Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/2165 E. 2021/1646 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2165
KARAR NO: 2021/1646
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET
ARA KARAR TARİHİ: 04/11/2021
NUMARASI: 2021/565 Esas (DERDEST)
TALEP: İhtiyati Tedbire İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/12/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini, ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceğini, davacının bu yönde bir talebinin olmadığını belirterek tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiş, ayrıca 03.11.2021 tarihli duruşmada tensip zaptında verilen tedbir kararına itiraz ettiklerini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından, takibe konu faturalar nedeniyle davalıya borçlu olmadığından bahisle İİK’nın 72/2. Maddesi kapsamında icra takibinin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiş, Mahkemece talep kısmen kabul edilerek icra veznesine giren paranın ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesinin ardından aleyhine ihtiyati tedbir verilen davalı vekilince duruşmada tedbire itiraz edildiğinin bildirilmesi üzerine, istinaf incelemesine konu ara kararı veren ilk derece Mahkemesi tarafından ihtiyati tedbire itiraz hakkında yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, “Davacı tarafından, icra takibinden sonra takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir talep edildiğindan İİK’nun 72/2 ve 72/3 maddeleri gereğince icra takibinden sonra tedbir yolu ile icra takibinin durdurulması yönünde karar verilemeyeceği anlaşılmış olup, mahkemece bu yönde verilen kararda bir isabetsizlik yoktur. Ancak takipten sonra açılan menfi tespit davasında tedbiren icra takibinin durdurulması mümkün değil ise de; davacı vekilinin talebinin “çoğun içinde az da vardır” kuralı gereğince İİK’nun 72/3. maddesindeki “icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi” yönündeki tedbiri de kapsadığının kabulü gerekir.(İstanbul BAM 45. Hukuk Dairesi’nin 2021/1381 esas, 2021/971 karar) İİK 72/3 maddesinin hükmüne göre icra takibinden sonra başlatılan menfi tespit davasında takip durdurulamayacağından davacı tarafın takibin durdurulmasına ilişkin tedbir talebinin reddine karar verilmiş ve davacı tarafça açıkça icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde bir talepte bulunulmamış ise de, çoğun içinde azda vardır kuralı gereği dosya kapsamına ve sunulan delillere göre icra veznesine girmiş veya girecek paranın alacaklıya ödenmemesi ile ilgili ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile; İİK’nun 72/3. maddesi gereğince icra müdürlüğünden alınacak kapak hesabına göre, icra veznesinde kapak hesabının %15’i (yüzde on beş) oranındaki nakdi teminat tutarını Mahkememiz veznesine yatırdığında veya muteber bir bankanın kesin ve süresiz nitelikteki teminat mektubunu (şayet davacı bir banka ise kendisi dışındaki bir başka bankaya ait teminat mektubu olmak kaydıyla) mahkememize ibraz ettiğinde Bakırköy .. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasındaki icra takibi nedeniyle icra veznesine hangi yolla olursa olsun girmiş veya girecek her türlü paranın tedbiren davalıya ödenmemesine/verilmemesine dair verilen karar, dosya kapsamına, yasal mevzuata ve içtihatlara uygun olarak verildiğinden tedbire yapılan itirazın reddine, …” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesi ile net bir şekilde takibin durdurulmasını talep ettiği açık ve net olmasına karşın ve mahkeme tarafından İİK 72/3 maddesinin hükmüne göre icra takibinden sonra başlatılan menfi tespit davasında takip durdurulamayacağından davacı tarafın takibin durdurulmasına ilişkin tedbir talebinin reddine karar verilmişken; davacı tarafın bu yönde bir talebi olmamasına karşın “icra takibi nedeniyle icra veznesine hangi yolla olursa olsun girmiş veya girecek her türlü paranın tedbiren davalıya ödenmemesi /verilmemesi” şeklindeki bir ihtiyati tedbir kararına hükmedilmesinin talebe bağlılık ilkesi gereği açıkça hukuka aykırı olduğunu beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Talep, icra takibinin haksız başlatıldığı iddiasına dayalı olarak verilen ihtiyati tedbirin itirazen kaldırılması, istemidir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, ihtiyati tedbirin şartlarının bulunup bulunmadığı ve talebin aşılıp aşılmadığı noktasındadır. Davalı takip alacaklısı tarafından, davacı takip borçlusu hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında iki adet faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatılmıştır.Davacı tarafça, takibe konu faturalar nedeniyle davalıya borçlu olmadığı iddiasıyla açılan eldeki davada icra takibinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talep edilmiş ve Mahkemece 09.07.2021 tarihli tensip zaptının … nolu ara kararı ile talep kısmen kabul edilerek icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesine karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 394/1. Maddesinde, karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebileceği; 4. Fıkrada ise itirazın dilekçeyle yapılacağı, itiraz edenin, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorunda olduğu ve mahkemenin, ilgilileri dinlemek üzere davet ederek; gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını vereceği düzenlenmiştir. Anılan yasa maddesinde de açıkça belirtildiği gibi ihtiyati tedbire itirazın dilekçeyle yapılması şarttır. Her ne kadar mahkemece davalının cevap dilekçesindeki beyanları itiraz olarak değerlendirilmiş ise de, cevap dilekçesinde sadece “icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir ki davacının da bu yönde bir talebi yoktur” şeklinde beyanda bulunduktan sonra ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi istenmiştir. Görüldüğü üzere dilekçe içeriği ihtiyati tedbire itiraza dair bir beyan içermemekte olup, herhangi bir itiraz nedeni de bildirilmiş değildir. Dolayısıyla cevap dilekçesindeki beyanlar ihtiyati tedbire itiraz niteliği taşımamaktadır. 6100 sayılı HMK’nın 341/1. maddesine, ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilineceği şeklindeki açık düzenleme karşısında, ara kararların istisnalar hariç olmak üzere istinafı mümkün değildir. İhtiyati tedbire karşı geçerli bir itiraz bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine de gerek yoktur. Mahkemece duruşmada davalının beyanı alınarak geçerli bir itiraz olmadığı halde itirazın reddine karar verilmiş olması, mahkemenin ara kararını, istinafa elverişli olan itiraz üzerine verilen karar niteliğine getirmez. Dolayısıyla Mahkemenin 04.11.2021 tarihli ara kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması mümkün değildir. Bu nedenle ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; 1-İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin istinaf dilekçesinin HMK’nın 341/1 ve 346/1. Maddesi uyarınca REDDİNE, 2-İstinaf yoluna başvuru sırasında alınan istinaf karar harcı ile istinaf başvuru harcının istemi halinde ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekiline iadesine, 3-İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili tarafından istinaf aşamasında yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 30/12/2021