Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/2059 E. 2021/1592 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2059
KARAR NO: 2021/1592
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAH.
TARİHİ: 15/06/2021
NUMARASI: 2021/394 Esas-2021/497 Karar
DAVA: Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/12/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkilinin 2018 yılında kurulan, tek faaliyet konusunun hurda gemi ithal etmek, bunların bozumu ve sökümü işi olup, bu faaliyetini gerçekleştirmek için İzmir/Aliağa’da bulunan … parsel sayılı taşınmazın 30.000m2’sini davalılardan … A.Ş ile akdettiği 12.02.2019 tarihli süresi 30.11.2030 tarihine kadar olan kira sözleşmesi ile kiraladığı ve yapılacak işin niteliği gereği taşınmaza yatırım yapıldığı gibi Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü ve Tersaneler ve Kıyı Genel Müdürlüğünden, Gemi Söküm İzin ve Yetki Belgelerinin alındığı ve faaliyetine başladığı, davalı … Planlama tarafından gönderilen 23.02.2021 tarihli ihtarname ile kira konusu taşınmazın, 18.02.2021 tarihli kira sözleşmesi ile davalılardan … A.Ş’ye kiralandığı bu nedenle tahliye edilmesinin istendiği, gerekçe olarak da, 09.02.2021 tarihli devir ihbarnamesinin gösterildiği, müvekkilinin devir ihbarnamesinden haberdar olmadığı , bu ihtarname ile müvekkil şirketin münferit yetkilisi davalı… tarafından Kira Sözleşmesi Tasfiye Protokolü ve Tahliye Taahhüdünün imzalandığının öğrenildiği ve adı geçen davalı tarafından davalı … Planlamaya gönderilen 09.02.2021 tarihli devir ihbarnamesinde, müvekkilinin davalı …Planlama ile imzaladığı kira sözleşmesi ve ek protokollerin devir tarihine kadar olan tüm hak ve yükümlülükleri ile davalı … A.Ş’ye devredilmesine izin verilmesinin talep edildiğinin anlaşıldığı, davalı … A.Ş ‘ye gönderilen cevabi ihtarla, şirketin devir izin talebinden haberdar olmadığı, yapılan işlemin geçersiz olduğunun bildirildiği, daha sonra ilgili kurumlar nezdinde bulunan gemi söküm yetki ve izin belgelerinin müvekkilinin faaliyetten çekilmiş olduğu gerekçesiyle iptal edilmiş olduğunun öğrenildiği ve İdare Mahkemelerinde bu işlemlerin iptalini teminen dava açtıkları, mahkeme vasıtasıyla, müvekkilinin kira konusu taşınmazda faaliyetine devam ettiğinin tespit ettirildiği, davalı …’nin temsil yetkisini kötüye kullanarak davalı … Planlama ile 18.02.2021 tarihli Kira Sözleşmesi Tasfiye Protokolü ve Tahliye Taahhütnamesi ile daha önceden adı geçen şirkete gönderdiği 09.02.2021 tarihli devir izin talebi ve davalı … A.Ş ile imzaladığı 19.02.2021 tarihli Teslim-Tesellüm Belgesinin geçersiz olduğu zira davalı …’nin, teyzesinin oğlu olan … ‘a önce 05.02.2021 tarihinde … A.Ş’yi kurdurduğu ve tüm işlemleri müvekkili şirketin elindeki gemi söküm tesisinin ele geçirmek amacıyla yaptığı, işlemler muvazaalı olduğu gibi şirketin ana faaliyet konusu yürüttüğü yere ilişkin kira sözleşmesinin devredilmeye çalışılması şirketin iştigal konusunun devri anlamına geldiği ve esasen fesih nedeni olduğu, müvekkilinin tek faaliyetinin bu iş olup, işlemlerin TTK 408.ve 529. maddeleri kapsamında geçersiz olduğu ayrıca TTK 395. maddesindeki rekabet yasağına da aykırı olduğunu belirterek; müvekkili ile davalı … A.Ş arasındaki kira sözleşmesinin davalı … A.Ş’ye devir iznine ilişkin 09.02.2021 tarihli işlemin, 18.02.2021 tarihli Kira Sözleşmesi Tasfiye Protokolü ve Tahliye Taahhüdünün, aynı tarihli Yer Teslim Tutanağının ve 19.02.2021 tarihli Teslim Tesellüm Zaptının batıl olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda;davanın, davacı ile davalılardan … Şirketi arasında yapılan kira sözleşmesinin halen ayakta olduğunun tespiti ve davacı şirket yöneticisinin kira sözleşmesinin feshi ve tahliye taahhüdüne ilişkin işlemlerinin geçersiz olduğunun tespiti talebi olup, temel uyuşmazlık kira sözleşmesinin geçerliliğini koruyup korumadığı noktasında olduğundan ve HMK’nun Sulh Hukuk mahkemelerinin görevi başlıklı 4/1.a maddesindeki ” Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları ” düzenlemesi bulunduğundan, mahkemenin görevsiz olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden usulden reddine ve karar kesinleştiğinde dosyanın görevli Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesiyle: taraflar arasında kira ilişkisinden kaynaklanan bir uyuşmazlığın bulunmadığı, davadaki talebin, müvekkili adına kötüniyetli ve yetkisini aşar şekilde hareket eden … ile davalı … A.