Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/389 E. 2021/867 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/389
KARAR NO : 2021/867
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/11/2020
NUMARASI : 2020/311 Esas – 2020/665 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/07/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün Davalı … vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … Anonim Şirketi ile … Ticaret Ltd. Şti. arasındaki ticari ilişki kapsamında, … Ticaret Ltd. Şti.’nin müvekkili …’den temin ettiği ihraç kayıtlı malların bedeli ile bir kısım mallara karşılık … Ticaret Ltd. Şti. tarafından verilen çeklerin karşılığı ödenemediğini, taraflar arasında süregelen ticari ilişki kapsamında düzenlenen çekler ve cari hesap kayıtları uyarınca …Ticaret Ltd. Şti.’ın müvekkili şirkete toplam 574.930,17 USD tutarında bakiye borcu bulunmakta olup, bu alacağın tahsili amacıyla müvekkili şirket tarafından sarf edilen tüm çabalara rağmen bir sonuç alınamadığından bu alacağa istinaden … Ticaret Ltd. Şti. aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, bahse konu icra takibi kapsamında düzenlenen 26.07.2017 tarihli ödeme emrinin 29.07.2017 tarihinde … Ltd. Şti.’a tebliğ edildiğini, ödeme emrinin tebliği üzerine … Ltd. Şti., takibe, takip konusu alacağa, işletilen faize ve masraflara itiraz ettiğini, müvekkili şirket tarafından itirazın iptali talebiyle Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/245 E. sayılı dosyası ile 06.03.2018 tarihinde dava ikame edildiğini, tasfiye memuru tarafından sunulan 27.04.2018 tarihli cevap dilekçesiyle … Ltd. Şti.’ın tüzel kişiliğinin son bulduğu ve şirket tasfiye edilmiş olduğundan taraf ve dava ehliyeti bulunmadığı ile davanın usulden reddinin gerektiği belirtildiğini, Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin anılan dosyasının 27.06.2019 tarihli duruşmasında tesis edilen ara karar uyarınca, müvekkili şirkete, davalı şirketin ihyası dava açması için süre verildiğini, bu kapsamda borçlu …Ltd. Şti.’ın ihyasına karar verilmersini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; tasfiye işlemlerinden tasfiye memurunun sorumlu olduğunu, kendilerinin yasal hasım olduklarını, dava açılmasına sebep olmadıklarını, yargılama masrafı ve vekalet ücretinden sorumlu olmadıklarını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tasfiye memuru cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR:İstinaf incelemesine konu ilk derece Mahkemesince dava hakkında, ” 6102 Sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 01.07.2015 tarihine kadar aynı maddede sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre anonim şirketler 559 Sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 Sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01.07.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilirler. Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.Somut uyuşmazlıkta; Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin anılan dosyasının 27.06.2019 tarihli duruşmasında tesis edilen bir (1) numaralı ara karar uyarınca, davacı şirkete, davalı şirketin ihyası dava açması için otuz (30) günlük kesin süre verilmiş olup, davacı şirketin alacaklarının temin edilebilmesi amacıyla borçlu şirket … ihyası gerektiğinden davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu, bu davada davalı olan şirketin geçici 7. Madde uyarınca sicilden resen terkin edildiği, davada taraf teşkilinin sağlanması ve yargılamanın yürütülebilmesi için şirketin ihya edilmesi gerektiğinden davanın kabulüne, şirketin tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına ek tasfiye işlemlerini yapması için 6102 Sayılı TTK.nun 547/2’nci maddesi uyarınca ortaklarından …’un tasfiye memuru olarak atanmasına, keyfiyetin karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına karar verilerek hüküm fıkrası oluşturulmuştur. ” gerekçesi ile davanın kabulü ile şirketin ihyasına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı Tasfiye Memuru vekili istinaf dilekçesinde özetle; yapılan ilanlara rağmen şirketten alacaklı kimsenin bulunmaması nedeniyle şirketin tasfiyesinin kapatıldığını, ihya gerekçesinin delilleri ile birlikte sunulması gerektiğini, ihya davasının terkinden itibaren 5 yıl içinde açılması gerektiğini, davacının ihyası istene şirketten muaccel bir alacağının bulunmadığını, tasfiye sırasında herhangi bir eksiklik bulunmadığını, kapanış işlemlerinin eksiksiz yapıldığını beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE : Dava, tasfiye sonucunda tasfiyenin sona erdiği tescil edilerek ticaret sicilinden terkin edilen limited şirketin TTK’nın 547. Maddesi uyarınca ek tasfiyesi davasıdır.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, şirketin tasfiyesinin usulüne uygun tamamlanıp tamamlanmadığı ve ek tasfiye için ihya koşullarının oluşup oluşmadığı noktasındadır.İhyası istenen Tasfiye Halinde … Ltd. Şti.’nin 31.12.2007 tarihinde tasfiyesine karar verilmiş olup, tasfiyenin sona erdiği 04.10.2017 tarihinde tescil edilerek ticaret sicilinden terkin edilmiştir.6102 sayılı TTK’nın 547. maddesine göre; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescili istenebilir.İhyası istenen Tasfiye Halinde … Ticaret Ltd. Şti. Aleyhine alacak iddiasıyla Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyasında başlatılan ilamsız icra takibine itiraz edilmesi üzerine Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/245 Esas sayılı dosyasında davacı şirket tarafından 07/03/2018 tarihinde, ihyası istenen şirkete karşı itirazın iptali davası açılmış, ancak bu davanın temelini oluşturan alacak iddiası şirketin terkin edilmeden önceki dönemine aittir. Bu davanın yargılaması sırasında 27/06/2019 tarihinde yapılan 2. duruşmada davacı vekiline şirketin ihyası dava açması için süre verilmiştir. Davacının açtığı itirazın iptali davasında yapılacak yargılama sonunda davanının kabulune karar verilmesi halinde tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak tamamlandığından bahsedilemeyecektir. Somut olayda davacı ile ihyası talep edilen şirketin taraf olduğu, Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/245 Esas sayılı dava dosyası ve Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının sonuçlandırılabilmesi için terkin edilmiş şirketin yeniden ticaret siciline tescili zorunludur. Dolayısıyla mahkemece şirketin ihyasına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı tasfiye memuru … vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-Davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf karar harcı davalı tasfiye memuru tarafından peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-Davalı tasfiye memuru tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-Karardan sonda davacı yan gider avansından istinaf aşamasına yönelik olarak karşılanan 11,00 TL tebligat masrafının davalı tasfiye memuru’ndan alınarak davacıya verilmesine,5-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 07/07/2021