Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/61 E. 2021/81 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/61
KARAR NO : 2021/81
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/01/2021
NUMARASI : 2020/564 Esas – 2021/22 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28.01.2021
Taraflar arasındaki haksız rekabetin tespiti ve tazminat davasında talep edilen ihtiyati tedbirin reddine yönelik olarak verilen ara kararına karşı süresi içinde ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması uterine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirketin 15 yılı aşkın süredir ayakkabı, çanta gibi birçok ürünü ürettiğini, ulusal ve uluslararası fuarlarda ürettiği bu ürünlerini tanıttığını ve 10’u aşkın ülkeye de satışını gerçekleştirdiğini, çok tabi olarak iştigal edilen süre ile orantılı olarak birçok ticari sır da bu süreçte elde ettiğini, bu ticari sırlardan en önemli olanın da üretim sırları olduğunu, bu doğrultuda da elde ettiği tasarımlarının bir kısmını tescilleştirdiğini, bu tasarım tescilleri ile bu tescillere bağlı kalınmaksızın çanta ve ayakkabıda saydam malzeme kullanımı ile şekli birçok değişikliği harmanlayarak kaliteyi bozmaksızın ayakkabı tabanı dahil olmak üzere ürünlerinin her yerinde dilediği desene yer verebileceğini keşfettiğini, bu ürünlerin ticari sır ve hak niteliğinde olduğunu, müvekkili tarafından tasarlanan ve dünyaya satışı yapılan bu ürünlerin davalı tarafından şekli tasarım unsurlarıyla ürettirilen taban dahil olmak üzere ayakkabı veya çantanın her yerine baskı imkanı tanıyan aynı veya farklı görsel baskılarının yapıldığını, bu yolla müvekkili ürünlerinin barındırdığı teknolojik ve şekli tasarım itibariyle ayniyet derecesinde benzer ürünlerin üretiminin tamamlandığını ve nihayetinde … markası adı altında üretilen kopyalanmış ürünlerin satışlarının yapıldığını, ”….com” adresinde yer alan 23 adet ayakkabı ürününden en az 6 tanesinin ayakkabı taban dahil baskıyı mümkün kılan müvekkili tasarımı ürün olduğunu, aynı site içerisinde satışta bulunan 11 çantadan 6 tanesinin müvekkilin tasarımı olan baskı yapılabilir ürünü olduğunu ve tüm bu ürünlerin internet sitesi üzerinden tanıtım ve satışının yapıldığının tespit edildiğini, müvekkili ürünleri ile iltibas yaratan, ayniyet derecesinde benzer ürünlerin satışının haksız rekabet teşkil ettiğini, bu hususta davalıya keşide edilen ihtarnamenin semeresiz kaldığını, davalının müvekkilin ticari sırlarını hukuka aykırı bir şekilde edinerek, kullanarak haklarını ihlal ettiğini, bu bilgilerden iltibas yaratacak nitelikte ürünler üreterek, satışını yaparak haksız menfaat elde ettiğini, müvekkilin ticari itibarının zedelenmesine yol açtığını ileri sürerek haksız rekabetin tespiti ile menine, haksız rekabete konu ürünlerin tanıtımı ve satışı yapılan URL adreslerinin dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir yolu ile engellenmesine, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile kesin miktarın yargılama esnasında ortaya çıkacağından ötürü şimdilik; maddi zararlara karşılık 1.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte; 3.000 TL manevi zararın ise dava tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalıdan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:İlk derece mahkemesince, davalı kullanımının davacının tescili kapsamında olup olmadığının teknik bir husus olup, henüz taraflar arasında ihtilafa yönelik delillerin değerlendirilmesi ve teknik inceleme yapılmadığı, dosyaya davacı tarafından sunulan delillerin davalının haksız rekabet teşkil edecek eyleminin olduğu hususunda yaklaşık ispat ölçüsü ile ispata yeter nitelikte olmadığı, bu nedenle davanın esasını çözecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.Bu ara kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürülen iddialar aynen tekrar edilerek somut olayda yaklaşık ispatın gerçekleştiği, yüksek yargı uygulamalarında, “yargılamayı gerektirme” gerekçesinin “soyut, genel ve kalıp” olarak görüldüğü belirterek ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılarak tedbire hükmedilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Talep, hukuki niteliği itibariyle haksız rekabetin tespiti ile menine ve maddi-manevi tazminat davasında ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda tedbir isteminin reddine karar verilmiştir. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.HMK’nın 389. Maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. “Aynı yasanın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir.Kanun hükmü, tedbirin sadece dava konusu olan şey hakkında verilebileceğini ve tedbir talep edenin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğunu düzenlemiştirSomut olayda, davalının üretttiği ürünlerin davacının bir kısım tescilli tasarımlı ürünleri ile birebir benzer mahiyette olduğu, iltibasa yol açtığı iddia edilmiş olup, dosyanın bulunduğu aşama ve delillerin henüz toplanmamış olduğu, talep tarihi itibariyle yaklaşık ispat olgusunun mevcut aşamada gerçekleşmediği, tahkikatın ileriki aşamalarında toplanan deliller muhavecesinde yeniden tedbir talep edilebileceği gözetildiğinde, ilk derece mahkemesinin ara kararı ve gerekçesi yerindedir. Açıklanan bu gerekçelerle istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf karar harcı peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-İhtiyati tedbir talep eden davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.