Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/457 E. 2021/373 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/457
KARAR NO: 2021/373
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/12/2020
NUMARASI: 2020/408 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbire İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/03/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün İhtiyati Tedbire İtiraz eden Davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati tedbire itiraz eden-davalı vekili itiraz dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğu hususların davalı … ile ilgisinin bulunmadığını, davalı ile davacı arasında imzalanan 19.11.2018 tarihli pay devri sözleşmesinden de anlaşılacağı üzere işletme devri 250.000,00 TL karşılığında gerçekleştiğini, noter huzurunda işbu sözleşmenin imzalandığını, davacının devrin daha yüksek bedellere yapıldığına ilişkin iddiasının mahkemeyi yanıltma amacı taşıdığını, Davalı ve diğerleri hakkında davacının suç ihbarı üzerine savcılık soruşturması başlatılmış hemen akabinde davalı savcılığa ifadesini verdiğini, başlatılan savcılık soruşturması hiçbir şekilde davacının yaşadığını iddia ettiği mağduriyetin davalı tarafından gerçekleştirdiğini yaklaşık olarak ispata elverişli olmadığını, Davalı hakkında başlatılan soruşturmanın ve işbu davanın icra takibini sürüncemde bırakmak maksatlı olduğu bilinmekle birlikte Sayın Mahkemenizce bir de ihtiyati tedbir kararı verilmesi alacağını yıllardır tahsil edemeyen davalının içinde bulunduğu durumu daha da zorlaştırdığını, yokluğumuzda hukuka aykırı olarak verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İhtiyati tedbir talep eden-davacı vekili tarafından, hisse devri için verdiği senetlerden dolayı hakkında başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas, İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas ve Ve İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas, İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyalarının iptali gerektiğinden bahisle ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiş, Mahkemece talep kabul edilerek İİK 72/3 kapsamında icra veznesine hangi yolla olursa olsun girmiş veya girecek her türlü paranın tedbiren davalı tarafa ödenmemesine şeklinde ihtiyati tedbir kararı verilmesinin ardından aleyhine ihtiyati tedbir talep edilen vekilince karara itiraz edilmesi üzerine, ilk derece Mahkemesi tarafından istinaf incelemesine konu ihtiyati tedbire itiraz hakkında “davanın menfi tespit davası olup dava konusu senetlerin icra takibine dayanak yapıldığı, davacı tarafça söz konusu noter hisse devri işleminin sahteliğinin ileri sürülmemiş olduğu, davanın dayanağının taraflar arasındaki temel ilişki (hisse devri) uyarınca ayıba karşı tekeffül hükümleri olup bu nedenle HMK’nun 208/4 maddesinin uygulanma kabiliyeti bulunmadığı, yukarıda belirtildiği üzere ihtiyati tedbir kararı verilebilmesinin tüm şartlarının oluştuğu, itiraz dilekçesindeki açıklamalardan ve davalı vekilinin duruşmadaki beyanından ihtiyati tedbirin kaldırılmasını gerektirir bir husus bulunmadığı, mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararının usul ve yasaya uygun bulunduğu kanaatine varılarak itirazın reddine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbire itiraz eden-davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusunun sözleşmenin iptali olduğu huzurdaki davada sözleşmeye konu devrin 250.000,00 TL karşılığında gerçekleştiğini, sözleşmeye konu devrin 250.000,00 TL olduğunun resmi belgelerle sabit olduğunu, müvekkili ile davacı arasında imzalanan pay devir sözleşmesinde davacının devrin daha yüksek bedellere yapıldığına ilişkin iddiasının mahkemeyi yanıltma amacı taşıdığını, davacının tarafın resmi senet hakkında sahtelik iddiası bulunmadığını, yaklaşık ispata yönelik bir gerekçe sunulmadığından verilen kararın hukuka uygun olmadığını, mücerret kıymetli evrakın, doğumuna sebep olan ilişkiden bağımsız ve soyut nitelikte olduğunu, kıymetli evraktaki mücerretlik ilkesi gereği, senette yer alan hak ile bu hakkın oluşumuna neden olan temel borç ilişkisi arasındaki bağın ortadan kalkmakta olduğunu, senedin temel borç ilişkisinden soyutlanmış, bağımsız bir varlık kazandığını, itirazın taraflar arasındaki temel ilişkiye dayandırılarak reddedildiğini, söz konusu senetlerin dava dışı borçlar ve temel ilişki olan pay devri sözleşmesinden bağımsız olduklarını, söz konusu senetlerin davacı tarafça ileri sürülen hisse devrine ilişkin ayıp iddialarıyla ilgisi bulunmadığını beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Talep, davaya konu icra takipleri nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti davasında icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde verilen ihtiyati tedbirin itirazen kaldırılması, istemidir.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, İİK’nın 72/3 maddesi kapsamında ihtiyati tedbir şartlarının bulunup bulunmadığı noktasındadır.Davalı-takip alacaklısı tarafından, davacı-takip borçlusu hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas, İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas ve Ve İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas, İstanbul … İcra Müdürlüğü 2019/33674 Esas sayılı dosyalarında kambiyo senedine mahsus haciz yoluyla takip başlatılmıştır. İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 72/3. Maddesine göre, icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir. 6100 sayılı HMK’nın 389/1. Maddesine göre de, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Davalı-takip alacaklısının, davacı-takip borçlusu hakkında menfi tespit davasından önce kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatmış olup, Mahkemece İİK’nın 72/3. Maddesi uyarınca icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesine dair tedbir kararı vermesinde isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından ihtiyati tedbire itiraz eden-davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati tedbire itiraz eden-davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf karar harcı ihtiyati tedbire itiraz eden-davalı tarafından başlangıçta peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılamada değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 25/03/2021