Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/263 E. 2021/690 K. 07.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/263
KARAR NO: 2021/690
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/10/2020
NUMARASI: 2019/644 Esas – 2020/795 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/06/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalıya verilen taşıma hizmeti nedeniyle düzenlenen faturalara göre oluşan cari hesap alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibine haksız itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın % 20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin yetkisiz olduğu zira taraflar arasındaki sözleşmenin 11. maddesine göre, İstanbul Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek davanın usulden reddine, olmadığı takdirde esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, tacir olan taraflar arasındaki sözleşmenin 11. maddesinde İstanbul Mahkemelerinin yetkili olacağına ilişkin yetki şartının bulunması ve davalının süresinde usulüne uygun olarak yetki itirazını ileri sürmesine göre davanın yetki yönünden usulden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ilişkinin taşıma sözleşmesinden kaynaklanan navlun ücreti nedeniyle düzenlenen fatura ve cari hesap alacağı olup, TBK 89.HMK 10. maddeleri ve müvekkili şirketin kurulu adrese göre, İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, taşıma ilişkisinden kaynaklanan navlun ücreti için düzenlenen faturalara göre oluşan cari hesap alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yazılı gerekçe ile davanın usulden reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içnde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nn 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davaya esas icra dosyası içeriğine göre; davalı borçlu vekili icra dairesinin yetkisine itirazla yetkili icra dairesinin İstanbul İcra Daireleri olduğunu bildirmiştir. İtirazın iptali davalarında, hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmişse öncelikle icra dairesinin yetkisine itirazın karara bağlanması gerekir. Zira icra dairesinin yetkisine vaki itirazın haklı olduğu sonucuna varılması halinde, mahkemece, davanın, HMK 114/2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekmektedir. HMK 117/2 maddesine göre, ilk itirazlar dava şartlarından sonra incelenir. İcra dairesinin yetkili olup olmadığının belirlenmesinde İİK 50. maddesi yollamasıyla HMK’nın mahkemelerin yetkisini düzenleyen hükümleri uygulanacaktır. 6100 sayılı HMK’nın “yetki sözleşmesi” başlığını taşıyan 17. maddesinde “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” HMK’nın 18/2. maddesinde ise ” Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesi şarttır.”hükmü mevcuttur. Bu düzenlemelere göre; yetki sözleşmesinde veya yetki şartının bulunduğu sözleşmede taraflarca aksi kararlaştırılmadığı sürece dava, yetki sözleşmesiyle belirlenen mahkemede açılmalıdır. Başka bir anlatımla geçerli bir yetki sözleşmesi veya yetki şartı olması halinde aksi sözleşmede kararlaştırılmadığı durumlarda yetki sözleşmesinde belirlenen mahkemenin yetkisi genel ve diğer yetkili mahkemelerin yetkisini ortadan kaldıracaktır. Somut olayda, tacir olan taraflar arasındaki sözleşmenin 11. maddesinde, ihtilaf halinde İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olacağı kararlaştırılmış olup, yetkili kılınan bu mahkemenin HMK’da belirlenen genel yetkili diğer yetkili mahkemelerin yetkisini kaldırmadığı ayrıca hükme bağlanmış değildir. O halde, İİK 50. maddesi yollamasıyla; HMK 17.maddesi uyarınca yetkili icra dairesi, İstanbul İcra Dairesidir. İcra takibi davacı alacaklı tarafından, yetkisiz icra dairesinde yapılmış olup, davalı borçlu tarafından süresi içerisinde usulüne uygun olarak icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği anlaşılmakla; bu itirazın haklılığı nedeniyle davanın HMK 114/2 ve HMK 115. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken HMK 114/2,HMK 115 ve 117/2 maddelerine aykırı olarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılamaya gerek olmadığından ve dava şartlarının kamu düzenine ilişkin olmasına yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği yönündeki HMK 115. madde hükmü uyarınca davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, istinafa konu ilk derece mahkemesinin kararının HMK.’nın 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA, 1-Davanın, yetkili icra dairesinde takip yapılmasına ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nun 114/2 ve 115/2. Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE 2- Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca, takdir edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, 3-Alınması gereken 59,30 TL harçtan davacı tarafından peşin harç olarak yatırılan 254,76-TL’nin mahsubu ile fazla alınan 195,46‬ TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine, 4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 5- Davalı tarafından herhangi bir yargılama masrafı yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 7-Karar kesinleştiğinde taraflardan alınan gider ve delil avansının harcanmayan kısmının yatırana iadesine, 8-İstinaf aşamasındaki harç ve yargılama giderleri yönünden; a-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya ilk derece mahkemesince iadesine, b-Davacı tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 162,10 TL istinaf başvuru harcı, tebligat ve dosyanın posta masrafı toplamı 72,50 TL olmak üzere toplam 234,60- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)-a maddesi uyarınca KESİN olarak oy birliğiyle karar verildi. 07/06/2021