verilen kesin süreye rağmen de giderilmemiştir. Davacı tarafça ihyası istenen şirketin unvanına ilişkin bir dilekçe de sunulmadığı nazara alındığında mahkemece tasfiye memurlarının resen tespit edilmesi ve davada taraf haline getirilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla dava dilekçesi kanunun aradığı şartlara göre düzenlenmemiş olup mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/1 maddesinde Ön inceleme tutanağı düzenlenmeden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde tarifede yazılı ücretin yarısına hükmolunacağı düzenlenmiştir. Mahkemece davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü lehine takdir edilen vekalet ücreti anılan düzenlemeye uygundur.HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf karar harcı davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 07/07/2021