Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2021/1942 E. 2021/1393 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1942
KARAR NO: 2021/1393
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/10/2021 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/606 Esas
(Birleşen 2021/608 ve609 Esas sayılı dosyalar)
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/11/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün İhtiyati Haciz Talep Eden Davacı/Birleşen Dosyalar Davacısı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati haciz talep eden eden vekili talep dilekçesinde özetle; Davacı vekili, asıl ve birleşen davalarda; müvekkili ile davalı şirketin İngiltere merkez ofisi olan … Ltd. Şti arasında 02.12.2016 tarihli “İşbirliği Sözleşmesi” akdedildiğini, davalı şirket ile sözleşmenin tarafı olan şirketin organik bağ içerisinde bulunduğunu, akdedilen sözleşmeye göre müşterinin haklı nedenle feshi hariç her türlü durumda acente komisyon bedelinin iade edilmesinin gerektiğinin kararlaştırıldığını, sözleşme hükmüne göre alıcılar tarafından sözleşmenin feshedildiğini ya da müvekkili şirket tarafından haklı nedenle fesih gerçekleştirildiğini, davalı yanın tahsil etmiş olduğu ödemelerin iadesinin gerektiğini, ödenen komisyon bedelleri ve komisyon bedeli faturalarının dosyada mevcut olduğunu, iade talebinin noter aracılığıyla davalı yana bildirildiğini, tanınan sürede iade yapılmadığını, bedellerin iadesi noktasında icra takipleri başlatıldığını, davalının itirazlarının haksız olduğunu, ihtiyati haciz istem koşullarının oluştuğunu, beyanla, asıl ve birleşen davalar bakımından ihtiyati haciz kararı verilmesini ve itirazların iptali ile icra takiplerinin devamını talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince ihtiyati tedbir/haciz talebi hakkında yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, “İhtiyati hacizin şartları genel olarak İİK’nun 257. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Yasal düzenlemelere göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde ve veya üçüncü şahısta olan menkul ve gayrimenkul mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, vadesi gelmemiş borçtan dolayı yanlız borçlunun muayyen ikametgahı yok ise, borçlu taahütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaağa, veya kendisi kaçmağa hazırlanır, yahut kaçar yada bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden ileri işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz istenebileceği bu suretle ihtiyati haciz konulursa borcun yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbedeceği hüküm altına alınmıştır. İİK’nun 258. maddesine göre alacaklı alacağı ve haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeğe mecburdur. Bu kapsamda ihtiyati hacizde asıl olan, ihtiyati hacze esas bir hakkın varlığı ve bir ihtiyati haciz sebebinin bulunmasıdır. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı yanca itirazın iptaline yönelik açılan asıl ve birleşen davalarda ihtiyati haciz talebinde bulunulmuşsa da, dava dilekçesindeki anlatımlar kapsamında taraflar arasında akdolunduğu bildirilen sözleşmenin taraflar açısından bağlayıcılığı, taraflara yüklediği hak ve borçlar ile edimlerin yerine getirilip getirilmediği, sözleşmenin feshi ve feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, iade koşullarının oluşup oluşmadığı ve muacelleyiyeti hususlarının yargılamaya muhtaç halde olması, davalı yanca aleyhine başlatılan icra takiplerinde borca itirazda bulunulmakla alacağın varlığı ve davalıdan talep edilebilirliği noktasında yaklaşık ispat koşulunun oluşmaması sebebiyle ihtiyati haciz istem koşullarının bu aşamada oluşmadığı sonucuna varılmış, asıl ve birleşen davalardaki ihtiyati haciz taleplerinin reddine, …” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında arasında 02.12.2016 tarihli “İşbirliği Sözleşmesi” akdedildiğini, davalı şirketin İngiltere Baş Ofisinin hem de Türkiye Baş Ofisi’nin kurucusu “…” olarak görünmekte olup, bu kişi sonrada Türk vatandaşlığına geçerek “…” adını almış olup, Davalı Şirket’in aksine karar alınıncaya kadar münferiden temsile yetkilisi olduğunu, sunmuş olduğumuz 1 adet flash bellek içerisinde yer alan video kaydında da Davalı’nın internet sitesinde işbu davaya konu gayrimenkulün satışına aracılık edildiğine ve Müvekkil Şirket’in organik bağının bulunduğu “…” projesinin reklam videosunu yayınlayarak ticari ilişkide bulunduğunu ispat ettiklerini, Logolarının, ticari unvanlarının, yöneticilerinin, reklamlarının, adreslerinin ve diğer tüm hususların dahi aynı olup, aynı alanda ticaret gösteren farklı ülkelerde kurulmuş ancak organik bağının bulunduğu kardeş şirketler olduğunun kabulünün gerektiğini, …’nın grup şirketlerinden … A.