Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/640 E. 2021/572 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/640
KARAR NO: 2021/572
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/01/2021
NUMARASI: 2020/772 Esas – 2021/82 Karar
DAVA: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/04/2021
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin veri dağıtım firması olarak yerli ve yabancı piyasalardaki verileri, yurtiçi ve yurtdışı haber ve analizleri kullanıcılara sunmak, algoritmik işlemler gerçekleştiren kullanıcılara yazılım desteği sağlamak, aracı kurum ve bankalara “…” ürün geliştirmek ve kurumsal kullanıcılara lisans paketi içeriği oluşturmak, sermaye piyasalarında işlem yapan firmalarca verilerin işlenmesinde kullanılan ham dataların satılması faaliyetinde bulunduğunu, davalının ise müvekkili şirketin haber bölümünde 21/03/2011 ile 21/10/2020 tarihleri arasında çalıştığını, iş akdinin sona erdiği tarihte haber müdürü olarak çalıştığını, davalının son brüt ücretinin 13.940,87-TL olduğunu, davalı ile müvekkili arasında akdedilen belirsiz süreli iş sözleşmesinin 8.maddesine göre davalı ile müvekkili şirketin, iş akdinin sona ermesinden sonra davalının müvekkili şirket ile rekabet etmeyeceği yönünde düzenleme bulunduğunu, davalının müdürü olduğu haber bölümündeki çalışanlarla yaşadığı problemler sonucu davalı iş akdini haklı nedenle feshettiğini bildirse de, haklı fesih hakkının doğmadığını ve istifa etmesi nedeniyle iş akdinin haklı nedenle feshine bağlı herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını, iş akdinin sona ermesinin ardından davalının, “…” isimli profesyonel sosyal iş ağı ve sosyal paylaşım platformu hesabında “… Hizmetleri A.Ş.” bünyesinde haber biriminde işe başladığını duyurduğunu, bu şirket ile müvekkili şirketin faaliyet konularının yakın olduğunu, her iki şirketin birbirinin rakibi olduğunu, davalının müvekkili şirket nezdindeki çalışması ile şirketin ticari sırlarını ve iş ilişkilerini öğrendiğini, davalının müvekkili şirket ile iş akdinin sona ermesinden sonra rekabet etmeme taahhüdüne aykırı davrandığını, bu nedenle davalının 12 aylık brüt ücreti tutarında tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesinin gerektiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla şimdilik davalının rekabet yasağı taahhüdüne aykırı davranışı nedeniyle 25.000,00-TL cezai tazminatın, aykırılığın meydana geldiği ve davalının rakip işyerinde işe başladığı tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince, TTK md. 4’te yer alan “TBK md 444 ila 447 hükümlerine dayalı davaların mutlak ticari dava olduğuna” dair hüküm nedeniyle, iş akdinin feshinden sonra işverence işçiye karşı açılan bu türden davalarda asliye ticaret mahkemeleri görevli ise de, 12.10.2017 tarihinde yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununda yer alan ve görev konusunda TTK md 5’te yer alan hükme göre “sonraki tarihli özel kanun hükmü” niteliği taşıyan, bu nedenle normlar arası çatışma halinde öncelikle uygulanması gereken 7036/md 5/1-a hükmü uyarınca, iş akdi sona ermiş olsa da, iş akdinden ve aynı zamanda kanundan (TBK) kaynaklanan her türlü hukuki uyuşmazlık tanımına giren davaya bakmakta, ihtisas mahkemesi sıfatıyla iş mahkemelerinin görevli olduğu sonucuna varılmakla, görev konusu kamu düzeninden ve yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gereken dava şartı olduğundan, aşağıdaki şekilde HMK md 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın görev yönünden dava şartı yokluğundan usulden reddine, kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul İş Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf sebeplerinde özetle; Türk Ticaret Kanunu hükümleri özel nitelikte olup, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu düzenlemesi özel nitelikli olmadığını, her ne kadar 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu sonrası yürürlüğe girmişse de; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447 maddelerindeki düzenlemelere ilişkin uyuşmazlıkların görüleceği mahkemelerinin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu düzenlemesi özel nitelikte olduğunu, kanun koyucunun 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1(c) maddesini kaldırma iradesinin bulunmadığını, rekabet yasağına ilişkin işbu davada görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, işçinin rekabet yasağına aykırı davrandığı iddiasına dayalı cezai şart alacağı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davaya bakmakla görevli mahkemenin İş Mahkemesi olduğundan mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. İstinaf incelemesi HMK 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf nedenleri ile bağlı kalınarak bunun dışında kamu düzenine aykırılık yönünden re’sen yapılmıştır. Davanın yasal dayanağı 6098 sayılı TBK’nın 444-447.maddeleri arasında yer almaktadır. 25/10/2017 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a maddesine göre: ” 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına iş mahkemelerinde bakılır. 7036 sayılı yasa, 6102 sayılı TTK’ dan sonra yürürlüğe girmiş ve TTK’nın 4/1-c maddesindeki düzenlemeyi değiştirmiştir. Özel nitelikte olan ve daha sonra yürürlüğe giren 7036 sayılı yasada, iş sözleşmesinin devamı veya sona ermesinden sonra açılan davalar ayırımı yapılmamış, aksine iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden doğan her türlü uyuşmazlığın iş mahkemelerinde görüleceği belirtilmiştir. Bu durumda, eldeki davanın 7036 sayılı yasanın yürürlüğe girmesinden sonra 30.12.2020 tarihinde açılmış olmasına ve 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a maddesine göre davaya bakma görevi İş Mahkemelerine ait bulunmasına göre, ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygundur. Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince, esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca, esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.