Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/471 E. 2021/436 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/471
KARAR NO: 2021/436
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 15/01/2021 (Derdest dosya)
NUMARASI: 2020/675 Esas
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/04/2021
İhtiyati tedbir talebinin reddine yönelik olarak verilen 15/01/2021 tarihli ara kararın davacı/ihtiyati tedbir isteyen vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: İhtiyati tedbir isteyen dava dilekçesiyle, takip konusu senedin, davalı …’den satın alınan hidrofor pompa ve tesisat malzemeleri nedeniyle verildiği, senet lehtarı davalının senet bedeli kadar malzeme teslim etmediği gibi teslim edilenlerin de ayıplı olduğunu belirterek davalılara borçlu olmadığının tespitine ve icra takibinin İİk 72/2 – 3. maddeleri gereği tedbiren durdurulmasına veya icra veznesine yatırılacak paranın alacaklıya ödenmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesiyle; senedin kambiyo vasfında olup, sebepten mücerret olduğu, müvekkilinin iyi niyetli hamil konumunda bulunması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Diğer davalının cevap dilekçesi ibraz etmediği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, 15/01/2021 tarihli ara kararı ile, davanın niteliği ve miktarı ile talebin yargılamayı gerektiriyor olması, davacının davalı … hakkındaki davayı atiye bıraktığına ilişkin 11/12/2020 tarihli dilekçesi kapsamında ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir. Bu ara karara karşı, ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, takip konusu senedin davalı …’den alınan malzeme karşılığı verildiği, adı geçen davalının teslim ettiği malzeme bedelinin 5.000,00 TL olup, bu bedelin ödendiği, senedin geri kalan kısmının bedelsiz olduğu zira teslim edilen malların bir kısmının ayıplı olduğu, bir kısmımında teslim edilmediği iddiasıyla açılan davada, İİK 72/3 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir verilmesi gerekirken bu istemin reddinin yerinde olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak ve İİK 72/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, bedelsizlik ve ödeme iddiasına dayalı olarak İİK 72. maddesi uyarıca açılan menfi tespit davasıdır. Talep, İİK 72/2 -3 maddeleri uyarınca, takibin durdurulması veya icra veznesine yatırılacak paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkindir. Davacı taraf, takip konusu senedin 5.000,00 TL dışındaki kısmının bedelsiz olduğu, 5.000,00 TL nin de senet lehtarı davalıya ödendiğini belirterek borçlu olmadığının tespiti istemiş, senet lehtarı davalı cevap dilekçesi sunmamış, senet hamili davalı ise iyi niyetli olduğunu savunmuştur. İlk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle tedbir isteminin reddine karar verilmiş, bu karar, ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilince istinaf edilmiştir. Dava icra takibinden sonra açılmıştır. İİK 72/3.maddesi “İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak teminat karşılığında, mahkemeden icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” hükmünü içermektedir. İİK 72. maddesi gereğince ihtiyati talep eden geçici hukuki koruma kararlarının genel olarak düzenlendiği HMK hükümleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilebilmesinin koşulları kapsamında haklığının yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Şahsi def’i lerden olan bedelsizlik iddiası, temel ilişkinin olduğu lehtara karşı ileri sürebilir. Senedi düzgün ciro silsilesi ile iktisap eden hamile karşı ileri sürülebilmesi için hamilin senedi iktisapta ağır kusurlu veya kötü niyetli olduğunun kanıtlanması zorunludur. Dosya kapsamına göre, HMK 390/3 maddesi uyarınca yaklaşık ispat koşulunun oluştuğu sonucuna varılamamaktadır. Diğer taraftan, davalılar, lehtar ve lehtarın cirosuyla senedi elinde bulunduran takip alacaklısı hamildir. Davacı vekili dosyaya ibraz ettiği, 11/12/2020 tarihli dilekçesiyle takip alacaklısı davalıya karşı açılan davayı atiye terk ettiğini beyan etmiştir. HMK da ” atiye terk ” müessesi olmamakla birlikte davacının iradesinin, takip alacaklısına karşı açılan davaya devam etmeme yönünde olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, icra takibi adı geçen davalı tarafından yapıldığından İİK 72/3 maddesi uyarınca icra veznesine yatırılacak paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin ihtiyati tedbir verilmesinde davacının hukuki yararı bulunmadığı anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince tedbir isteminin reddine ilişkin ara kararda isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-İhtiyati tedbir isteyen/davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve karar harcının Hazineye irad kaydına, 3-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca oy birliği ile KESİN olmak üzere karar verildi. 01/04/2021