Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/619 E. 2021/471 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/619
KARAR NO : 2021/471
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/08/2020
NUMARASI : 2020/233 Esas – 2020/237 Karar
DAVA: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/04/2021
Taraflar arasındaki İhtiyati Haciz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı talebin kabulüne yönelik verilen karara karşı, süresi içinde karşı taraf vekilinin itirazı üzerine 27/08/2020 tarihli ek kararla ihtiyati haczin kaldırılmasına dair verilen karara karşı banka vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: İhtiyati haciz talebinde bulunan alacaklı vekili tarafından verilen dilekçede özetle; müvekkili bankanın borçluya kredi sözleşmesine mestenit kredi kullandırdığını, kredi borcunu zamanında ödemediği için kredi hesabı katedilerek tüm borcunun muaccel hale geldiğini, buna ilişkin borçluya ihtarname keşide edildiğini, borçlunun mal kaçırma ve adres değiştirme ihtimalinden bahisle borçluların borca yeter miktarda menkul, gayrimenkul ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi, menkullerin muhafazası için ihtiyati haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ HACİZ KARARI: Mahkemece; Talebin kabulü ile; İİK.nun 257/1 maddesi gereğince alacaklının 240.000,00 TL borca yeter miktarını alacak yönünden borçluların taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir.n
İTİRAZ : İhtiyati Haciz kararının yetkisiz mahkemeden talep edildiğini, mahkemece yetkisizlik kararının verilmesi ile icra takibinin durdurulmasını, müvekkilinin alacaklı görünen bankaya herhangi bir borcu olmadığını, takibe ve ihtiyati Hacze konu evrakların tek başına müvekkilinin borçlu olduğunu gösterecek yeterlilikte olmayıp açıkça yargılamayı gerektirdiğinden İhtiyati haciz kararı verilemeyeceğini, gerek kanuna aykırı olarak verilen İhtiyati Haciz kararının iptalini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ EK KARARI :Mahkemece; uyuşmazlığın sözleşmeden kaynaklandığı, söz konusu sözleşmede uyuşmazlık halinde her ne kadar Bakırköy Mahkemelerinin yetkili olacağı hususu düzenlenmişse de bu hususun tacirleri bağlayacağı, dosyamızda borçlu olarak görünen kefilin tacir olduğuna dair herhangi bir delil sunulamadığı dikkate alınarak yetki şartına itibar edilmediği,borçlu kefilin yerleşim yerinin Datça/Muğla olduğu, alacaklı bankanın ise Şişli/İstanbul olduğu, mahkemenin yetkili olmadığı gibi alacaklının seçimlik hakkını doğru mahkemede kullanmadığı ve yetkili mahkemede usulüne uygun bir talepte bulunmadığı gerekçesiyle dikkate İhtiyati hacze yapılan itirazın kabulü ile, 27/08/2020 tarihinde borçlu aleyhine verilen ihtiyati haczin kaldırılmasına, karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :İhtiyati haciz talep eden banka vekili istinaf dilekçesinde özetle;Davalı aleyhine, 26.08.2020 tarihinde ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu, 30.11.2020 tarihinde talebin kabul edildiğini, Sonrasında Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasında ile icra takibi başlatıldığını, İşbu ihtiyati haciz kararına karşı davalının itiraz süresi geçtikten sonra itiraz dilekçesini sunduğunu, davalının itiraz dilekçesini dosyaya sunduğu tarihe bakıldığında ise 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde olmadığını, davalının itirazlarının reddi gerekirken kabul edilmiş olduğunu, davalının yetki itirazlarının reddi ile işbu mahkemenin yetkili olduğuna karar verilmesi gerekirken kabul edilmiş olmasının da hukuka aykırı olduğunu, davalının itiraz dilekçesinin devamında müvekkili bankaya böyle bir borcunun olmadığını iddia ettiğini, diğer iddialar gibi bu iddianın da gerçek dışı