Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/459 E. 2021/629 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/459
KARAR NO: 2021/629
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/10/2020
NUMARASI: 2019/184 Esas – 2020/404 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/05/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesiyle; taraflar arasındaki ticari ilişki çerçevesinde 04/07/2018 tarihinde mail ile davalıya mal siparişi verildiği, davalı tarafından 06/07/2018 tarihli mail ile siparişin onaylandığı, bunun üzerine davalı hesabına 08/08/2018 tarihinde malların bedeli 41.064,00 TL ödeme yapıldığı ancak davalının malları teslim etmesi nedeniyle başka firmadan mal alınmak zorunda kalındığı ve zarara uğranıldığını belirterek ödenen bedelin iadesi amacıyla yapılan icra takibine haksız itirazın iptali ile takibin devamına alacağın % 20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesiyle; taraflar arasındaki ticari ilişkide davacıya hiçbir borcun bulunmadığı gibi aksine davacıdan alacaklı olduğu ve alacağın tahsiline ilişkin takibe itirazın iptali davasının Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/635 esas sayılı dosyasında görüldüğünü belirterek davanın reddi ile alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatını davacıdan tahsiline karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece benimsenen kök ve ek bilirkişi raporu doğrultusunda, taraflar arasındaki ticari ilişkide davacının cari hesap nedeniyle davalıdan takip konusu miktar kadar alacaklı olduğu, davalının düzenlediği satım faturaları ve davacı ödemelerinin her iki taraf defterinde kayıtlı bulunduğu, defterler arasındaki tek farkın davalı tarafından düzenlenen 17/08/2018 tarihli 64.900 TL tutarlı vade farkı faturası olup, bu faturanın davacı defterinde kayıtlı olmaması nedeniyle davacının kendi defterinde takip konusu miktar kadar alacaklı göründüğü, davalının ise defterinde kayıtlı vade farkı faturasından davacı ödemesinin tenzili ile 23.836,00 TL alacaklı olduğu taraflar arasında vade farkı istenebileceğine ilişkin sözleşme bulunmadığı gibi bir teamülün de bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesiyle; taraflar arasındaki ticari ilişkide davacının ödemede gecikmesi nedeniyle %5 vade farkı faturasının düzenlendiği, vade farkı alacağına dayanak proforma fatura üzerinde geciken ödemelerde % 5 vade farkı uygulanacağının yazılı olduğu, üzerinde davacının imzasının bulunduğu, mail yazışmaları ile mutabakat sağlandığı, müvekkili tarafından düzenlenen vade farkı faturasının davacı tarafından yasal 8 gün geçtikten sonra ihtarname ekinde iade edildiği, müvekkilince bu faturanın vergi dairesine bildirimi yapıldığı gibi davacıya da gönderildiği ve süresinden sonra iade edilmesinin neticeye etkisinin olmadığı, bu nedenle vade farkı alacağının bulunduğunun kabulü gerektiği, bu alacağın tahsili için yapılan takibin de bulunduğu, 2018 yılından itibaren proforma faturaların ıslak imzalı asıllarının davacıda olup, davacı tarafından dosyaya ibrazı gerektiğinin bildirilmesine rağmen mahkemece bu gereğin yerine getirilmediği, eksik incele ile karar verildiği, taraflar arasındaki maillerin içeriklerine göre TTK 21/3 maddesine sözleşmenin kurulduğu, mahkemece sanki taraflar arasında sözleşme yokmuş gibi davacının bilerek defterine işlemediği fatura nedeniyle borcunun olmadığının kabul edildiği, vade farkına ilişkin uygulanmanın hiçe sayılıp davanın kabulüne karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, teslim edilmeyen mal bedelinin iadesini teminen yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekili tarafından, yasal süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re’sen yapılmıştır. Mahkemece benimsenen raporlarda, taraflar arasında 2018 yılında başlayan ticari ilişkide davalı tarafından düzenlenen satım faturalarının ve davacı tarafından yapılan ödemelerin her iki taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının kendi defterine göre, davalıdan takip tutarı kadar alacaklı bulunduğu, davalının defterlerinde ise, davacıdan 23.836,00 TL alacaklı olduğu, taraf defterlerindeki farkın, davalı tarafından düzenlenen 17/08/2018 tarihli 64.900,00 TL bedelli vade farkı faturasından kaynaklandığı, bu faturanın davacı defterinde kayıtlı olmayıp, davalı defterinde kayıtlı olması nedeniyle davalının kendi defterlerinde 23.836,00 TL alacaklı göründüğü, taraflar defterlerine göre, vade farkı uygulamasına ilişkin bir teamülün bulunmadığı açıklanmıştır. Vade farkı istenebilmesi için, taraflar arasında bu yönde yazılı bir sözleşmenin ya da bu doğrultuda oluşmuş bir teamülün bulunması şarttır (Y.İ.B.K.’nun 27.6.2003 gün ve E:2001/1, K:2003/1 Sayılı ilamı). Teamülün mevcut olduğunun kabulü için ise en az iki ya da daha fazla vade farkı faturasının davalı tarafça itirazsız ödenmiş olması gerekmektedir.(HGK’nın 2004/19-470 E. 2004/462 K. sayılı kararı) Somut olayda, taraflar arasında vade farkı uygulacağına ilişkin yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Taraf defterleri üzerinde yapılan inceleme ile vade farkı ödeneceğine dair teamül halini alan fiili bir uygulamanın da olmadığı anlaşılmıştır. Diğer taraftan davalı tarafından ibraz edilen mail yazışmalarından, ödemede gecikme halinde vade farkı ödeneceğine dair bir mutabakat veya anlaşmanın bulunduğu tespit edilemediği gibi taraflar arasındaki ticari ilişkide, davalı tarafından tek bir vade faturası düzenlenmiş olup, bu faturanın da ihtilaf konusu olduğu, başkaca vade farkı faturasının bulunmadığı anlaşılmakla, davalının aksi yöndeki savunması ve istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Fatura üzerindeki vade farkına ilişkin ibareler sözleşme hükmü olarak değerlendirilemez. Davalının, satım sözleşmesinden kaynaklanan faturaya bağlı alacağını geç tahsil etmesi her halükarda vade farkı ödenmesini gerektirmez. Faturada vade farkı talep edileceğine dair kayıtlara dayanılarak talepte bulunulması da mümkün değildir. (Yargıtay İBHGK’nun 27.06.2003 tarihli, 2001/1 E- 2003/1 K sayılı kararı) Sonuç itibarıyla; davacının 41.064,00 TL’lik ödemesi ile davalı tarafından düzenlenen satım faturalarının her iki taraf defterinde kayıtlı olmasına ve defterler arasındaki tek farkın, davalının düzenlediği vade farkı faturası olup, taraflar arasında vade farkı ödeneceğine dair bir sözleşme veya bu konuda oluşan bir teamülün bulunmamasına göre davalının vade farkı alacağı talep etmesinin mümkün olmadığı, vade farkı faturası dikkate alınmadığında her iki taraf defterine göre davacının 41.064,00 TL alacaklı olduğunun saptanmasına karşısında ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin yerinde olmayan nedenlere göre istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2–Davalı vekili tarafından yatırılan 701,30 TL istinaf peşin harcının alınması gereken 2.805,08 TL karar harcından mahsubu ile bakiye 2.103,78 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 27/05/2021