Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/2226 E. 2022/582 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2226
KARAR NO: 2022/582
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/11/2021
NUMARASI: 2021/291 Esas-2021/82 Karar
DAVA: Kayyımlık
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/04/2022
İlk derece mahkemesince verilen davanın kabulüne yönelik hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin ortağı ve müdürü olduğu şirkete karşı, İstanbul 20 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/626 E.sayılı dosyasında, genel kurul karar iptali davası açtığı, şirketin %50 hissedarının müvekkili, geri kalan %50 hissedarının da davalı … olduğu, şirketin diğer müdürü olan dava dışı …’nun müdürlük yetkisinin, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/576 E.sayılı dosyasında verilen 05/11/2019 tarihli kararı ile tedbiren kaldırıldığı, İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/626 Esas sayılı dosyasında, mahkemece, … Ltd Şti’nin görülmekte olan davada temsili açısından temsil kayyumu tayini davası açması için süre verilmesi verildiğini belirterek anılan davada şirketin temsili için adı geçen şirkete temsil kayyumu atanmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davacının bildirdiği kayyum adayını tanımamaları nedeniyle mahkemece tarafsız bir kayyum atanması gerektiğini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece toplanan deliller ve tam dosya kapsamına göre; … Ltd Şti’nin iki ortaklı olduğu, ortaklarının davalı … ve davacı … olduğu, davacı …’nın münferid imza yetkisine sahip müdür olarak atandığı, İstanbul 20.Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmekte olan 2019/626 E.sayılı dosyasında şirket ortağı ve aynı zamanda şirket müdür olan … tarafından … Ltd Şti aleyhine 15/08/2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların yok hükmünde olduğuna ilişkin dava açıldığı, davacı …’nın şirketin yetkili müdürü olması dolayısıyla bu davada menfaat çıkar çatışması oluştuğu, … Ltd Şti’ne İstanbul 20 Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmekte olan 2019/626 E.sayılı dosyasında temsil edilmek üzere temsil kayyumu atanmasında hukuki menfaat bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile İst 20 ATM nin 2019/626 E sayılı dosyasında görülmekte olan davada … Ltd Şti temsil etmek üzere temsil kayyumu olarak Mali Müşavir …’nin seçilmesine, temsil kayyumuna aylık 1.000-TL ücret ödenmesine karar verilmiş ve davacı yararına vekalet ücreti ile masraflara hükmedilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesiyle; mahkemece müvekkili aleyhine vekalet ücreti ve masraflara hükmedildiği, öncelikle söz konusu davanın, davacının iddia ettiği ve müvekkilinin de itiraz ederek reddini talep ettiği bir dava olmadığı, hatta müvekkilinin davalı olarak gösterilmesinin dahi hukuka aykırı olduğu, davalı olarak … şirketinin, müvekkilinin ise şirket ortağı olarak gösterilmesi gerektiği, kayyum talebinin şirkete karşı olduğu, davanın, tarafların bir iddiası ile açılmadığı, tarafların … şirketinin ortaklarının diğer ortak davacı …’nın şirkete karşı açtığı genel kurul iptali davasında bir çıkar çatışması olduğundan, davada temsil etmek üzere kayyım atanması için Irına’ya süre verildiği, müvekkilim bu davada yalnızca müdahil olduğu, mahkemenin yönlendirmesi ile şirketin kayyım tarafından yalnızca davada temsili sağlanmak üzere açıldığı, duruşmalı olarak görülmesi gereken işlerden dahi olmadığı, TTK’ da kayyıma atamaya ilişkin davaların dosya üzerinden incelenmesi araştırma gereken hususlarda duruşma açılmasının düzenlendiği, davada araştırılacak bir husus olmadığı, mahkeme tarafından kayyım atanıp atanmayacağının araştırılmasının gerekmediği, İstanbul 20. Asliye ticaret mahkemesinin kayyım gerekliliğine karar verdiği, yapılacak işin dosya üzerinden inceleme yapılarak listeden seçilecek uygun bir kayyım atanması olduğu, haksız yere aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedildiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının bu yönden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, TMK’nın 426/2 