Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/521 E. 2021/883 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/521
KARAR NO : 2021/883
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/02/2020
NUMARASI : 2020/55 Esas – 2020/111 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/07/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı Tasfiye Memuru … vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile ihyası istenen şirket arasında görülmekte olan dava dosyaları ve icra takip dosyaları bulunmasına rağmen 19/02/2019 tarihinde tasfiyesinin kapatılarak sicilden terkin edilen Tasfiye Halinde … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına ve tasfiye memurunun sorumluluğuna göre davacı şirkete verdiği zararın tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı tasfiye memuru cevap dilekçesinde; davacı şirkete borcun bulunmadığı dolayısıyla bu davayı ikame etmekte hukuki yararı olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı tarafından ihyası istenen şirkete karşı açılan ve görülmekte olan İstanbul Anadolu 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/361 esas, İstanbul Anadolu 16. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/721 esas, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas ve … esas sayılı dava dosyaları ve icra takiplerinin bulunduğu, anılan dosyalarda yargılama faaliyetinin yerine getirilmesini teminen TTK 547. maddesi uyarınca şirketin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına ve tasfiye memurunun özen yükümlülüğünden kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle davacıya verdiği zararın tespiti isteminin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı, davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı tasfiye memuru vekili istinaf dilekçesinde özetle, , tasfiye sırasında yasada öngörülen tüm işlemlerin yerine getirildiği, işlemlerin usulüne uygun yapıldığı, davacı şirketin alacağının bulunmadığı, bu nedenle davayı açmakta hukuki yararının olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve şirketi ihyası isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, TTK’nın 547. maddesi uyarınca tasfiye sonucu ticaret sicilinden terkin edilen şirketin derdest dava nedeniyle tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı tasfiye memuru vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re’sen yapılmıştır.TTK’nın 547. maddesi gereğince ” (1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir”. Tasfiye işleri /Alacaklıların çağrılması ve korunması başlıklı 541/3 maddesinde ” şirketin, henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçlarını karşılayacak tutarda para notere depo edilir” hükümleri düzenlenmiştir. Şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir.Tüzel kişiliğin son bulması sonucunu doğuran fesih ve tasfiye işleminin hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün olmayıp bu durumda bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına olacaktır. Ek tasfiye niteliği gereği yeni bir hukuki durum yaratmayıp,tasfiye aşamasında ihmal edilen veya eksik yapılan işlerin tamamlanmasına imkan sağlayarak tasfiyenin gerçek anlamda tamamlanmasına hizmet eden geçici bir tedbir niteliğindedir.Davacılar tarafından ihyası talep edilen şirket aleyhine devam eden davaların ve icra takiplerinin derdest olması nedeniyle şirketin ihyasını istemekte hukuki yararlarının ve haklı menfaatlerinin bulunduğu ve terkin edilen şirket yönünden ek tasfiye koşulları oluştuğu anlaşılmakla; ilk derece mahkemesince; şirketin ihyasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı tasfiye memuru vekilinin yerinde olmayan nedenlere göre istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı Tasfiye Memuru İsmail Hakkı Şahin vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE 2-İstinaf karar harcı davalı tasfiye memuru tarafından peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına3-Davalı Tasfiye Memuru tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerine bırakılmasına,4- Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 07/07/2021