Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/425 E. 2021/874 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/425
KARAR NO : 2021/874
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/12/2019
NUMARASI : 2019/221 Esas – 2019/1236 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/07/2021
Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA: Davacı vekili, müvekkilinin …Sanayi ve Ticaret Limited Şirket isimli iş yerinde çalışmakta iken 26/12/2001 tarihinde iş kazası geçirdiğini, geçirmiş olduğu bu iş kazası neticesinde %29 oranında malul kaldığını ve maluliyeti sağlık kurulu raporu ile kesinleştiğini, yaşanan bu olay ile ilgili olarak açılan davanın halen Bakırköy 2. İş Mahkemesinin 2015/31 esas sayısı ile devam ettiğini, Bakırköy İş Mahkemesinde dava devam etmekte iken İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 993/4 sicil numarası ile kayıtlı …Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin 28/12/2017 tarihinde tasfiyeye girdiğini ve 29/12/2017 tarihinde tasfiye kararı alındığını, tasfiye memuru olarak davalı … isimli şahsın ilan olduğunu, 24/07/2018 tarih ve 2018/01 sayılı genel kurur kararı ile de şirketin terkin olduğunu, terkin edilen şirket ile ilgili olarak Bakırköy 2. iş Mahkemesinde dava devam etmekte iken, şirketin tasfiyesinin eksiksiz tamamlanmadığından, sicilden terkin edilen şirketin o davada temsili ve davanın sonucuna göre ek tasfiye işlemlerinin yapılması için şirketin tüzel kişiliğinin ihyası gerektiğini ileri sürerek …Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sicil Müdürlüğü vekili, tasfiye sürecinde yetki sorumluluk şirket tasfiye memuru’nda olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle ”yargılama giderleri” ve ”vekalet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Davalı … vekili, müvekkilinin tek ortağı olduğu şirketin bankalarda hiç bir hesabının, ….’ya ve Maliyeye hiç bir borcunun bulunmadığını, ayrıca tapu sicil müdürlüğünde üzerine kayıtlı gayrimenkulün de olmadığını, şirket gayri faal durumda olduğunu, şirketin tasfiyesinin usulüne uygun olarak yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacnın Bakırköy 2’nci İş Mahkemesi’nde açtığı davada taraf teşkilinin sağlanması ve davanın yürütülüp sonuçlanması gerektiğinden davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu, bu davada davalı olan Tasfiye Halinde …San.ve Tic. Tic.Ltd.Şti.’nin tüzel kişiliğinin tasfiyenin sonlandırılması nedeniyle sicilden terkin edildiği, davada taraf teşkilinin sağlanması ve yargılamanın yürütülebilmesi için şirketin ihya edilmesi gerektiğinden asıl ve birleşen davanın kabulüne, şirketin tüzel kişiliğinin Bakırköy 2’nci İş Mahkemesinin 2015/31 E. sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere yeniden ihyasına, ek tasfiye işlemlerini yapması için 6102 Sayılı TTK.nun 547/2’nci maddesi uyarınca eski tasfiye memuru olan …’ın şirketin tasfiye memuru olarak atanmasına, keyfiyetin karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davacının açmış olduğu Bakırköy 2.İş Mahkemesi 2015/31 E. sayılı dava dosyasında, tebligat gönderme işlemini yapmakta geciktiğinden taraf teşkilini sağlayamadığını, şirket tasfiyesinin usulüne uygun olarak yapıldığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE :Dava, TTK’nın 547. Maddesi uyarınca, tasfiye sonucu sicilden terkin edilen şirketin, ek tasfiye için ticaret siciline yeniden tescili (ihyası) talebine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı tasfiye memuru vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Bakırköy 2’nci İş Mahkemesi’nin 2015/31 Esas sayılı dosyasında, davacının … olduğu, davalıların Tasfiye Halinde … San.ve Tic. Tic.Ltd.Şti. ile SGK olduğu, sigortalılığın tespiti davası istemli davada, davalı şirketin ticaret sicilinden terkin edilmiş olması nedeniyle davacı vekiline şirketin ihyasına ilişkin dava açmak üzere süre verildiği, dosyanın derdest olduğu görülmüştür.İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde; 993-4sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye nedeniyle sicilden terkin olan Tasfiye Halinde … San.ve Tic. Tic.Ltd.Şti.’nin son tescilini 26/07/2018 tarihinde yaptırdığı, sicil kaydının terkin edildiği, şirkete tasfiye memurunun … olduğu görülmüştür. İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde ihyası istenen şirketin terkin olmadan önce merkez adresinin Esenyurt / İstanbul olduğu, buna göre mahkemenin 6102 sayılı TTK’nun 547/1 maddesi anlamında kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.TTK’nın 547. maddesi gereğince ” (1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir”.Bir şirket veya kooperatifin ihyası davasında davacı taraf, şirket ortaklarından herhangi biri, şirket veya kooperatifin en son yetkilileri, o şirkette veya kooperatifte daha önce çalışmış bulunan herhangi bir işçi, şirket veya kooperatiften alacağı bulunan herhangi bir gerçek veya tüzel kişi alacaklı, özetle hukuki menfaati bulunan herhangi bir kişi olabilir. İhya davalarında davalı taraf ise şirket veya kooperatifin en son tasfiye memuru veya tasfiye kurulu ile yasal hasım konumunda bulunan ticaret sicili müdürlükleridir.Tasfiyenin kapatılabilmesi için, tüm tasfiye işlemlerinin tamamlanmış olması, tüm borçların ödenmiş olması, şirket aleyhindeki tüm dava ve takiplerin sonuçlanmış olması gereklidir. Bu zorunluluğa uyulmadan tasfiyenin kapatılması halinde ihya talebi haklıdır. İhya kararı ile birlikte, ihyası istenen şirket tüzel kişilik kazanacaktır. Somut olayda, davacı tarafından tasfiye halindeki şirket aleyhine Bakırköy 2’nci İş Mahkemesinin 2015/31 E. sayılı dosyasında açmış olduğu davada taraf teşkilinin sağlanması ve davanın yürütülüp sonuçlanması bakımından şirketin ihyasının talep edilmesinde hukuki yarar bulunduğu gibi, derdest olan tespit davası sırasında, şirketin tasfiyesi ve terkini yapıldığından davacı bakımından tasfiyenin usulune uygun sonlandığının kabul edilemeyeceği, ek tasfiye işlemlerinin daha önceki tasfiye memuru olan … tarafından yürütülmesine, ek tasfiye bitinceye kadar tasfiye memurunun görevinin devam etmesine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf sebeplerinin tümünün reddi gerekmiştir. Bu nedenlerle davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı Tasfiye Memuru vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE 2-Alınması gerekli istinaf karar harcı Tasfiye Memuru tarafından başlangıçta peşin olarak yatırıldığından harç alınmasına yer olmadığına ,3-Tasfiye Memuru tarafından kanun istinaf yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerine bırakılmasına,4- Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.