Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/390 E. 2021/332 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/390
KARAR NO: 2021/332
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/12/2020
NUMARASI: 2020/471 Esas
DAVA:Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/03/2021
Taraflar arasındaki alacak davasında talep edilen ihtiyati tedbirin reddine yönelik olarak verilen ara kararına karşı süresi içinde ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması uterine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı … Anonim Şirketi’nin 24 adet hissesine sahip olduğunu, kardeşi davalı …’a şartlı olarak hisse devri yaptığını, devir şartı payın gerçek değerine denk gelecek miktarın ödenmesi olduğunu, başka bir deyişle müvekkilin sahip olduğu hisselerin gerçek değerinin nakden ve defaten tarafına ödenmesi akabinde hisse devri yapılacağı hususunda mutabık kalındığını, ancak herhangi bir ödeme yapılmamış olmasına rağmen müvekkilinden habersiz ve iradesi dışında hisselerinin devrinin gerçekleştirildiğini ileri sürerek müvekkilinin … Anonim Şirketi’ndeki davalıya hukuksuz olarak devri yapılan hisselerinin müvekkiline iadesi ile kayıtların iptal edilerek ilgili hisselerin müvekkile devir ve adına kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiş, tedbiren davalı adına kayıtlı bulunan hisseler üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasının yanısıra şirkete ait tapu alanı olan benzinlik kayıtlarına da teminatsız olarak tedbir konulmasını olmazsa, şirketin karar defterine şirkete ait taşınmazlar üzerinde tasarrufta bulunulması ile ilgili kısıtlayacı şerh düşülmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: davacı tarafın, davalı … adına kayıtlı bulunan hisseler üzerine ve tarafların hisselerinin bulunduğu dava dışı şirketin taşınmazına ihtiyati tedbir uygulanması talebinde bulunduğu, ihtiyati tedbirin sadece uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği ilişkin yasal düzenleme bulunması ile dava konusunun davalıya şartlı olarak devredildiği iddia olunan hisselerin kendi adına tesciline ilişkin olduğu, tedbir konusu edilen taşınmazların dava konusu uyuşmazlık konusu olmadığı dikkate alındığında taşınmazlar yönünden tedbir talebinin yerinde olmadığı, davalının hisseleri üzerine tedbir konulması talebi yönünden ise; davacı tarafça iddia olunan hisselerin şartlı olarak devredildiği, devir bedellerinin ödenmediği iddiasına yönelik yaklaşık ispatı sağlayacak bilgi ve belgeler bulunmadığı, bu iddiaların doğruluğunun yargılama ile belirlenebilecek olması gözetilerek, hisseler üzerine tedbir konulmasına ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Bu ara kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürülen iddialar aynen tekrar edilerek şirkete ait mal varlığı değerlerinin 3.kişilere devredilme tehlikesi olup, bu durumun müvekkili yönünden telafisi imkansız mağduriyete yol açacağını belirterek ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Talep, hisse devrinin iptali davasında talep edilen ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince, talebin reddine karar verilmiş, bu ara kararına karşı davacı vekilince süresi içerisinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut olayda, davacı tarafça, şirkette hisselerinin şartlı olarak devredildiği, bu şartın da hisselerin gerçek değerinin ödenmesi olduğu, devir bedellerinin ödenmediği iddia edilmiş olup, hisselerin devrinin tedbiren önlenmesi konusunda dosyanın geldiği aşama itibariyle yaklaşık ispat olgusunun gerçekleşmediği, diğer tedbir taleplerinin yargılamanın konusunu teşkil etmediği gözetildiğinde ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesi yerinde olduğu gibi, dosyanın istinaf incelemesi sırasında, Uyaptan yapılan inceleme sonucunda, davacı vekili tarafından davadan feragat dilekçesinin sunulmuş olduğu görülmekle davacı vekilinin yerinde olmayan istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir. Açıklanan bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.