Ş’ye devir işleminin iptali, kira sözleşmesi ve tasfiye protokolü ve taahhüdü işleminin, yer teslim tutanağının ve yer tesellüm tutanağının ve yapılan işlemlerin TTK.m. 395’e göre geçersiz olduğu ve yapılan işlemin şirketi konusuz bıraktığı gerekçeleri ile TTK.m. 408 ve m. 529’a göre geçersizliği, bu konuda …’nin yetkisizliğinin tespitine ilişkin olduğu, TBK’nın kira sözleşmesine ilişkin hükümlerine uygulama alanının bulunmadığı, şirketin varlığını,faaliyetini sürdürebilmesi ve amacını gerçekleştirebilmesi için zorunlu/vazgeçilmezi olan kiralanan taşınmazına ait kira sözleşmesinin/kiralananın, genel kurul kararı olmaksızın ve genel kurul’dan ve diğer yönetim kurulu üyesinden habersiz olarak, yetkisiz temsilci … tarafından devrine/feshine ilişkin işlemlerin, bu üye tarafından gerçekleştirilen işlemlerin müvekkilini bağlamayacağı, batıl olduğu, yok hükmünde olduğu ileri sürülerek talepte bulunulduğu, davalı …’nin şirketin gemi söküm işini icra ettiği kiralanına ilişkin kira sözleşmesini devretmeye çalışması, şirketin ana iştigal konusunun devri anlamına geleceği (TTK.m. 408), şirketin konusuz bırakılacağı bu sebeple şirketin feshine sebep olacağı (TTK.m. 408 ve 529) , TTK ‘ya göre, bu hallerde yetkinin genel kurula ait olması ve adı geçen tarafından yapılan işlemlerin geçersiz bulunması nedeniyle eldeki davanın açıldığı, davaya görevli mahkemenin Sulh Hukuk mahkemesi olamayacağını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, genel kurulun yetkisinde olan işlemlerin, şirketin yönetim kurulu üyesi ve münferit temsilci tarafından muvazaalı olarak ve yetki aşımı ile yapıldığı iddiasıyla geçersiz olduğunun tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, bu karara karşı, davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru sebepleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re’sen yapılmıştır. Davacı taraf, davalı … A.Ş ile aralarında imzaladıkları kira sözleşmesinin, şirketin ana faaliyet konusu olan gemi söküm işinin gerçekleştirilmesi amacıyla yapılan bir sözleşme olup, bu sözleşmeyi tüm hak ve yükümlülükleri ile şirketin yönetim kurulu üyesi ve münferit temsil yetkisine haiz olan davalı …’nin, kiralanan taşınmazda bulunan gemi söküm tesisini elde etmek maksadıyla akrabasına muvazaalı bir şekilde kurdurduğu … A.Ş’ye devrederek, TTK 395. maddesindeki rekabet yasağına aykırı davrandığı gibi bu işlemle şirketin ana faaliyetini icra etmesinin imkansız hale gelecek olmasına göre şirketin feshi sonucunu doğuracağı ve esasen böyle bir sözleşmeyi devir yetkisinin de şirket genel kuruluna ait bulunduğundan yetki aşımı ile yapılan kira sözleşmesi devir işlemi ile birlikte adı geçen davalı tarafından imzalanan kira sözleşmesi tasfiye protokolü, yer teslimi ile teslim ve tesellüm tutanağının geçersiz olduğunun tespitini talep etmiştir. Davacı ile davalı … A.Ş arasında bir kira sözleşmesinin bulunduğu tartışmasız olmakla birlikte dava; kira sözleşmesinin tarafı olan ve sözleşmede kiralayan konumunda bulunan davalı … A.Ş’nin sözleşmesel edimlerini ifa etmediği veya sözleşmeye aykırı davrandığı iddiasıyla açılan bir dava olmadığına göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığından söz edilemez. Dava konusu işlemlerin geçersiz olup olmadığı TTK hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmekte olup, iddianın ileri sürülüş biçimine göre; bu davada, 6098 sayılı yasanın kira sözleşmesine ilişkin hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Esasen davacı şirket, kendi yönetim kurulu üyesi ve temsilcisinin yasaya aykırı olduğunu iddia ettiği eylem ve işlemlerine dayalı olarak talepte bulunmuştur. Bu durumda, geçersizlik yaptırımına tabi tutulması istenen işlem veya işlemlerin kira sözleşmesinin devri ve bu devirle bağlantılı işlemler olmasının neticeye etkisi yoktur. Uyuşmazlığın TTK’da düzenlenen anonim şirkete ilişkin hükümlere göre çözülmesi gerektiğinin anlaşılmasına ve bu haliyle, davanın niteliği gereği TTK 4. maddesinde tanımlanan mutlak ticari dava olmasına göre, davaya bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesine aittir. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesince davanın görev yönünden reddine karar verilmesi isabetli olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-3 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, 2-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının istemi halinde davacıya iadesine, 3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)g. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 23/12/2021