maddesi uyarınca temsil kayyımı atanması istemine ilişkindir. Davacı tarafından açılan genel kurul kararının iptaline ilişkin davanın görüldüğü mahkemece, davalı şirkete temsil kayyumu atanması için davacı taraf süre verilmesi nedeniyle eldeki dava açılmış olup, ilk derece mahkemesince, yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda davanın kabulüne ve davacı yararına yargılama giderlerine karar verilmiş, bu karara karşı, yargılama giderleri yönünden davalı vekili tarafından yasal süresi içresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru sebepleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re’sen yapılmıştır. Davacı tarafından, ortağı ve müdürü olduğu şirkete karşı açılan genel kurul davasında, mahkemece davacıya, taraf teşkilinin sağlanması bakımından şirkete davada temsili için kayyum tayin ettirilmesi bakımından dava açması için süre verilmiştir. Eldeki dava bu nedenle açılmış olup, esasen, genel kurul iptali davasına bakan mahkemece oluşturulacak bir ara karar ile de, şirketin temsili için temsil kayyumu atanmasına engel bir durum bulunmamaktadır. Zira taraf teşkili, mahkemece re’sen gözönüne alınması gereken hususlardan olup,TMK 426/2 maddesinde düzenlenen temsil kayyumu şirketi sadece görülmekte olan davada temsil edecektir. Bu tür bir karar, sicile tescil ve ilanı gerekmeyen münhasıran o davada taraf teşkilinin sağlanması için verilmektedir.Açılan davada, kayyum edilmesi gereken gerçek veya tüzel kişinin taraf gösterilmesi gerekli ve yeterlidir. Niteliği gereği 6100 sayılı HMK 382. maddesinde düzenlenen çekişmesiz yargı işidir. HMK 382/1-3 bendinde, hakimin re’sen harekete geçmesi gereken haller çekişmesiz yargı işi olarak tanımlanmıştır. Somut olayda; genel kurul iptali davasında davalı olan şirket iki ortaklı olup, %50’şer oranında pay sahiplerinin davacı ve eldeki davada davalı olarak gösterilen … olduğu, şirket müdürlerinden birinin genel kurul davasını açan ortak …, diğerinin ise şirket ortağı olmayan … olduğu ancak ortak olmayan müdürün, müdürlük görevinin başka bir mahkemece tedbiren kaldırıldığı dolayısıyla derdest olan genel kurul davasında, şirket müdürü ve ortağı davacı ile şirket arasında menfaat çatışması olduğu gibi diğer müdürün geçici olarak da olsa; temsil yetkisinin bulunmadığı anlaşıldığından; şirketin temsilinin ve taraf teşkilinin sağlanması bakımından şirkete temsil kayyumu atanması usul ve yasaya uygundur. Ne var ki şirketin diğer ortağının, temsil kayyumu tayini davası açılmasına sebebiyet vermediği gibi şirketin mevcut durumu itibarıyla re’sen harekete geçilerek taraf teşkilini teminen davanın görüldüğü mahkemece oluşturulan ara kararı gereği açılan davada şirket ortağı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir. Bu nedenle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ancak yeniden yargılamaya gerek olmadığından; davanın kabulü ile … Ltd.Şti ‘ye . …’nin temsil kayyumu olarak atanmasına, davalı olarak gösterilen ortak aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 1-Davanın KABULÜ ile, İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/626 Esas sayılı dosyasında görülmekte olan davada … Ltd Şti temsil etmek üzere temsil kayyumu olarak mali müşavir …’nin seçilmesine, temsil kayyumuna aylık 1.000-TL ücret ödenmesine, 2-Temsil kayyumunun aylık 1.000 TL’lik ücretinin davacı tarafından karşılanmasına, üç aylık 3.000-TL’lik ücretin kayyum tarafından işlemlerin yapabilmesi açısından peşin olarak davacı tarafından mahkeme veznesine yatırılmasına, 3-Harç peşin alınmış olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, 5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, 6-İstinaf yargılamasına ilişkin olarak; a-Davalı tarafından yatırılan 59,30-TL istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, b-İstinaf aşamasında davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcı 121,30 TL’nin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, c-Hükümden sonra davalı gider avansından karşılanan posta ve tebligat masraflarının davalı üzerinde bırakılmasına, 7-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 28/04/2022