Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/334 E. 2021/333 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/334
KARAR NO : 2021/333
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/11/2020
NUMARASI : 2020/852 Esas
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/03/2021
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında talep edilen ihtiyati haciz isteminin reddine yönelik olarak verilen ara kararına karşı süresi içinde ihtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması uterine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA:Davacı (ihtiyati haciz isteyen) vekili, müvekkili şirketin, uzun yıllardan beri uluslararası taşımacılık sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalı firmanın, paletli malzemelerin taşınması talebiyle müvekkili şirkete başvurduğunu, akabinde taraflar arasında ilgili malzemelerin taşınmasına ilişkin 4 farklı sözleşmenin imzalandığını, bunun dışında, ayrıca davalının yazılı talebiyle, 5. farklı bir taşıma anlaşmasının daha kurulduğunu, davalının taraflar arasında belirlenen vadeye uygun olarak, sözleşmede belirlenen bedeli ödemeyi taahhüt ettiğini, müvekkilinin taşıma edimlerini ifa ettiğini, bu hizmetlere ilişkin olarak 2.200 Euro bedelli taşıma sözleşmesine ilişkin 06/09/2019 tarihli e-fatura, 2.250 Euro bedelli taşıma sözleşmesine ilişkin 06/09/2019 tarihli e-fatura, 2.300 Euro bedelli ticari teamüllere göre kurulan taşıma sözleşmesine ilişkin 13/09/2019 tarihli e-fatura, 2.250 Euro bedelli taşıma sözleşmesine ilişkin 13/09/2019 tarihli e-fatura olmak üzere 4 adet faturanın davalı şirketin nam ve hesabına kesildiğini, bunların dışında, 2.050 Euro bedelli davalı ile akdedilen ve müvekkilince ifa edilen taşıma sözleşmesine ilişkin 21/10/2019 tarihli 035077 no’lu açık faturanın ise , davalının yazılı talebi üzerine “….” firması adına kesildiğini, davalının müvekkili tarafından kendisine gönderilen Kasım 2019 dönemine ait 7.735 Euro tutarındaki cari hesap bakiye mutabakat talebine, elektronik mutabakat yoluyla mutabık kaldıklarını beyan ederek cevap vermiş olmasına rağmen, mutabık kalınan tutarı ödememekle birlikte, daha sonra müvekkilce gerçekleştirilen 2.050 Euro tutarındaki taşıma hizmetine ilişkin sözleşmeye dayalı kesilen faturaya ilişkin de herhangi bir ödemede bulunmadığını, ancak takipten önce sadece 2.200 Euro bedelli taşıma sözleşmesine istinaden düzenlenen 06.09.2019 tarihli fatura için 1.265 Euro kısmi ödeme yaptığını, kalan 9.785 Euro alacağın tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiş, aynı zamanda davalının müvekkilin alacağını sonuçsuz bırakmak için mal kaçırmak amaçlı hareket ettiğini belirterek davalı aleyhine ihtiyati hacze hükmedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR:İlk derece mahkemesince, davacının dava dilekçesi anlatımıyla talebinin itirazın iptali talebi olduğu, dosyadaki iddiaların bu aşamada soyut iddialar olduğu, iddiaları destekler mahiyette dosyaya somut bir delil de sunulmadığı, iddiaların yargılamayı gerektirdiği, yine borçlunun mal kaçırma hazırlığı içinde olmasına ve adres değiştirmesine ilişkin de herhangi bir delil sunulmadığı, bu haliyle yaklaşık ispat koşuluğunun gerçekleşmediği gerekçesiyle davacıın ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.Bu ara karara karşı davacı talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ile aralarındaki sözleşme gereğince taşıma edimlerini ifa ettiğini, taşıma hizmetini gerçekleştirdiğine dair “teslim CMR evrakları” ve hizmetlere ilişkin kesilen faturaların bulunduğunu, ayrıca müvekkili firmaya ait Kasım 2019 yılına ait cari hesap dökümüne mutabık kalındığı beyanını içeren elektronik mutabakatın olduğunu, alacağın varlığı konusunda,”yaklaşık ispat” ölçüsünün dikkate alınması gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılmasını istemiştir.Davalı vekilinin istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin tümünün zamanaşımına uğradığını, faturanın ihtiyati haciz kararı için yeterli olmadığını, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, faturalara esas olduğunu iddia ettiği taşımaları gerçekleştirdiğini de ispat edemediğini belirterek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE :Talep, itirazın iptali davasında talep edilen ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince, yaklaşık ispat gerçekleşmediğinden talebin reddine karar verilmiştir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257.maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir.İİK’nın 258/1. Maddesinin 2. Cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. Maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. Nitekim Yargıtay 19 HD 2015/4882 E 2015/12767 K 30.09.2015 T. Ve Yargıtay 11. HD 2016/2214 E 2016/2481 K 07.03.2016 T. Emsal kararında da belirtildiği üzere; İcra ve İflas Kanunu’nun 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin, alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması yeterlidir. Mahkemenin “alacağın varlığına kanaat getirmesinden” anlaşılması gereken, alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delillerin gösterilmesi yeterli kabul edilmektedir. Davacı taraf dava konusu alacağına dayanak 5 adet faturaya dayanmış olup, bu faturalar içeriği taşıma hizmetinin verildiğine dair konşimento ve dayanak belgeleri ile birlikte bu taşımalara ilişkin olarak yazılı sözleşmelerinin yanısıra, elektronik iletileri ve taraflara ait Ba/Bs formlarını dosyaya sunmuş olduğu, bu faturalardan 21.10.2019 tarihli 2.050 Euro bedelli faturanın ise davacının da kabulünde olduğu üzere, davalı dışında yabancı menşeli başka bir firma adına düzenlenmiş olduğu görülmüştür. Bu açıklamalar ışığında, dava konusu faturalardan, 06/09/2019 tarihli 2.200 Euro; 13/09/2019 tarihli 2.250 Euro; 06/09/2019 tarihli 2.250 Euro ve 13/09/2019 tarihli 2.300 Euro bedelli olmak üzere 4 adet fatura yönünden dosya kapsamı itibariyle yaklaşık ispat olgusunun gerçekleştiği sonuç ve kanaatine varılmakla bu faturalar toplamı alacağa yönelik davalının 1.265 Euro kısmi ödemesinin olduğu davacının kabulünde olmasına göre, bakiye 7.735 Euro alacak yönünden ihtiyati hacze karar vermek gerekmiştir.Açıklanan nedenlerle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; istinafa konu ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararın HMK’nın 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA;1-7.735 Euro alacak yönünden alacağın % 15 ‘ine tekabül eden 10.388,41 TL teminat (nakit veya kesin-süresiz banka teminat mektubu) karşılığında İİK.’nin 257/1 maddesi gereğince kabulü ile borçlu menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından borca yetecek miktarın İHTİYATEN HACZİNE, 2-İİK’nın 261. maddesi uyarınca on gün içinde infaz edilmemesi halinde ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalkmış sayılacağının ihtarına,3- Teminata ilişkin ara kararın yerine getirilmesi ve kanuni süresi içerisinde kararın uygulanmasının talep edilmesi halinde kararın yetkili İcra Müdürlüğünce infaz edilmesine, 4-İstinaf kanun yoluna başvuran alacaklı tarafından yatırılan 162,10TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; 59,30-TL peşin istinaf karar harcının talep halinde yatırana İADESİNE, 5-Davacı tarafça yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince esas hükümle birlikte, yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362(1)-f maddesi ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.