Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/361
KARAR NO: 2021/621
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/02/2021
NUMARASI: 2021/136 Esas – 2021/161 Karar
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/05/2021
Hasımsız olarak görülen davada ilk derece mahkemesince ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması uterine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, 28.01.2021 tarihinde … tarafından kullanılan … plakalı aracın camları kırılarak, laptop ve tuşlu telefon da dahil olmak üzere ayrıca şirketlere ait olan ve de davacı … Limited Şirketi’ne ait olan ticari defterler ve sair belgelerin çalınmış olduğunu, durumu fark eder etmez, aracın sürücüsü … tarafından en yakın polis merkezine gidilerek durumla ilgili şikayetçi olunmuş olduğunu, hırsızlık eylemi ile ilgili olarak soruşturmanın henüz tamamlanmamış ve şüphelilerin yakalanmamış olduğunu belirterek 2021 yılı ve geçmiş yıllara ait tüm defter, fatura ve sair belgelerin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince, somut olayda; davacı taraf söz konusu davacı şirkete ait 2021 yılı ve geçmiş yıllara ait tüm defter, fatura ve sair belelgerin hırsızlık olayı nedeniyle zayi olduğunu öne sürmüş ise de, davacının saklamakla yükümlü olduğu defterleri özenle korumadığı, basiretli bir tacir gibi davranmadığı (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 15/10/2007 tarih 2006/9938 esas 2007/12819 karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 03/12/2014 tarih 2014/13593 esas 2014/18941 karar sayılı emsal içtihatları), zayi belgesi verilmesi için tacirin kendisine kusur izafe edilemeyecek olan ve irade dışında meydana gelen olayların girebileceği, tacirin belgelerini muhafazada gerekli dikkat ve özeni göstermesi, ayrıca defter ve belgelerini şirket merkezinde bulundurması ve koruması için gerekli tedbirleri alması gerektiği, somut olayda, davacının defterlerinin muhafazasında ihtimam göstermesi gerektiği halde gerekli özeni göstermediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; hırsızlıkla alakalı soruşturma dosyası ve tanıklar dinlenmeden, noterden ilgili evraklar istenmeden karar verildiğini, basiretli bir tacir olarak hareket edilip edilmediği hakkında deliller toplanmadan kanıya varılarak davanın reddinin doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK 82/7. maddesi gereğince hasımsız açılan zayi belgesi istemine ilişkindir. Davacı, şirkete ait 2021 yılı ve geçmiş yıllara ait tüm defter, fatura ve sair belgelerin araçta meydana gelen hırsızlık sonucunda zayii olduğunu iddia etmiştir. İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir. İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Türk Ticaret Kanunu’nun 82/7. maddesi uyarınca, bir tacirin saklamakla mükellef olduğu defter ve kâğıtlar hırsızlık veya yangın, su baskını, yer sarsıntısı gibi bir afet sebebiyle ve kanuni müddet içinde ziya uğrarsa, tacir ziyaı öğrendiği tarihten itibaren on beş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yerin yetkili mahkemesinden kendisine zayi belgesi verilmesini isteyebilir. Mahkeme, lüzumlu gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir. Böyle bir vesika almamış olan tacir defterlerini ibrazdan kaçınmış sayılır. Somut uyuşmazlıkta talebin, TTK’nın 82/7. maddesinde öngörülen hakdüşürücü süre içinde yapıldığı anlaşılmaktadır. TTK’nın 82/7. maddesinde, zayi belgesi verilmesini gerektirecek zayi olma durumları sınırlı olarak sayılmamış ise de tacirin zayi belgesi isteyebilmesi için, defterlerin zayi olmasında kusur ve sorumluluğunun bulunmaması, tedbirli bir tacir gibi davranmasına rağmen zayi olayına engel olamamış durumda olması gerekir. Başka bir ifadeyle, tacirin yukarıda bahsedilen kanun maddesinden yararlanabilmesi için ticari defter ve belgelerinin korunabilmesi amacıyla gerekli dikkati ve ihtimamı göstermiş olması gerekmektedir. Ayrıca, ziya durumunun tacirin iradesi dışında meydana gelmesi zorunludur. Somut olayda; şirkete ait 2021 ve geçmiş yıllara ait tüm ticari defterlerin, faturaların ve sair belgelerin kural olarak şirket merkezinde bulundurulması ve korunması için gerekli tedbirlerin alınması gerekirken, bu kadar kapsamlı belgelerin başkaca şirketlere ait diğer belgelerle birlikte ne amaçla hırsızlaya konu edildiği iddia edilen araçta bulundurulduğunu açıklanamadığı gözetildiğinde, davacı tacirin, defterin muhafazasında gerekli dikkat ve özeni göstermediğinden, ilk derece mahkemesince verilen red kararı isabetlidir (Yargıtay 11 H.D’si 04/02/2008 tarih, 2006/14049 E. 2008/956K. Sayılı ilamı).Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacının istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve karar harcının Hazineye irad kaydına, 3-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-ç maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi