Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/2152 E. 2021/1651 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2152
KARAR NO: 2021/1651
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/12/2020
NUMARASI: 2018/1390 Esas – 2020/918 Karar
DAVA: Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/12/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davacı şirket yetkilisi …’nun sahibi olduğu taşınmazda resmi kuruluş tarihinden itibaren kiracısı sıfatı ile ticari işlerini yürüttüğünü, 02/02/2018 tarihinde ise bu adresten ayrılarak ticari faaliyetlerine devam ettiğini, bu süre zarfında gerek müvekkili şirket ve şirket yetkilileri gerekse de davalı şirket ve şirket yetkilileri aralarında zaman zaman yaptıkları sözleşme ve protokollerle ortak ticaret ve ticari faaliyetler yaptığını, müvekkili … Aş’nin 21/05/2013 tarihinde davalı şirket yetkilisi …’nun oğlu olan … ve müvekkili şirketin yetkilisi …’nun oğlu … ile ortak olarak kurulduğunu, müvekkilinin … ve … ödeme planı doğrultusunda … A.O’ya karşı 51.158,94 TL ve 54.481,2 Euro ödeme yapmasının akabinde tarafların … ile …’nun gözüktüğünü ancak protokolde …, …, …, … ve … imzasının bulunduğu ‘Şirket Hisse Devri Protokolüdür’ adı altında 01/09/2014 tarihli protokol imzalandığını beyanla davalı ile imzalanan “Şirket Hisse Devri Protokolü’nün 3. maddesi gereği davalıya ödenen makine bedellerinin davalının temerrüde düştüğü tarih olan 14/08/2018 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu sözleşmenin hiçbir maddesi uygulanmadığından sözleşmenin geçerliliğinin söz konusu olmadığını, davacı tarafından leasing firmasından alınan makinaların bedellerinin ödenmemiş olup makine bedellerini ödeyen müvekkilii şirket olduğunu, bunlara ilişkin banka dekontlarının da mevcut olduğunu beyanla davanın reddine, karşı taraf aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Mahkememizin 11/09/2020 tarihli celsesine davacı taraf gelmemiş ve mazeret de bildirmemiş olduğundan HMK’ nun 150. maddesi gereğince davanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 150. maddesinin 5. fıkrasında davanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 ay içerisinde yenilenmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek esas kaydının kapatılacağı düzenlenmiştir. Yasal 3 aylık süre içinde yenilenmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına, …” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin 11/09/2020 tarihli celsesinde HMK m.150 gereğince davanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği ifade edilmişse de; söz konusu duruşma zaptının tebliğ edilmediğini, 25/10/2019 tarihli celsede sunulan mazeret dilekçesinde açıkça ”Yukarıda bilgileri yer alan ilgili dosyada, müvekkil şirketin Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2018/413 Esas sayılı dosyası ile iflasına karar verilmiş olup bu bağlamda İİK 194 uyarınca hukuk davalarının durması ve kanun uyarınca vekalet yetkimizin son bulması nedeniyle 25/10/2019 tarihli duruşmaya katılamayacakları, keza iflas kararına verilen dosyanın istinafta olması sebebiyle dosyanın durdurulmasını saygı ile arz ve talep ederim.” denildiğini, hal böyleyken, söz konusu iflas dosyasına herhangi bir talepte bulunulmadan ve dosyanın takip edilip edilmeyeceğine yönelik bir bilgi sorulmadan taraflarınca takip edileceğine karar verilmesinin de ayrıca usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, hisse devir protokolünden kaynaklanan alacak davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davanın açılmamış sayılmasına ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı noktasındadır. Mahkemece, davacı tarafın 11.09.2020 tarihli celseye mazeretsiz katılmadığından bahisle dava dosyası işlemden kaldırılmış ve sonrasında süresinde yenilenmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 150/1. maddesinde, usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan tarafların, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceği düzenlenmiştir. Ancak, 12/07/2019 tarihli celse de davacı vekilince sunulan dilekçede davacı şirketin iflasına yönelik karar verildiği ve bu sebeple vekalet yetkisinin son bulduğunun belirtilmesi, davalılar vekilinin davanın ikinci alacaklılar toplantısından 10 gün sonrasına kadar durdurulmasına karar verilmesini talep etmesi üzerine Mahkemece davacı şirketin Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin verilen 24/01/2019 tarihli 2018/413 Esas sayılı ilamı ile 24/01/2019 tarih, saat 10:31 itibariyle iflasına karar verilmiş olup, iflas kararının kesinleşip kesinleşmediğinin sorulması için müzekkere yazılmasına, iflas kararı kesinleşmemiş ise kesinleşmesinin beklenmesine, kesinleşmiş ise ikinci alacaklılar toplantısının yapılmasından 10 gün sonrasına kadar davanın durdurulmasına ve davacıya İİK’nun 245 ve 255/2 madde gereğince davayı takip konusunda aldığı belge varsa sunması için 2 hafta süre verilmesine, sunulduğu takdirde davanın esasının incelenmesine, sunulmadığı takdirde davanın iflas idaresine ihbarı ile taraf teşkilinin sağlanmasına karar verilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 194/1. maddesi, acele haller müstesna olmak üzere müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları durur ve ancak alacaklıların ikinci toplanmasından on gün sonra devam olunabilir, şeklindedir. Maddenin 2.fıkrasında ise dava durduğu müddetçe zamanaşımı ve hakkı düşüren müddetlerin işlemeyeceği düzenlenmiştir. Ancak ikinci alacaklılar toplantısı sadece iflasın adi tasfiyesi halinde söz konusu olup, basit tasfiyede ikinci alacaklılar toplantısı söz konusu değildir. Ayrıca basit tasfiyede iflas masası iflas müdürlüğünce temsil edilirken, adi tasfiyede iflas idaresince temsil olunmaktadır. Bu sebeple uygulanacak hükümlerin tespiti için öncelikle iflas müdürlüğünden tasfiyenin hangi usule göre yürütüldüğünün sorulması gerekir. Her iki halde de iflastan sonra müflis şirketin tasarruf ehliyeti son bulur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu(TBK)’nun 513/1. Maddesine göre, sözleşmeden veya işin niteliğinden aksi anlaşılmadıkça sözleşme, vekilin veya vekâlet verenin ölümü, ehliyetini kaybetmesi ya da iflası ile kendiliğinden sona ermiş olur. Mahkemece, tasfiyenin hangi usule göre yapıldığı sorularak basit tasfiye usulünün uygulanması halinde iflas dairesine tebligat çıkarılarak, adi tasfiye halinde ikinci alacaklılar toplantısından sonra oluşacak iflas idaresine tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanarak yargılamaya devam edilmesi gerekirken, davacı vekilinin vekalet görevinin sona erdiği gözetilmeden ve 12/07/2019 tarihli celsede verilen ara karar gereği yerine getirilmeden dava dosyasının işlemden kaldırılması isabetli olmamıştır. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda, Mahkemece hatalı değerlendirme ve eksik inceleme ile yargılamanın sonuçlandırılması isabetli görülmemiş ve bu nedenle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-5 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, 2-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, 3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)g maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 30/12/2021