Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/517 E. 2021/845 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/517
KARAR NO : 2021/845
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/01/2021
NUMARASI : 2020/173 Esas – 2021/56 Karar
DAVA: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/07/2021
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA:Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında yazılı sözleşme bulunmamakta birlikte, yalnızca uzun süreli olarak devam etmiş olan bir sözleşmesel ilişkinin bulunduğunu, buna göre, davalının belirlediği standartlarda yine davalının hazırlamış olduğu sistem … (online program) üzerinden belirlenecek yolcuları taşıma, bunun karşılığında ise ücret almayı üstlendiğini, davalılardan … (… Turkey) 21.01.2013 tarihinde Türkiye’de kurulup faaliyete geçtiğini, davalı … hukuki bağı bulunan diğer davalı …. ile, …’nin Hollanda’da hizmet verdiği sistemlerden biri olan … sistemini Türkiye’de uygulamaya geçirdiğini, davalı … Turkey müvekkilinin … sistemine girmesi için başvurusunu alan, gerekli belgeleri düzenleyen ve talep eden, müvekkilinin ödeme kontrollerini yapan şirket olması nedeniyle husumetin tarafı olduğunu, diğer davalı …V. ise Hollanda yasalarına göre kurulmuş bir şirket olup, müvekkiline komisyon ödemelerini yapan, … uygulamasının da sahibi olduğunu, … hizmetinin görülmesinde kullanılacak araçları, araçların teknik özelliklerini, araçlarda istihdam edilecek şoförü belirleme, denetleme, hizmet standartlarına uymaması halinde hizmetin dışına çıkarma davalı …’e ait olduğunu, müvekkilinin, davalıların sistemini kullanmaya başladığı 26.02.2018 tarihinden davalı tarafın faaliyetleri durdurduğunu açıkladığı 31.05.2019 tarihine kadar … sistemi içerisinde çalışmalarını sürdürdüğünü, davalılar ticari ilişkinin devamı konusunda müvekkili nezdinde güven uyandırdığını, davalıların tek taraflı olarak haksız feshi nedeniyle müvekkilinin yapmış olduğu masrafların ve maddi zararının karşılanması gerektiğini ileri sürerek alacak kalemlerinin belirsiz olması sebebiyle yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde haklı taleplerimizi arttırma hakkı ve fazlaya dair hakları saklı tutmak kaydıyla şimdilik kredi faizleri için 3.000 TL, firma mutad masrafları için 500 TL, D2 Belgesi, Ulaştırma Bakanlığı Taşıt Kartı, TÜRSAB üyelik ücreti, Kültür ve Turizm Bakanlığı A Grubu Seyahat Acentası İşletme Belgesi ücreti, Karayolları Motorlu Araçlar zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ücreti, karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi için 3.500 TL, Araç servis ve bakım, muayene ücreti, Araç Kasko ücreti, Noter ücreti, İBB Yol ve Güzergah Belgesi ücreti, taşıt kira sözleşmesi ücreti olarak 2.000 TL, Davalıların şart koştuğu araç içi dizaynın yapılması için 900 TL, yoksun kalınan kar olarak 100 TL olmak üzere toplam 10.000 TL’nin zararların meydana geldiği tarihlerinden itibaren, vekalet verene başvurmanın muacceliyet kazandığı alacaklar bakımından ise, arabuluculuk başvuru tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Ltd Şti vekili, müvekkilinin sözleşmenin bir tarafı olmadığı gibi …nin temsilcisi veya acentesi konumunda da olmadığını, davacının taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, somut olayda, diğer davalı …nin kusurunun bulunmadığını, kendi kontrolü dışında gelişen hem fiili hem de hukuki imkânsızlık nedeniyle sözleşmenin sona erdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince, davacı vekili 20/11/2020 tarihli dilekçesi ile davalı …’ye karşı dosyayı takip etmeyeceklerini, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini bildirir beyan dilekçesi sunduğu, davacı taraf ile davalı … Turkey arasında imzalanmış herhangi bir sözleşme olmadığı, yine davacı tarafından davalılar ile arasında bulunduğunu iddia ettiği ticari işgörme sözleşmesinin ispatı noktasında dosyaya sunulan yazışmaların … BV ile yapıldığı, sunulan protokolün ve sigorta poliçesinin … adına olduğu, davalı … ile … arasında imzalanmış ve davalı … Turkey’in … BV’nin temsilcisi olduğunu gösterir herhangi bir sözleşme veya delil sunulmadığı, bu nedenle davacı tarafından davalı … Turkey ile arasında bulunduğu iddia olunan sözleşme ilişkisinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davalı …V. yönünden davanın açılmamış sayılmasına, davalı … yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı … arasında yazılı sözleşme bulunmamakta ise de, uzun süreli olarak devam etmiş olan bir sözleşmesel ilişkinin bulunduğunu, davalı … Turkey, 21.01.2013 tarihinde Türkiye’de kurulup faaliyete geçerek … sistemini Türkiye’de uygulamaya başladığını, …, müvekkilinin … sistemine girmesi için başvurusunu alan, gerekli belgeleri düzenleyen ve talep eden, müvekkilinin ödeme kontrollerini yapan şirket olması nedeniyle husumetin tarafı olduğunu, bu bağlamda, taraflarınca dosyaya sunulmuş olan deliller gereğince mahkemece ilgili iletişim kayıtlarının celbi ve tetkiki, ticari defter kayıtlarının incelenmesi, … Turkey yöneticisi ve müvekkilinden iletişim kanalları vasıtasıyla ilettiği istemlerinin belirlenmesi ve bu hususların … Tarafından değil de … tarafından gerçekleştirildiğinin neticelendirilmesi gerekirken bu hususlarda herhangi bir karar oluşturmadan eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, hizmet sözleşmesinin feshi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, davalılardan …hakkındaki davanın takip edilmediğinden açılmamış sayılmasına, diğer davalı … yönünden ise, pasif husumet yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut olayda, ulaşım hizmeti sağlamaya yetkili kişiler (araç sahipleri) ile bu ulaşım hizmetinden faydalanmak isteyen yolcuların (… uygulaması kullanıcılarının) çevrimiçi (online) bir platformda bir araya getirilmesine hizmet eden … mobil uygulamasından yararlanmak isteyen davacının söz konusu uygulamayı sunan Hollanda’da mukim davalı …den hizmet aldığı sabit olup, eldeki davada, sözleşmenin hizmet sağlayıcısı davalı …tarafından tek taraflı olarak sonlandırılması nedeniyle uğranılan zararların tazmini istenmiş olup, davalı … şirketin, davacı ile diğer davalı …arasındaki hizmet sözleşmesine konu, … mobil uygulaması hizmetinin tedarikçisi olmadığı gibi, sözleşmeye taraf olduğunun ispat edilemediği, kaldı ki, davalı şirketin iştigal konusunun, aracı ulaşım hizmetleri sağlamak konusunda yazılım ve teknoloji desteği ve pazarlama hizmetleri sağlamak olduğu, dava dışı …şirketinin temsilcisi veya acentesi olduğunun dosya kapsamı itibari ile delillendirilemediği hep birlikte gözetildiğinde, davalı … Ltd Şti yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddinde karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve karar harcının Hazineye irad kaydına,3-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, 4-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.