olduğunu, davalının, müvekkili bankadan kredi çektiğini ve taksitlerin çoğunu gününde ödemeyerek aleyhine davalar açılmasına sebebiyet verdiğini, mahkeme kararının İstinaf İncelemesi ile kaldırılarak, talepleri doğrultusunda davanın reddedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Talep ihtiyati hacze itirazın kabulüni ilişkin ek kararın kaldırıması ve itirazınn reddine karar verilmesi istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararına borçlu vekilince yapılan itiraz kabul edilerek ihtiyati haciz kararı kaldırılmış,bu ek karara karşı alacaklı vekil süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 6102 sayılı TTK’nın Teselsül karinesi başlıklı 7. Maddesine göre: (1) İki veya daha fazla kişi, içlerinden yalnız biri veya hepsi için ticari niteliği haiz bir iş dolayısıyla, diğer bir kimseye karşı birlikte borç altına girerse, kanunda veya sözleşmede aksi öngörülmemişse müteselsilen sorulu olurlar. (2) Ticari borçlara kefalet hâlinde, hem asıl borçlu ile kefil, hem de kefiller arasındaki ilişkilerde de birinci fıkra hükmü geçerli olur. İtiraz eden ticari bir krediye kefil olduğu için belirtilen yasa hükmü gereği kefaleti de ticari bir kefalet sayılmak durumundadır. HMK’nun 17. maddesinde; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır” hükmüne yer verilmiştir.İİK’nun 258/1 maddesi uyarınca ihtiyati hacze yetkili mahkeme tarafından karar verilir.İhtiyati hacze konu genel kredi sözleşmesinde bulunan yetki koşulunun tacir kaydı bulunmayan muteriz yönünden HMK 17 gereği geçersiz olduğu gerekçesiyle yetki itirazı kabul edilmiş ise de ihtiyati haciz talebine konu genel kredi sözleşmesinin borçlusu dava dışı … tacir olup, itiraz eden ise genel kredi sözleşmesini müteselsil kefilidir. İtiraz eden kefil, genel kredi sözleşmesi doğan borçtan gerçek kişi tacir olan borçlu ile birlikte müteselsilen sorumludur.Genel kredi sözleşmesinde anlaşmazlık halinde Bakırköy Mahkemeleri’nin yetkili olduğu kararlaştırılmıştır. Buna göre muteriz müteselsil kefil; tacir olmasa bile TTK 7/2 gereği teselsül karinesi gereği genel kredi sözleşmesindeki yetki koşulu, ile bağlıdır.Bu durumda İlk derece mahkemesince; ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile itirazın kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Bununla birlikte dosyada yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığından, ihtiyatı haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353(1)b-2 uyarınca ihtiyati hacze itirazın kabulüne ilişkin ek kararın kaldırılmasına ve ihtiyati hacze yönelik itirazın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-İhtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Bakırköy 1 Anadolu 1 Asliye Ticaret Mahkemesinin: 30/11/2020 tarihli ve 2021/233 D.İŞ- 2021/237 D.İş Karar sayılı ihtiyati hacze itirazın kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin ek kararın HMK’nın 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA;2-Aleyhine ihtiyati haciz talep edilen vekilinin itirazının REDDİNE,3-İleride açılacak esas takip veya davada haksız çıkan tarafa yükletilmek üzere alacaklı lehin 1.125 TL maktu vekalet ücreti tayinine, 7-İtiraz eden tarafından yapılan giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,8-İstinaf kanun yoluna başvuran alacaklı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; 59,30 TL peşin istinaf karar harcının talep halinde yatırana İADESİNE, 9- İstinaf kanun yoluna başvuran alacaklı tarafından yapılan istinaf başvuru harcı 162,10 TL ve 37,50TL yargılama giderinin toplam 199,60 TL’nin borçludan alınarak alacaklıya ödenmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362(1)-f maddesi ve İİK’nın 265/ son maddeleri uyarınca oy birliği Kesin olarak ile karar verildi.