Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/679 E. 2021/1546 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/679
KARAR NO: 2021/1546
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/04/2018
NUMARASI: 2016/1222 Esas – 2018/463 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/12/2021
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkili tarafından davalıya Üsküdar … Noterinde … yevmiye nolu ve 29/07/2014 tarihli Araç Satış Sözleşmesi ile … marka … plakalı minübüsün satıldığını, satışı müvekkili … ile Alıcı … Ltd.Şti. Yetkilisi … arasında gerçekleştirildiğini, satış bedelinin 69.000,00 TL olarak belirlendiğini, müvekkili tarafından davalıya KDV dahil toplam 69.000,00 TL tutarında fatura düzenlendiğini, faturaya herhangi bir itirazın olmadığını, faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, taraflar arasında noterde araç satış sözleşmesi akdedildiğini, müvekkilinin araç satış bedelini davacıya ödediğini, nitekim araç satış sözleşmesinde de, davacı satıcının araç bedelini tahsil ettiği şeklindeki ifadesinin açık ve net olduğunu belirterek davanın reddine kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan deliller sonucunda, Üsküdar … Noterliğinin 29/07/2016 tarih ve … yevmiye nolu araç satış sözleşmesi ile davacı/satıcı … tarafından … plakalı ticari aracın 69.000,00 TL bedelle davalı/alıcı …Ltd.Şti.’ye satışının yapıldığı, noter satış sözleşmesinde satıcının aracı satarak bedelini aldığını ve aracı teslim ettiğini beyan ettiği, bu yazılı beyanın aksinin ancak yazılı delille ispatlanabileceği, davacı taraf davalının ticari defterlerinde herhangi bir ödeme kaydının olmadığını beyan ve iddia etmiş ise de, bir durumun ticari defterlerde kayıtlı olması yazılı niteliğinde kabul edilebilir ise de, ticari defterlerin kayıt içermediği bir konuda yazılı delil kabul edilmesinin mümkün olmadığı, bunun yanı sıra araç satışına ilişkin takibe dayanak açık faturanın kesilmiş olmasının tek başına bedelinin tahsil edilmediğini ispata elverişli olmadığı, zira faturanın açık veya kapalı olarak düzenlenmesinde davalının bir katılımının bulunmadığı, davacı taraf yemin deliline dayanmış ve bu delil hatırlatılmış ise de, verilen kesin süreye rağmen karşı tarafa yemin teklif edilmediği, davanın bu haliyle ispatlanamadığı, noter senedinde açıkça araç satış bedelinin alındığı yazılı olmasına rağmen davalı hakkında araç satış bedelinin tahsil edilmediğinden bahisle icra takibi başlatılmasının kötü niyetli olduğu, davalı tarafın bu yönde talebi bulunduğu da nazara alınarak kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine, dava konusu miktarın % 20 ‘si olan 13.800,00 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davalı/borçlu tacir kişilerden olup takipten önce kendisine gönderilen açık faturaya itiraz yapmadığından işbu açık fatura olarak yazılı delil vasfını haiz olduğunu, dolayısıyla itiraz edilmeyen açık fatura bedelin satıcı tarafından tahsil edilmediğini gösteren bir delil niteliğinde olup, senetle ispat zorunluluğunun istisnasını oluşturduğunu, bu itibarla tanık dinletme talebinin kabul edilmesi gerekirken reddinin doğru olmadığını, taraflarına yemin delilinin kullanılması hususunda kesin süre verilmediği gibi, tüm delillerin toplanmasının akabinde taraflarınca yemin teklifi sunma hakkının saklı tutulduğunun belirtildiğini, kaldı ki, vergi usul kanunu gereğince, 8.000,00 TL’yi aşan tahsilat ve ödemelerini banka, özel finans kurumları veya ptt genel müdürlüğü aracılığı ile yapılmasının yasal bir zorunluluk olduğunu, ancak ortada bedelin ödendiğine ilişkin herhangi bir banka yahut finans kurumu işleminin olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için başatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut olayda, davacı ile davalı arasında, ikinci el araç alım-satıma ilişkin olarak, Üsküdar … Noterliğinin 29/07/2016 tarih ve … yevmiye nolu araç satış sözleşmesi akdedildiği, buna göre, davacı/satıcı … tarafından … plakalı ticari aracın 69.000,00 TL bedel mukabilinde davalı/alıcı …Ltd.Şti.’ye satışının yapıldığı ihtilafsız olup, somut olayda, uyuşmazlık araç bedelinin ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır. Dolayısıyla, faturaya itiraz edilip edilmediğinin sonuca bir etkisi bulunmamaktadır. Söz konusu noterde düzenlenen araç satış sözleşmesinde; “Satıcı, yukarıda nitelikleri ve bedeli yazılı aracı, alıcıya halihazır durumu ile satarak bedelini aldığını, aracı teslim ettiğini, alıcı, bu aracı hali hazır durumu ile görüp beğenerek ve bedeli ödeyerek teslim aldığını plaka değişikliği beyan edilmediğinden aracı aynı plaka ile satın alacağını, beyan ve kabul eder.” denilmiş olup, buna göre, davalı alıcı lehine satım sözleşmesine konu araç bedelinin ödendiğine yazılı karine teşkil eder. Aksini yani araç bedelinin ödenmediğini iddia eden davacı satıcı, bu iddiasını ancak yazılı delillerle ispatlayabilir. Dolayısıyla, faturaya itiraz edilip edilmediğinin ya da tarafların ticari deftelerinin incelenmesinin sonuca bir etkisi bulunmadığı gibi, tacirler arasında belirli tutarda tahsilat veya ödemelerin banka, özel finans kuruluşları ya da ptt aracılığıyla yapılması zorunluluğu vergi usulü hukuku bakımından olup, buna uyulmamış olması, yukarıda belirtilen yazılı karinenin aksini ispatlamaz. Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince, ispat yükü üzerinde olan davacıya yemin delili usulüne uygun olarak hatırlatılmış bulunmasına karşın, davacı tarafça diğer tüm deliller toplanmadığından bahisle yemin deliline başvurulmadığı beyan edilmiş ise de, yukarıda yapılan açıklamalar karşısında, davacının kendisine hatırlatılan yemin deliline başvurmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla yerinde olmayan bütün istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcı başlangıçta peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a. maddesi uyarınca KESİN olarak oy birliğiyle karar verildi.16/12/2021