Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/2127 E. 2021/1686 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2127
KARAR NO: 2021/1686
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/03/2021
NUMARASI: 2020/526 Esas – 2021/234 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/12/2022
Taraflar arasındaki Şirketin İhyası davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı tasfiye memuru tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Vekiledeni … adına …, … Ltd.Şti.ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nı hasım göstermek suretiyle İstanbul 19. İş Mahkemesinin 2017/429 Esas sayılı dosyası ile hizmet tespiti davasının ikame edildiği, işbu davada davalı … Ltd. Şti’nin ticaret sicil kaydının kapalı olduğu ve yine aynı mahkemenin 17/09/2020 tarihli 7. celsesinde verilen 1 nolu ara karar ile dosyada taraf teşkilinin sağlanması için ilgili şirketin ihyasının gerektiği ve işbu sebeple davacı yana Asliye Ticaret Mahkemelerinde ihya davası açmak üzere 2 haftalık süre verildiği beyanla, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü sicilinde kayıtlı … Ltd. Şti. ünvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP: Davalı … Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; Vekiledeninin TTK’nun 32 ve Ticaret sicil Yönetmeliğinin 34. maddeleri çerçevesinde hareket ettiğini, vekil edeninin mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi tekrar sicile tescil yükümlülüğünün bulunmadığını, yapılan işlemde hukuka aykırılık olmadığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun tasfiye memurunda olduğunu beyanla, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; İhyası istenen şirketin 06.06.2013 tarihinde tasfiye edildiğini, ticaret sicilden de terkin edildiğini ve ihya davası açmak için 5 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu, davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini, tasfiye edilen şirkete ait mal varlığı olmaması nedeniyle de davanın reddi gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece sicilden tasfiye sonucu terkin edilen … Limited Şirketi aleyhine açılmış derdest dava bulunduğu,derdest dava nedeniyle davacının ihya davası açmakta ve tüzel kişiliğin ihyasının talep etmekte hukuki menfaati olduğu, gerekçesiyle davanın kabulü ile; İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu’nun … sicil numarasında kayıtlı … Limited Şirketi’nin sicil kaydının yeniden ihyasına, tasfiye memuru olarak …’ün atanmasına karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı tasfiye memuru tarafından istinaf başvurusundan bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı tasfiye memuru istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın; İstanbul 19. İş Mahkemesinde derdest olan 2017-429 Esas sayılı dosyada verilen 17.09.2020 tarihli ara karan gereğince, (2) haftalık kesin süre içinde açılıp, açılmadığının tespitle, süresinde açılmayan işbu davanın; evvelemirde, hakdüşümü süresi yönünden reddini talep ettiklerini, ihyası istenen şirketin, 08.02.2021 tarihli davaya cevap dilekçeleri ekinde mahkemeye sundukları belgelere göre, 06.06.2013 tarihinde tasfiye edildiğinden ve ticaret sicilinden de terkin edildiğinden ve ihya davası; (5) yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğundan, süresinde açılmayan işbu davanın, zamanaşımı süresi yönünden de reddini talep ettiklerini, Mahkemenin, bu taleplerle ilgili olumlu, olumsuz bir değerlendirme yapmadığını, açıkladıkları nedenlerle; içtihadi ve yasal dayanağı olmayan mahalli kararın, bozulmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK’nın 547. Maddesi uyarınca tasfiye sonucu ticaret sicilinden terkin edilen şirketin derdest dava nedeniyle tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı tasfiye memuru tarafından, istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. TTK’nın 547. maddesi gereğince ” (1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir”. Alacaklıların çağrılması ve korunması başlıklı 541/3 maddesinde” şirketin, henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçlarını karşılayacak tutarda para notere depo edilir” hükümleri düzenlenmiştir. Şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir.Tüzel kişiliğin son bulması sonucunu doğuran fesih ve tasfiye işleminin hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün olmayıp bu durumda bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına olacaktır. Ek tasfiye niteliği gereği yeni bir hukuki durum yaratmayıp,tasfiye aşamasında ihmal edilen veya eksik yapılan işlerin tamamlanmasına imkan sağlayarak tasfiyenin gerçek anlamda tamamlanmasına hizmet eden geçici bir tedbir niteliğindedir. Tasfiyesiz resen terkin edilen şirketler hakkındaTTK geçiçi 7. Maddesi uyarınca açılan ihya davalarının aksine TTK 547 maddesi uyarınca açılan ihya (ek tasfiye) davaları için kanunda herhangi bir zaman aşımı ve hakdüşürücü süre düzenlenmemiştir. Somut olayda ihyası talep edilen … Ltd.Şti’nin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde kayıtlı iken tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru davalının, 06/06/2013 tarihinde şirketin tasfiye kapanışı yapılarak ticaret sicilden kaydının terkin edildiği, davacı tarafından ihyası istenen şirket hakkında işcilik alacakları için açılan İstanbul 19 İş Mahkemesi’nin 2017/429 Esas sayılı Hizmet Tespiti davasının derdest olduğu, bu hale göre anılan dava dosyası nedeniyle şirketin ihyasını istemekte haklı ve hukuki hukuki yararı bulunduğu ve terkin edilen şirket yönünden ek tasfiye koşulları oluştuğu ve davanın herhangi bir zamana ayşımı süresine tabii olmadığı anlaşılmıştır.Davalı tasfiye memuru vekili davanın derdest davada verilen kesin sürede açılmadığını ileri sürmüş ise de ileri sürülen bu husular eldeki davada incelenmesi gereken bir konu olmayıp devam eden derdest davada karşı ileri sürelebilecek hususlar olup, davalı tasfiye memuru vekilinin tasfiyenin usulüne uygun yapıldığı ve şirketin ihyasını gerektiren koşulların oluşmadığı yönünde ileri sürülen istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Buna göre mahkemece davanın kabulü ile derdest davaya hasren davaya konu şirketin ihyası ile ticaret sicil müdürlüğüne tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2- Alınması gerekli istinaf karar harcı başlangıçta peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda,HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ YASA YOLU açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 30/12/2022