Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/67 E. 2021/203 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/67
KARAR NO : 2021/203
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/10/2020
NUMARASI : 2020/262 Esas – 2020/753 Karar
DAVA: Çek İptali Kararının Ortadan Kaldırılması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/02/2021
Taraflar arasındaki çek iptali kararının ortadan kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili, davalı tarafça Antalya 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/486 Esas ve 2014/202 Karar sayılı dava dosyasında, keşidecisinin … San. ve Tic. Ltd. Şti., lehtarının …. San. ve Tic. Ltd. Şti. olan, 10/05/2014 keşide tarihli, … Bankası Kavacık/İstanbul Şubesine ait, … çek nolu, 20.000,00 TL bedelli çekin kendilerine lehtar olan … şirketinden ciro yolu ile geçtiğini ve çekin İstanbul’dan Antalya’ya kargo ile gönderilirken çalındığı iddia edilerek açılan çek ziya ve iptali davasında, 30/04/2014 tarihinde verilen kararla çekin zayi nedeniyle iptaline karar verildiğini, müvekkilinin zayi nedeniyle iptaline karar verilen çekin yasal ve meşru hamili olup, çeki yasal ibraz süresi içerisinde tahsil etmek için bankaya gittiğinde çekin çalıntı olduğundan bahisle çeke ilgili kolluk görevlilerince el konularak müvekkili hakkında da Resmi Belgede Sahtecilik ve Bilişim Sistemleri Banka Veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık suçlarından dolayı Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/130 Esas sayılı dosyasından ceza davası açıldığını, yapılan yargılama sonucunda, 07/11/2019 tarihinde verilen kararla müvekkili hakkında her iki suç yönünden de beraat kararı verildiğini, bu kararların 15/11/2019 tarihinde kesinleştiğini, buna müteakip ziya sebebiyle iptaline karar verilen çeki Antalya Asliye Ticaret Mahkemesine ve tahsil için bankaya ibraz edebilmek için tarafımıza teslim edilmesi için Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesine talepte bulunmuşsak da bu taleplerinin reddedildiğini, müvekkilinin hamili olduğu çeki bugüne kadar tahsil edemediğini ileri sürerek Antalya 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/486 Esas, 2014/202 Karar sayılı ve 30/04/2014 tarihli çekin zayi nedeniyle iptali kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, görevli ve yetkili mahkemenin iptali istenen ilamı veren mahkeme olduğunu, arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğini, davanın çekin keşidecisine ve lehtarına ihbarı gerektiğini, çekin hırsızlığa konu olmasından dolayı ciro silsilesinin koptuğunu, davacının çek iptali davasına müdahil olup ödeme yasağının kaldırılmasını talep etmesi mümkünken bunu yerine getirmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, kıymetli evrakın ziyaı sebebiyle verilen iptal kararları maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyip, iptal edilen kıymetli evrakın ortaya çıkması halinde verilen iptal kararının ortadan kaldırılmasının mümkün olduğu, somut olayda Antalya 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/486 Esas, 2014/202 Karar sayılı kararı ile iptaline karar verilen … Bankası Kavacık /İstanbul Şubesine ait, keşidecisinin …San ve Tic. LTd Şti olan, 10/05/2014 keşide tarihli, 20.000,00 TL bedelli, … seri numaralı çekin ibraz edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, Antalya 6 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/486 Esas, 2014/202 Karar Sayılı keşidecisinin …San ve Tic Ltd Şti, lehtarının … San ve Tic Ltd Şti olan, … Bankası Kavacık/İstanbul Şubesine ait, 10/05/2014 Keşide tarihli, … çek numaralı, 20.000,00 TL bedelli çekin zayi nedeniyle iptaline yönelik kararın iptaline karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ticari davalara arabuluculuk şartı getirildiğinden davacı tarafça, arabuluculuk kurumuna başvurulmadan dava ikame edildiğini, davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, görevli ve yetkili mahkemenin iptali istenen ilamı veren Antalya Ticaret Mahkemesi olduğunu, davanın, çek borçlularına ihbar edilmesi gerektiğini, çekin kargo firmasının aracından çalınması ile çekte ciro zincirinin yasal çek hamillerinin iradesi dışında kırıldığından müvekkilinden sonraki cirantaların cirolarının geçersiz olduğunu, davacının, çeki ibraz ettikten sonra, Antalya 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne başvurup ödeme yasağının kaldırılmasını isteme imkanı varken bunu kullanmadığını ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE :Dava, davalının zayi nedeniyle çekin iptali için açtığı hasımsız davada aldığı ilamın ortadan kaldırılması istemine ilişkindir.Davacı, yetkili meşru hamili olduğu çekin davalı tarafça zayi nedeniyle çek iptali davasına konu edildiğini ve çekin iptaline karar verildiğini, hakkında açılan ceza davasında beraat kararı verildiğini, kararın kesinleştiğini, söz konusu çekin tahsil edilmesi için çek hakkında verilmiş iptal kararının kaldırılması gerektiğini talep etmiş, davalı ise, davanın reddini savunmuştur.İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Doktrine ve Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, kıymetli evrakların bu bağlamda çeklerin iptaline ilişkin davalar, hasımsız olarak açılır ve çekişmesiz yargıya dahil dava türlerindendir. Bu nedenle, iptal kararı aleyhine yasa yollarına başvurulsa dahi maddi anlamda kesin hüküm oluşturmaz ve dolayısıyla da hasımlı olarak açılacak bir iptal davası sonucunda verilecek kararla değiştirilebilir ya da ortadan kaldırılabilir. Dolayısıyla işbu dava hukuki niteliği itibariyle tespit davası olduğundan zorunlu arabulucuğa tabi olmadığı, çekin ziya ve iptali kararları iyiniyetli 3.kişinin alacaklılık sıfatına halel getirmediğinden çekin gerçek hamili olan zilyedi senedin iptali kararının iptalini her zaman talep edilebileceği, çek iptali kararının ortadan kaldırılması bakımından özel yetki kuralı bulunmadığından, davanın davalının ikametgahı yer mahkemesinde açılmasında usule ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetildiğinde, bu yöndeki istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir. Dava konusu 10.05.2014 tarihli 20.000 TL bedelli çekin incelenmesinde, keşidecisi …Ltd Şti., lehtarı …Ltd Şti olup, çekin arkasında lehtar şirketin cirosunun bulunduğu, sırasıyla …Ltd. Şti, … ve … isim ve cirolarının bulunduğu görülmüştür.6102 sayılı TTK.’nın 790. Maddesi uyarınca, “ Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır”.Yine TTK.’nın 792. Maddesi uyarınca, “Çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek sözkonusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür” .Somut olayda, davacının çekin yetkili meşru hamili olduğu, resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından dolayı açılan ceza davasında, davacı hakkında beraat kararı verildiği, bu kararın kesinleştiği, davalının, çekin rızası hilafına elinden çıktığını ve çekin en son hamili olan davacının kötüniyetli ve iktisapta ağır kusurlu olduğunu dosya kapsamıyla ispat edemediğinden bu gerekçe doğrultusunda sonucu itibari ile doğru olan ilk derece mahkemesinin kararına yönelik diğer istinaf sebeplerinin de reddi gerekmiştir.Açıklanan bu nedenlerle HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca, esastan reddine,2-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcı 54,40 TL’nin alınması gereken 204,93 TL’den mahsubu ile bakiye 150,53 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.