Ş. (“Yeni Unvan: … A.Ş.”) ile kişiler arasında bağımsız bölümler için Düzenleme Şeklinde Ön Ödemeli Satışlar İçin Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi akdedildiğini, bu Satış Vaadi Sözleşmeleri neticesinde Müvekkil İkitelli tarafından Davalı’nın İngiltere’de yer alan şirketi olan … Ltd. Tarafından davacı şirkete faturalar kesilmiş ve Müvekkil Şirket tarafından bu faturaların karşılığı eksiksiz olarak Davalı’nın İngiltere merkezli şirketine ödendiğini, Birleşen davalar ve işbu dosya kapsamında bütün dava kişilerin kişiler ile yapılan sözleşmeler ya Müvekkil Şirket’in haklı nedenle feshi ya da dava dışı kişilerin haklı bir nedene dayanmaksızın sözleşmeden dönmesi nedeni ile sona ermiş ve İşbirliği Sözleşmesi kapsamında Müvekkil Şirket’in yapmış olduğu ödemeleri iade talep etme hakkı doğduğunu, taraflar arasında hiçbir ticari faaliyet olmadığını iddia etmiş ve çok çabuk şekilde İngiltere’de bulunan şirkete bütün malvarlığını devrederek mal kaçırmaya hazır olduğunu, akdedilmiş olan sözleşmede müşterinin haklı nedenle feshi hariç her türlü durumda acente komisyon bedelinin iade edilmesi gerektiği kararlaştırıldığını, beyanla, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Talep, komisyon sözleşmesi kapsamında ödenen komisyon ücretlerinin satış sözleşmelerinin feshi nedeniyle iadesi istemli açılan davada ihtiyati haciz kararı verilmesi, istemidir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, ihtiyati haciz şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. Davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu hakkında İstanbul … İcra Dairesi … Esas Sayılı dosyasında, İstanbul … İcra Dairesi … Esas Sayılı dosyasında ve İstanbul … İcra Dairesi … Esas Sayılı dosyasında esas sayılı dosyasında faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatılmış, itiraz edilmesi üzerine icra takibi durmuştur. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 257/1. Maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. 2004 sayılı İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır (Yargıtay 19. HD’nin 12/12/2019 Tarih, 2019/2300 E-2019/5531 K). Somut olayda ihtiyati haciz talep eden vekilince, asıl ve birleşen davalarda; müvekkili ile davalı şirketin İngiltere merkez ofisi olan ve organik bağının bulunduğu … Ltd. Şti ile davacı arasında davacının organik bağının bulunduğu … projesinden yabancılara taşınmaz satışı yapılması için 02.12.2016 tarihli “İşbirliği Sözleşmesi” akdedildiğini, aracılık edilen dava konusu satışlarda alıcıları sözleşmeyi feshetmiş olaması, bir sözleşmede de davacının sözleşmeyi haklı nedenlerle feshetmiş olması nedeniyle sözleşme gereğince ödenen komisyonlarının iadesi gerektiğinden bahisle ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilmiştir. Ancak yargılamanın bulunduğu aşama itibariyle alıcı ile satıcı arasındaki sözleşmenin aracı şirket tarafından komisyonun iadesini gerektirecek şekilde feshedilip feshedilmediği yaklaşık olarak ispatlanabilmiş değildir. Bu halde Mahkemece asıl ve birleşen davalar yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından ihtiyati haciz talep eden davacı/birleşen dosyalar davacısı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati haciz talep eden davacı/birleşen dosyalar davacısı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İhtiyati haciz talep eden davacı/birleşen dosyalar davacısı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İhtiyati haciz talep eden davacı/birleşen dosyalar davacısı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 18/11/2021